Başhekim ve sağlık hizmetleri müdürünün uyguladığı yanlış politikaların yanı sıra, destek hizmetleri müdürlüğünün de ortada olmadığı ifade edilen hastanede, personel ısınma problemi yaşamakta. 

Merkezi ısınma sisteminde uzun süredir arızanın yaşandığı kurumda personel ısıtıcıllarla kendini ısıtmaya çalıştığı gelen bilgiler arasında. Devlet kurumlarında tasarruf anlamında bir sürü kısıtlamalar yapılırken, elektrik pahalılığının gündem olduğu bu dönemde her serviste 2-3 elektrikli ısıtıcı çalıştırılarak personel ısınmaya çalıştığı vahim iddialar arasında. Burada kuruma gelen afaki elektrik faturalarını ve devlete verilen zararın vebalini kimler ödeyecek, hesabı ne zaman sorulacak?

Başhekimin ne kendisi ne yönetimi nede personeli ile barışık olmadığı, hemen hemen tüm kurumlar ile arası açık olduğu belirtilirken, tüm işçi ve kamu sendikaları ile de kavgalı olduğu dile getiriliyor. Keyfi uygulamaları ve ben yaptım oldu yönetim anlayışı ile kuruda terör estiren başhekim, pandemi sürecinde canla başla çalışan kendi personelini hain ilan ettiği bilinmekte. Kendi hastanesinde yapılan tedaviye güvenmeyerek devletin ambulansını keyfi emrine alarak kendini Ankara’da tedavi ettirdiğini bilmeyenimiz yoktur.

Personelin kurumdaki huzursuzluğu, uygulanan yanlış politikalardan dolayı kurumdan kaçarak diğer hastanelere ve aile hekimliklerine gittiği burada çalışmak istemediği daha vahimi meslekten soğutulduğu bildirilmekte. Sağlık müdürlüğü ve siyasetin bu duruma neden sessiz kaldığı ve bu başhekimin arkasında kimlerin durduğu kamuoyunun merak konusu.........