İZMİT’İN SİMGESİ, YELKEN KULÜBÜ

İzmit Marina Sahili Oramiral Salim Dervişoğlu Caddesi’nde halen faaliyetlerini sürdürdüğü yerde 1954 yılında kurulan İzmit Yelken Kulubü, düzenlediği şampiyonalar ve yetiştirdiği yüzlerce sporcu ile ilimizde su sporlarının, özellikle yelken sporunun lokomotifi haline geldi. Tekne parkuru ve sosyal tesisi ile İzmit Körfezi’nin adeta simgesi olan İzmit Yelken Kulübü, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ana sponsorluğunda düzenlediği 44.Balkan Yelken Şampiyonası, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü bünyesinde Yelken Hakem ve Antrenör kurslarının yanı sıra Türkiye Yelken Federasyonu (TYF) Pirat Sekreterliği, Türkiye Pirat Birliği Başkanlığı, Türk Yelken Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini de yerine getiriyor. Ülke çapında bu sporun saygın ve köklü kulüpleri arasında gösterilen İzmit Yelken Kulübü 2017 yılında, 12 kursiyer, 35 lisanslı sporcu ile İzmit Sümer Kürek Kulübü’nün kuruluşuna da öncülük etti. 

SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ

Bu yıl itibariyle aktif lisanslı sporcu sayısı 100’e ulaşan İzmit Yelken Kulübü, yeni yetenekleri aramak ve bu sporu daha çok gençle buluşturma hedefinden de vazgeçmiyor. İzmit Yelken Kulübü Başkanı Güven Bozdağ, bu amaçla Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği halinde özellikle imkanı olmayan, bu sporla hiç tanışamamış, kırsal alanlardaki ilk ve ortaokul öğrencilerine yelken sporunu anlatacaklarını belirterek, şunları söyledi: “Yelken sporu bir doğa sporudur. Rüzgarla, dalgalarla, akıntılarla mücadele edersiniz. Bu mücadeleyi yaparken anlık kararlar alırsınız ve sürekli değişen rüzgar, akıntı ve hedefe ulaşma zorunluluğunuz tekrar tekrar yeni kararlar almanızı zorunlu hale getirir. Tıpkı hayatta olduğu gibi önünüze birçok engel çıkar. Bu engelleri aşmak, özgüven, kararlılık, motivasyon ve kondisyon ister.”

BOZDAĞ: “İMKANI OLMAYAN GENÇLERİ BULACAĞIZ”

“Yedi yaşında yelken sporuna başlayan bir çocukta sorumluluk alma, kendi başına karar verme, yardımlaşma özellikleri gelişir. Sporcu, yelkenli tekneyi kendi başına idare edecek ve rotasını kendisi çizecektir. Tüm bunları yaparken sürekli değişen rota ve seyir pozisyonlarından dolayı her durumda farklı elini kullanacak ve farklı oturuş düzenine geçecektir. Bu değişken durumlar, beynin sağ ve sol bölgelerinin gelişimini olumlu etkiler. Küçük yaşta gelişen bu özellikler çocuğu kendi öz güvenini kazanmaya hazırlayacak, çocuğu bağımlı kişilik yapısından uzak tutacaktır. Her yönüyle olumlu katkılar sunacak bu sporu gençlerimize anlatmak, özellikle imkanı olmayan yetenekli ve isteklileri bu sporu yapmaya teşvik etmek istiyoruz. En azından daha çok çocuğun denizlerimize yüzünü döndürmeyi başarabilmek bizler için büyük mutluluk olacaktır”.