Ersoy açıklamasının devamında “ Belediyelerde geçen dönem imzalanan toplu iş sözleşmesi gereği enflasyon +1 oranında zam uygulaması yapılmış ve işçi arkadaşlarımız Ocak ayında ücretlerine yüzde 37 oranında artış sağlanmıştı. Ancak bu gün TÜİK Mart ayı enflasyonu yüzde 61,14 olarak açıklanmıştır. Çalışanların çok daha ağır olarak hissettiği hayat pahalılığı bu yüksek enflasyon ile almış oldukları zam oranları üç ay içinde TÜİK verilerine göre yüzde 24 oranında erimiş ve alım gücü düşmüştür.
Bu gün artan yol ve yemek maliyeti ile işçilerimiz maaşları asgari ücret seviyesine düşmüştür. Covid 19 süreci ile başlayan, Rusya- Ukrayna savaşı ile devam eden dünyada enerji ve gıda krizine dönen ve ekonomik olarak alt gelirli sınıfı derinden etkileyen bu sürecin önümüzdeki aylarda şiddetini artırarak süreceğini öngörebiliyoruz.
Dünyada küresel mekanizmanın insanları niçin açlığa mahkum etmek için gıda, enerji ve tedarik zincirlerini üzerinde oyun oynadığını doğru okumamız lazım. Hükümetimizin dış politikada başarılı yönetimi, savunma sanayide atakları, Ülkemizin bulunduğu jeopolitik durumu, gelecek yıllarda ülkemizin kalkınması, gelişmesi, dünyada öncü ülke olması kaçınılmazdır. Ancak bu gün çalışanlar, alt gelirli yurttaşlarımız zor durumda, geçim sıkıntılarımız her geçen gün artarak devam ediyor. İşçilerimizin sahadaki huzursuzluğu geçim sıkıntılarından dolayı artıyor, Bu durumu işverenlerimizin görmesi, buna göre adım atması gerekmektedir. Geçen ay, Şubat ayı enflasyonu değerlendirmemiz de enflasyon artarak devam edecek demiştik.
Önümüzdeki ay enflasyon rakamlarının dünyada yaşanan bu krizlerle düşmeyeceğini ön görerek bir kez daha işverenlerimizin çalışanlarının ve ailelerinin hukuklarını korumak için yeni bir düzenleme yapmaları için çağrıda bulunuyoruz. Aksi takdirde çalışanların huzursuzluğu, mutsuzluğu gün ve gün artacaktır.