Kocaeli Müteahhitler Birliği Başkanı Oğuzhan Keleş yönetim kurulu üyeleri birlikte gazetemizi ziyaret etti. Başkan Keleş bu ziyarette inşaat sektöründeki sorunları dile getirerek şöyle konuştu:

2018 yılındaki ekonomik daralma sektörümüzde ciddi yaralar açtı. 2020 yılında konut kredi faizlerinde iyimser olarak oluşturulan düşük faiz oranları ile sektör su yüzüne çıktı. Ve tekrar yatırımlara başlama imkanı oldu. Tam işler iyi gidiyor derken dünyada bir pandemi ve üretimde bir sıkıntı yaşandı. 

Döviz artışının fiyatlara yansıması, enflasyon, Ukrayna-Rusya savaşı sonrası enerji maliyetlerinin artması sektörümüzde büyük sıkıntılar yarattı. Küresel artışları durdurabilecek kabiliyette değiliz ama biz her zaman Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunu söyledik. Kurumları işleyen bir ülkeyiz.

Geçtiğimiz Mayıs ayında çimentoda kontrolsüz fiyat artışı ve tekelleşme olduğunu gördük. Bu durumu bakanlığımıza bildirdik. Dünyada fiyatlar değişiyor. Bizim bunları değiştirme, engelleme şansımız yok. Biz bu zamana kadar yaptığımız çalışmalarda fiyatı kontrol altında olmasıyla ilgili çağrılar yaptık. 

Bakanlık ile çimento üreticilerinin görüşmesi sonrası tonu 300 lira olan çimento 450 liraya çıktı. Biz de bu yüzden boykot yaptık. Bu boykotu Türkiye’de 52 şehirde eş zamanlı yaptık. Birlik üyesi arkadaşlarımız şantiyelerinde bizlere destek verdiler. Türkiye tarihinde ilk defa böyle bir farkındalık oluşturduk. 

Biz bir STK’yız, bizim farkındalık oluşturup yasa yapıcıları harekete geçirdik. O eylemi yaptıktan iki gün sonra Cumhurbaşkanımız Şanlıurfa mitinginde fahiş fiyatı gündeme getirdi. Demek bir şeyler çabalandığında gerekli mercilere ulaşılabiliyormuş.

Kamuya iş yapan müteahhitlerimizin fiyat farkı sorunu var. Firmalarımız sözleşme imzalıyorlar ancak malzeme maliyetleri sürekli artıyor. Toplamda 80 bin kamu müteahhidinin 30 bini bu sorunları yaşıyor. Bununla ilgili mecliste bir düzenleme yapılacağı söylendi. 

Biz de düzenleme süreci için katkılar sunduk. Fakat maalesef bir süre bu taslak askıda kaldı. Sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan fiyat farkını onayladı. Sektörün beklentilerinin altında oldu. Kamu müteahhitlerimizin mağduriyetlerini gideren bir durum olmadı. 6 aylık fiyat farkları verildi. 

2021’in temmuz ayı ile aralık arasındaki fiyat farkı gözetildi. Ancak ocakta başlayan sözleşmeler de var. Daha öncesi var. Bunlar maalesef konuşulmadı. Fiyat farkları proje süresini kapsamalı.

Ayrıca kamu iş yapan müteahhitlerimiz için şartsız koşulsuz tasfiye hakkı istiyoruz. Yani müteahhitlere ihale yasağı almadan sözleşmeden çekilme hakkı tanınsın. Çünkü artık müteahhitler teminatı yaksam daha az zarar ederim düşüncesinde. Bu durumun tekrardan düzenlenmesini istiyoruz.

Sıkıntıları anlatıyoruz ama müteahhitlik sektöründe hizmet veren firmalarımızın hepsinin devletimize güveni tamdır. Bizim sıkıntımız sektörün tüm sıkıntıları tamamen gözlenmiyor. Bu sıkıntılar yukarıya net şekilde taşınmıyor.
Geçtiğimiz yıl meslek yasamız çıktı. Bu yasa sektöre ani giriş ve çıkışları azalttı. Sektörümüz bu yasa ile disipline edildi. Bu işi benimseyen firmalar gün yüzüne çıktı. Bizim hedeflerimizden birisi müteahhitlik meslek odası olabilmek. Bu konuyu çok önemsiyoruz. 

Sektörün kendi içinde dinamikleri ve çözümleri var. Meslek odası olduğumuz zaman bu çözümleri daha güçlü sunabiliyoruz. Bu sorunlarımızı daha dinamik serbest koşulları araştırarak, gerekli yaptırımlarla çözebiliriz. Bunun kazananı hep birlikte olalım. Bu sıkıntıların mağduriyetini yaşayacaklar vatandaşlarımız.
1999 depreminde ilimiz büyük yara aldı. O günden beri Kocaeli’de kamu ve özel sektör eliyle birtakım değişim mücadelesi yapılıyor.  2012 yılında kentsel dönüşüm yasası çıktı. Şu an şehrimizde arzu ettiğimiz kentsel dönüşüm temposu yakalayamadık. 

Bu tek birleşenin mücadelesi ile olacak bir iş değil. Burada bileşenlerin hepsi pozitif bir yaklaşım sergilemeli. Böylece daha çabuk çözüm üretebiliriz. İlimizdeki 1999 depreminden önce inşa edilen binalar ve yapıları değişim ve dönüşüm için teşvik etmemiz gerekiyor. 

Orta ve dar gelirli vatandaşlarımızın konut sahibi olabilmeleri için kamu arazileri yoluyla konut projeleri üretilmelidir. Bu yöntemle maliyetler düşeceği için vatandaşın konut sahibi olması da kolaylaşacaktır.