Üretim maliyetlerindeki yüksek oranlı artışlar, özellikle büyük ölçekli besi çiftliklerinde üretim sürecini tıkadı. Başta Ankara, Adana ve Gaziantep olmak üzere, birçok ildeki büyük ölçekli büyükbaş hayvan besi çiftliklerinde kapasitelerin yüzde 40’ın altına gerilediği bildiriliyor. Küçük ölçekli besi çiftliklerindeki kapasite kaybının yüzde 20-25 seviyesinde bulunduğu kaydediliyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hayvancılık Meclisi Başkanı ve Adana Ticaret Odası (ATO) Meclis Üyesi Mehmet Şahbaz, üretimin gerilediğini, turizm sezonu ve ramazan ayıyla birlikte krizin derinleşeceğini söyledi.
Sektör, sorunun çözümü konusunda ikiye bölünmüş durumda. Bazı üreticiler zaman geçirilmeden besi için dana ithalatını önerirken, üreticilerin bir bölümü ithalatın sektörü olumsuz etkileyeceğini, üretim maliyetlerini düşürecek destek önlemlerinin doğru karar olacağını savunuyorlar. Et tüketim verilerini paylaşmayı kesen Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, büyükbaş hayvan sayısı geçen yıl, önceki yıla oranla sadece yüzde 0,6 azaldı. TÜİK’e göre Türkiye’de 17 milyon 850 bin büyükbaş havyan bulunuyor.
"ET KRİZİ KAÇINILMAZ"
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hayvancılık Meclisi Başkanı Mehmet Şahbaz, Dünya gazetesine yaptığı açıklamada, ülkedeki besi çiftliklerinde kapasite kullanımının yüzde 40’a düştüğünü, besi danası ithalatına izin verilmemesi halinde, birkaç ay sonra başlayacak Ramazan ayı ve ardından gelecek turizm sezonu döneminde et fiyatlarının ‘patlama’ yapacağını söyledi. Adana’da kendisine ait 30 bin kapasiteli besi çiftliği bulunduğunu belirten Şahbaz, üretiminin 7 bin baş hayvana düştüğünü bildirdi. Gaziantep’de 70-80 bin kapasiteli çiftliklerde bu sayının 20 bine gerilediğini aktaran Şahbaz, “Devlet birkaç ay sonra karkas et ithal etmek zorunda kalacak. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bir an önce besi danası ithalatının önünü açmalı, aksi takdirde sektörü büyük bir kriz bekliyor” dedi.
Büyük besi çiftliklerinin yüzde 60’ının boşaldığını, eldeki yüzde 40 ile iki-üç ay daha idare edilebileceğini bildiren Şahbaz, “Bakanlığın önlem alması, besi danası ithalatının önünün açılması lazım. Bugün açılmış olsa, dananın Türkiye’ye gelmesi iki ay sürer. Ancak 8 ile 10 ay sonra piyasaya çıkar. En azından bir önleme paketi olarak bir sene sonrasını kurtaralım. Yoksa 2023’te kimse mal bulamayacak” diye konuştu.
"BESİCİLERİ BATIRIR"
Et tüketiminde turizmin önemine de dikkat çeken Şahbaz, geçen yıl pandemi nedeniyle turist sayısının azalmasının et tüketimini de azalttığını söyledi.
Şahbaz şu bilgileri verdi:
“Ülke olarak yıllık 1 milyon 300 bin ton civarında et tüketimimiz var. Geçen yıl dışarıdan 300 bin hayvan geldi. Ama bu rakamı baz almamak, önceki yıllara bakmak lazım, çünkü pandemiden dolayı turistler gelmeyince tüketim düşük kaldı. Bu sene pandemi bitiyor, stokta da hayvan kalmadı. Bu nedenle turizm sezonu açıldığında etin fiyatında müthiş artış olacak. Bakanlık besilik dana ithalatını açmaz ise devlet üç dört ay sonra ithal karkas et getirmek zorunda kalacak. Dışarıdan karkas et getirmenin faydası yok. Ayakta kalan besiciler de batar.”
İTHALAT MI, DESTEK Mİ?
TOBB Hayvancılık Meclisi Başkan Yardımcısı Yılmaz Arpaç: Avrupa’da ithal edilecek karkasın minimum maliyeti 5,5-6 Euro, Güney Amerika etinin maliyeti 3,2 dolar. Buna göre bugün itibariyle ithal etin kilosunun maliyeti 90 TL civarında bulunuyor.
