Tarhan, “Bu araştırma önergesinin reddedilmesi yerli ve millilikle övünenlerin aslında bu iddiadan ne kadar uzak olduklarını ortaya koydu. Bu ülkenin yerli ve milli sanayisi Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu boyutta bir enerji kriziyle karşı karşıya kaldı, hatta durma noktasına geldi ama Cumhur İttifakı bunun sebeplerini bu milletin vekillerinden gizlemek için araştırma önergemize hayır oyu verdiler.” dedi.
“Uyarılarımızı dikkate almadıkça ülkeyi her yönden batağa sürüklüyorlar.”
Enerji krizinin başlamasının BOTAŞ’ın Varlık Fonuna 2017 yılında devredilmesine dayandığını hatırlatan Tarhan, “Bu kriz, BOTAŞ'ın 2017 yılında Varlık Fonuna devredilmesiyle başladı. BOTAŞ'ın zararı her geçen gün büyüdü. Devirden sonra açıklanan zararın yıllar içinde toplamı 150 milyar liraya ulaştı. Aralık ayında BOTAŞ'ın borçlarını kapatmak için hazineden BOTAŞ'a 40 milyar lira aktarıldı. BOTAŞ'ın borçlarına dair şeffaf bir açıklama, bir bilgi yok çünkü BOTAŞ, Varlık Fonuna devredilerek orada yapılanların üstü kapatıldı, Meclis denetiminin dışına çıkarıldı.” diyerek Elektrik Piyasası Kanunu'nda 2020 Kasım ayında yapılan değişiklik görüşmelerinde enerji krizi konusunda iktidarı uyardıklarına dikkat çekti.
Tarhan “Biz o zaman Ak Partili milletvekilini uyardık. BOTAŞ'ın doğal gaz alım yetkisi sadece spot piyasaya bırakılamaz. Türkiye’nin enerji arz güvenliği için uzun dönemli anlaşmalar yapılmalı, ihaleler şeffaf olmalı" dedik. Ama sadece Sarayın verdiği talimatlarla hareket eden Ak Partili arkadaşlarımız tüm uyarılarımıza gözlerini ve kulaklarını kapattı. O günden bugüne neler değişti? Doğal gaz yüzde 435 arttı, elektrik yüzde 200 arttı. Yetmedi, Türkiye o dönem doğal gaz sözleşmelerini uzun vadeli yapıyordu. Türkiye doğal gazın yaklaşık bin metreküpünü 210 dolara alıyordu, Avrupa Birliğinde 140 dolar civarındaydı; şimdi Türkiye 400 doların üzerinde alıyor, BOTAŞ bu plansızlıklar, bu öngörüsüzlükler yüzünden zarar ediyor. Ülke enerji krizi ile boğuşuyor.” dedi.
“Milletin iradesi bu enerji krizi neden yaşandı bilmek istiyor. Cumhur ittifakı araştırılmayacak diyor.”
“Bu süreçte üretim sanayisinin en az 5 milyar dolar zararı oldu. OSB'ler durdu, 365 tane OSB durdu. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey görülmedi. Çıkıp açıklama yapıyorlar: "İran'da arıza var, gaz sıkıntısı var." İran’daki sıkıntı ortaya çıkmadan çok önce bu yaz aylarından bu yana biz uyarıyoruz. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu açık bir çağrı yaptı ve ikaz etti. "Önümüz kara kış, millet zora girer. Doğal gaz, elektrik sıkıntısı olacak, bir an önce bunun önlemlerini alın." dedi. Onun uyarısını dikkate almadılar. Bizler de milletvekilleri olarak her komisyon toplantısında ve bütçe görüşmelerinde Sanayi ve Teknoloji Bakanına, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanına sorduk "Önlemleri aldınız mı?" diye. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı çıktı televizyonlara "Doğal gaz konusunda sıkıntı yaşamayacağız." dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı "Üreterek büyüyen Türkiye hedefine kararlılıkla yürüyoruz." dedi. Aradan bir ay geçti Türkiye enerji krizinin ortasında buldu kendini. Yetmedi üreten Türkiye’nin adresi OSB’lerde çarklar durdu.” diyen Tarhan, Türkiye’nin iki depolama tesisi olan Silivri ve Tuz Gölündeki tesislerin doluluk oranlarının her gün yayınlandığı halde 18 Ocak’tan bu yana verilerin yayınlanmadığına, gizlendiğine de dikkat çekti.
Tarhan, “Biz ülke tarihinde ilk kez yaşanan bu krizin sebeplerini araştıralım, yeni krizleri önleyecek tedbirleri belirleyelim ve enerji arz güvenliğini sağlayacak adımları tespit edelim, milletin de iradesi bu yöndedir. Zam üstüne zam gelen enerjide halkımız sorunları en şeffaf şekilde ve açıklıkla bilmelidir dedik. Ama Cumhur İttifakı bu krizi de görmezden, duymazdan gelerek sorunu gizlemek için araştırma önergemize hayır oyu verdi.” dedi.