Para politikaları ile şekillenen ekonomik istikrarın, döviz kuru, enflasyon ve faiz yoluyla belirlendiği günümüz dünyasında, ürün/hizmet/hammadde fiyatlandırılmasındaki dengelerin de gözetildiği bir dönüşümün, öngörülebilir bir sisteme evrilmesi en önemli hedefimiz olmalıdır.
Her ne kadar kur farkının, ihracat hacmini Türk Lirası cinsinden genişletecek bir sonucu olabileceği öngörülse de, yarı mamul hatta hammadde fiyatlarının da dolara endeksli olduğu, yani girdi maliyetlerinin dengeleri bozduğu da bu döngünün başlıca problemlerdendir.
Gündemle ilgili görüşlerini bildiren Körfez Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Recep Öztürk ise, "Ürün hizmet ve ham madde fiyatlandırmalarını öngörebilmek için döviz kuru, enflasyon ve faiz oranlarının daha sabit bir dengeye hızla kavuşturulmasını arzu ediyoruz." dedi.
Fiyatlama sistematiğinde öngörülebilir olmaktan uzaklaşan üretici ayrıca vadeli işlemlerini kur ve enflasyon süreci kapsamında düzenleyememekte, hatta ticari sürekliliğini de aksatarak kaybedebilmektedir.
İstikrarla şekillenen ticari faaliyet sistemlerinin yapı taşı olan rekabet ve fiyat istikrarının düzensizliği; ticaretteki denge unsurunu derinden etkilemektedir. Bu dengenin oluşumundaki en önemli konu ise, ekonomik istikrarı da doğrudan etkileyen, kur, faiz oranları ve enflasyonun özellikle öngörülebilir olmasıdır.
19 Kasım 2021 05:55