Balıkesir Karesi ve Altıeylül Kırmızı Et Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Şimşek: Bakanlığın besi danası ithalatının önünü açması üreticiyi zarar ettirir. İthal hayvanın üreticiye maliyeti yaklaşık olarak 20 bin lirayı bulacaktır.
Türkiye Kırmızı Et Merkez Birliği Yönetim Kurulu Muhsin Üyesi Murat Değer: Besi hayvan ithalatı yerine hayvancılığın girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerekir. Hayvan ithalatı ülke hayvancılığına her zaman darbe vurmuştur. Yakın dönemde ithalatı gerektirecek bir durum olduğunu öngörmüyorum.
Kütahya Ticaret Borsası (KÜTBO) Yönetim Kurulu Başkanı Necati Gültekin: Ülke genelinde olduğu gibi Kütahya’da da besi çiftliklerinde kapasite kullanım önemli derecede azaldı. İlimizde besi çiftlikleri yarı kapasitenin altına düştü. Köylerde besi danası yok denecek kadar azaldı. Arz ve talep bugün için karşılansa da önümüzdeki aylarda et üretme ve et tedarik etme noktasında sıkıntıların ortaya çıkacağını düşünüyorum.
Afyon Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Fikret Yavuz: Türkiye’de karkas ette eksiklik bir yana fazlalık olduğunu, yetiştiricinin elinde de yeteri kadar kesimlik hayvan bulunduğunu düşünüyorum.
Afyonkarahisar Et ve Et Ürünleri Satıcıları, İmalatçıları Meslek Komitesi Başkanı Fatih Mühsürler: Çok zorunlu olması halinde ithalat gündeme gelebilir. Ancak her sıkıntıda ithalata başvurmak yerli besici ve yetiştiriciyi sıkıntıya sokar. İthalat yerine sektörümüzü ve ülkemizi kendi kendine yeten bir konuma getirecek uzun vadeli politikalar üretilmesi gerekiyor.
Mersin Kırımızı Et Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Demir: Mersin’de yüksek girdi maliyetleri nedeniyle kırmızı et üreticilerimiz ellerindeki damızlık hayvanlarını bile kesime göndererek üretimden çekildi. Şu anda kırmızı et üretimi için Mersin’de kayıtlı hayvan sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 60 azaldı. Düve ve koyun cinslerinde de hızlı bir düşüş var. Üreticilerin maliyet kalemlerine yönelik yeni destekler sağlanmasını, Et Süt Kurumu’nun karkas et fiyatlarını piyasa koşullarına göre güncellemesini ve yem fiyatlarının kontrol altına alınmasını bekliyoruz. Aksi halde Mersin’de kırmızı et üreticisi kalmayacak.
KIRMIZI ET KONSEYİ: ÜRETİMDE DÜŞÜŞ OLSA DA, SIKINTI YOK
TÜİK verilerine göre, kırmızı et tüketiminin yüzde 85’i büyükbaş hayvan varlığından sağlanıyor. Büyakbaş olarak tanımlanan sığır sayısı 2021 yılında, önceki yıla göre yüzde 0,6 düştü. Buna göre Türkiye’nin toplam büyükbaş hayvan varlığı 17 milyon 850 bin. Ulusal Kırmızı Et Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hacıince, kırmızı et üretimine yönelik olarak, sığır sayısındaki azalmanın, küçükbaş hayvan varlığındaki artışla telafi edildiğini belirtiyor. Hacıince, 2020 ve 2021 yılına ilişkin kırmızı et üretim istatistiklerinin açıklanmadığına işaret ederek, bu nedenle et tüketiminde de değerlendirme yapacak sağlıklı veri bulunmadığını, TÜİK’in tüketim verilerini de açıklamadığını söyledi.
Yaptıkları araştırmalara göre, 2020 ve 2021 yıllarında pandemi dolayısıyla ev dışı tüketimde azalma olduğunu belirten Hacıince şöyle konuştu:
“Türkiye hane halkının satın alma gücü ile kırmızı etin arz ve talebi birlikte değerlendirildiğinde 2022 için kırmızı et ihtiyacının karşılanmasında bir daralma veya darboğaz olmayacağı öngörülüyor. Keza Bakanlığın ithal et veya dana anlamında bir hazırlığı veya projeksiyonu da yok. Özellikle Ramazan ve kurban ile ilgili olumsuz değerlendirmelerin haklılık payı bulunmuyor. Ayrıca son üç yıldaki besi kapasite kullanım oranlarına bakıldığında son dönemde bir miktar düşüş olsa da sıkıntı oluşturacak seviyede değil. Besilik materyal kaynağımız olan doğu illerimizde yeterli miktarda besilik ve kurbanlık mevcut.”