Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş İstanbul Şirinevler’de esnaf ziyareti yaptı. Esnafın sorunlarını dinleyen BTP lideri vatandaşlarla da sohbet etti.

Zamlardan şikayet eden bir esnaf, “Faturalar yüksek geliyor. Artık dolapları kapatıyoruz. Bunları müşteriye zam olarak yansıtmak zorundayız. Bu sefer de müşteri ayağını kesmek zorunda kalıyor.” derken, BTP liderine yaklaşan bir kadın “Kendimiz için değil ama çocuklarımız için, yarınlarımız için endişe ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“EMEKLİLERİ YOK ETTİLER”

Emekli bir kadın ise “Emeklileri yok ettiler. Sorunlarımızı halletmek istiyoruz. Biz emekliler hakkımızı alamıyoruz, EYT'liler zaten alamıyor. Asgari ücret kadar bile maaş alamıyoruz. Patlıcana, bibere baktığımız zaman iç çekiyoruz. Bir şeylerin olması için öncelikle yeni yüz ve genç beyinlere ihtiyacımız var.” dedi.

“KENDİ ÜLKEMDE YABANCI GİBİ YAŞIYORUM”

“Kendi ülkemde yabancı gibi yaşıyorum. Ben estetisyenim aldığım para bana yetmiyor. Geliri olmadığı gibi gideri fazla oluyor. Başımızdakiler bu işi gerçekten yapamıyor.” İfadelerini kullanan bir gence ise Hüseyin Baş, “O zaman gençler birlikte hareket edeceğiz. Gençliği iktidara getireceğiz. 10-15 yıl sonra aramızda olamayacak insanların önümüzdeki 50 yılı şekillendirmesine müsaade etmememiz lazım.” yanıtını verdi.

“TÜRKİYE ÇOK SIKIŞTIRILMIŞ”

Meydanda vatandaşlarla sohbet eden BTP lideri, “Türkiye çok sıkıştırılmış, bozgunlarla mücadele eder bir vaziyette. Atatürk'ün gençliğe hitabesinde anlatıldığı gibi içerden ve dışardan bu bozgunları yapan insanlar var. O yüzden yapacağımız tek şey damarımızdaki asil kana güvenip, kendi içimizdeki gücü fark edip, kendi yolumuzu çizip işlerimizi yapmak.” İfadelerini kullandı.

ATATÜRK KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR AMA PROVOKASYONLARA GELMEYECEĞİZ

Kendisini takip eden basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Samsun’da Atatürk heykeline düzenlene saldırı ile ilgili değerlendirmeler yaptı.
Çirkin saldırının provokatif bir eylem olduğunun açık olduğunu ifade eden Baş, “Şu anda siyasetin muhtemeldir ki toplumu belli değer yargıları üzerinden ayrıştırarak seçime gitme politikası var. Böyle bir politika izledikleri aşikâr. Burada önemli olan Cumhuriyetin kurucu değerlerine bağlılığımızı, saygımızı ve o değerleri daha ileriye taşıma noktasındaki kararlılığımızı göstermektir bize düşen.   Bunun yanı sıra provokatif eylemlere gelmeyeceğiz, hiçbir şekilde şiddet eylemlerine girmeyeceğiz. Toplumun en önemli dikkat etmesi gereken husus budur. Şiddet bizim işimiz değildir. Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir. Hakikaten merhum genel başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş'ın da dediği gibi, Atatürk vatandır. Eğer O'nu kaybedersek bütün vatanı kaybederiz. Dolayısıyla O'nu sahipleneceğiz, O'na sımsıkı sarılacağız. Hiçbir bölücü unsur bizim Atatürk'e ve Cumhuriyete olan bağlılığımızı asla zedeleyemeyecektir. Bu konuda bütün toplumu da aynı bağlılıkla, dikkatle birlikteliğe davet ediyorum.”

“KÜÇÜCÜK ÇOCUĞU ÇIKARTIP ‘HAİN’ DEDİRTTİLER”

Esnaflarla yaptığı görüşmelere ilişkin izlenimlerini de anlatan BTP lideri Baş, “Ben esnafta şunu da gözlemliyorum, “işim kötü, faturamı ödeyemiyorum, işçi çalıştıramıyorum ama konuşamıyorum, ama durumdan memnunum” gibi tavırlar ortaya çıkıyor. Bunun tek bir sebebi var, toplumun bir şekilde baskılanıyor, korkutuluyor olması. Bunun başka hiçbir sebebi yoktur. Bu korku iklimini, baskı iklimini yok etmemiz lazım. Bu iklimin ne demek olduğunu Trabzon'da yaşadık.  Küçücük çocuğu çıkartıp 'hain' dedirttiler. Bu iklimden Türkiye hiçbir zaman bir fayda görmeyecektir. O çocuğun hiçbir suçu da yoktur. Dolayısıyla burada siyasetin şunu algılaması lazım, biz ne kadar toplumu kardeş yaparız, ne kadar bu toplumu birleştiririz, toplum o kadar özgür ve hür iradesini hem sandığa yansıtacaktır hem de mutluluğunu yaşayabilecektir.”

“HAYATININ ALTININ ÜSTÜNDEN İYİ OLMAYACAĞINI NEREDEN BİLİYORSUN”

“Ekonominin ne olduğunu konuşmamızın çok lüzumu yok, zaten durum ortada” diyen Baş,  “Bütün esnaf da aynı şeyi söylüyor ama halkımızın artık başkaca siyasi sebeplerle seçimini yapması doğru değil.  Halkın bazı şeyleri değiştirmesinden korkması doğru değil. Şems'in çok güzel bir sözü var, 'Hayatım alt üst olur, neye uğradığımı şaşırırım' diye korkma. Hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını nereden biliyorsun' diyor. Toplumun bunu fark etmesi lazım. O hayatımızın altı belki şuandaki üstünden çok daha iyi olacaktır. O yüzden ekonomiyi tekrar tekrar konuşmaya gerek yok, ekonomi bitmiş vaziyette, esnaf çok şikayetçi bu durumdan ama bunun çözümü de yine esnafın, yine işçinin sandığa gidip tercihini tekrar gözden geçirmesinden geçiyor.” ifadelerini kullandı.