Açıklamanın tamamı şu şekilde;

Türkiye’nin en pahalı ulaşıma sahip şehirlerinden biri olan Kocaeli’de ulaşıma yeniden zam yapıldı. UKOME toplantısında alınan karara göre; şehir içi tam bilet 5,5 lira,  indirimli ücret 3,80 lira, öğrenci ücreti ise 3,40 lira oldu.  Ulaşımda zamlı tarife Nisan ayının ilk haftasından itibaren uygulanmaya başlanacak.  Ekonomik krizin,  işsizliğin, yoksulluğun en çok hissedildiği, bir emek kenti olan Kocaeli’de bu zamla birlikte emekçiler açısından yaşam daha da zorlaşmıştır.

2019 yılı rakamlarına göre Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Park bünyesinde hizmet veren halk otobüsleri 1 ayda il nüfusu kadar yolcu taşımaktadır. Toplu ulaşım Kocaeliler için hayati derecede önemlidir. Bu zamla birlikte emekçiler toplu taşıma dahi kullanamaz hale getirilmiştir.

Türk-iş’in Şubat ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre; açlık sınırı 4 bin 927 liraya ulaşmıştır. Yani asgari ücret daha ikinci ayında açlık sınırının altında kalmış, yoksulluk sınırı ise asgari ücretin 3 katına çıkmıştır. Hal böyleyken iktidardan ve kentin yerel yönetimlerinden beklenen emekçilerin yaşam koşullarını iyileştirecek, krizle birlikte derinleşen ve artık katlanılmaz hale gelen yoksulluğu ortadan kaldıracak adımlar atmasıdır. Lakin ne iktidar ne de bu kentin yerel yönetimleri bu anlayışa sahip değildir.  Sadece 15 günde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen iki etkinliğe bakmak bile bu açıdan yeterlidir.


Büyükşehir Belediyesi bu süreçte Kocaeli Turizm Master Planı ve Markalaşması Lansması ve Kartepe Zirvesi gerçekleştirmiştir. “Kocaeli Markalaşıyor” sloganı ile gerçekleştirilen lansmanda ifade edilenler; kentin bir turizm merkezi haline getirileceği ve bu amaçla bir şirket kurulduğudur. Peki, bu şirket hangi projeleri hayata geçirecektir, yaptığı projelere ne kadar para harcanacaktır, emekçiler yoksullukla boğuşurken bu kentin ihtiyacı bu mudur? Yoksa yoksulluğu ortadan kaldırmak üzere kararlar almak mıdır? Benzer sorular Kartepe Zirvesi için de geçerlidir. Zirve 4 gün sürerken, burada konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın  “Şehrim adına gurur duyuyorum. Burada şehre dair her şey konuşuldu” diyerek şehrin sorunlarının ele alındığını ifade etmiştir. Tahir Bey bu şehrin en büyük sorunu yoksulluktur, hayat pahalılığıdır! Şehirciliğin gündem olduğu bu zirvede bu gündemlere yer verilmemiştir.  Bu zirvede emekçiler yoktur. Bu zirvede halk yoktur. Bu zirvede markalaşma adı altında şehrin sermayeye peşkeşi vardır. Çevre sorunu konuşulup, kirliliğe neden olan sanayileşmeye karşı alınmayan önlemler konuşulmamıştır. Üstelik her iki etkinliğe de milyonlar harcanmıştır. Tahir Bey markalaşmak yapılan ulaşım zammı ile kent halkını otobüse binemez hale getirmek midir?

Krizin yükününün emekçiler açısından en derinden hissedildiği bu günlerde yapılması gereken ulaşım zammından geri dönülmesidir. Çözüm belediye harcamalarının emekçilerin ihtiyacına ve önceliğine göre belirlenmesidir. Çözüm kamusal bir hak olan toplu ulaşımın ücretsiz olmasıdır. Çözüm halktan toplanan her kuruşun hesabının verilmesidir. Çözüm nitelikli ulaşımdır. Yoksa şirket mantığı ile hareket eden bir belediye kâr ve zararı hesap edecektir. Biliyoruz ki bu kar da sermayenin karı olacaktır.  Bu anlayıştan emekçilere fayda gelmediğini görüyor ve hep birlikte yaşıyoruz. Emekçileri müşteri olarak gören anlayıştan bir an önce vazgeçilmelidir. Tüm vatandaşları bu zamma karşı sesini yükseltmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Kocaelili emekçiler olarak ulaşım zammının derhal geri çekilmesini talep ediyoruz.