İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Kaplan Hürriyet, AKP il Başkan Yardımcısı Zeki Canşi’nin Yeni Cuma Camii ve Fevziye Camii’nde bulunan tuvaletlerin ücretlerini gündeme getirmesi üzerine bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Başkan Hürriyet, “Uzun yıllar Kocaeli’de çalışmış, Kocaeli’de siyaset yapmış, Ak Parti’den defalarca Kocaeli Milletvekili aday adayı olmuş Mazlum Der Kocaeli Şubesi kurucularından, 16 yıl boyunca belki daha da fazla Özgür Kocaeli gazetesinde köşe yazarlığı yapan Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Zeki Canşi’nin İzmit Belediyesi üzerinden beni eleştirdiğini gazetelerden okudum.
HÜRRİYET, “ZEKİ BEY’E TEŞEKKÜR EDİYORUM
Zeki Bey dedi ki; bir tuvalet ücreti 2 buçuk lira olur mu? Fakiri var, garibanı var, yolda kalmışı var, öğrencisi var. Bu nasıl bir mantık ya? Derhal bu uygulama iptal edilmeli ve bir amme hizmeti olan bu hizmet bedava olmalıdır. Ayrıca bir hikaye anlatıyor. Hikayede şöyle diyor: Garibanın biri sıkışmış, cebinde tuvalete gidecek parası yok. Gitmiş tuvalet görevlisine, “Param yok sıkıştım altıma edeceğim” demiş. Bu sefer de babanın hayrına olsun cevabını almış. Bunu anlattıktan sonra da bize diyor ki; İzmit Belediye Başkanı ve meclis üyesi arkadaşlar gelin bir işe yarayın da garibin hayır duasını alın. Öncelikle ben buradan Zeki Beye çok çok teşekkür ediyorum. Kendisinden Allah razı olsun.
“HİÇ HOŞ OLMAMIŞ, HİÇ YAKIŞMAMIŞ”
Bu açıklamayı okuduktan sonra kendisini aradım. Teşekkürlerimi bizzat ilettim. Bu toplantıyı düzenleyeceğimi de nezaketen kendisine ilettim. Hem durumu izah ettim hem de bize böylesi önemli bir konuda göreve geldiğimizden bu yana anlatmak üzere dilimizde tüy biten, bir türlü vatandaşa izah edemediğimiz, geçmişin hatalarını anlatamadığımız bir konuda güzel bir pas verdi. Gerçekten bir kez daha samimiyetle teşekkür ediyorum. Zeki Bey çok güzel bir konuya parmak bastı. Kendisine kesinlikle hak veriyorum. Bir tuvalet ücretinin 2 buçuk lira olması ya da bir tuvaletin ücretli olması kabul edilebilir bir durum değil. Detayına geçmeden önce Zeki Bey’in anlattığı hikâyede kullandığı tabirler konusunda da kendisine özellikle kınadığımı söylemek istiyorum. ‘Hadi bu sefer babanın hayrına olsun’ gibi çirkin bir hikâye ile bağdaştırması hiç hoş olmamış, hiç yakışmamış. Konu hakkında bilgi sahibi olmayabilir ama böylesi kötü bir hikâye ile keşke anlatmasaydı. Bizi arasaydı keşke siyasi nezaket de bunu gerektirir. Bilmediğin konuda fikir üretmek de doğru değildir.
“SİZE NE YAŞATTIKLARINDAN HABERLERİ YOK”
Bunca yıl bu kentte siyaset yapmış aktif birisinin kentte bir haber olmasına çok üzüldüm. Kendi dönemlerinin eseri olduğunu bilmemesi vatandaşa karşı yapılan bir ayıp. Ben nasıl olsa ceketimi atsam kazanırım, nasıl olsa ne yaparsak yapalım vatandaş bize oy veriyor mantığının 20 yıl boyunca yaşattığı sıkıntılar ve bugün onun da eleştirdiği konu ama bundan bir haber bir il yöneticisi. Kendi döneminde kendi partisinin ve belediye başkanının yaptığı uygulamayı eleştirirken bize atfetmesi ve kendilerinin yaptığının farkında bile olmaması kentten aslında ne kadar uzak olduklarını, ilgisiz olduklarını, vatandaşa neyi reva gördüklerinin farkında bile olmadıklarını gösteriyor. Buradan vatandaşlarımıza sesleniyorum: 20 yıldır oy verdiğiniz bu insanların sizden haberi yok. Size ne yaşattıklarından haberleri yok. Kendi yaptıklarının bile farkında değiller. Tabi balık hafıza herkes unutuyor.
“AKP DÖNEMİNDE 8 YILLIĞINA İHALE EDİLMİŞ”
Şimdi bunu hatırlatma sırası bize geldi. Bahsedilen umumi tuvalet Fevzi Camii’de bulunan tuvalet. Fevziye Camii’nin tuvaleti şuanda 2 buçuk lira. Neden? Çünkü İzmit Belediyesi Ak Parti yönetimindeyken 2017 yılında 8 yıllığına ihaleye çıkarmış. Başka bir belediye başkanının görev süresini ipotek altına alacak şekilde ihale etmişler. Buranın ihalesi benim dönemimi de aşıyor. Benden sonra gelecek kişinin bile döneminin içerisine giriyor. İhale 2025 yılında bitecek. 2025 yılına kadar aylık 11 bin lira gelir karşılığında ihale etmişler. Bunca yıldır ihaleyle özel bir işletme tarafından işletiliyor. Yani bir kişi tarafından işletiliyor.
“GELİN DESTEK VERİN, PARASIZ YAPALIM”
İ
şte şikâyet ettikleri konunun asıl sebebi onlar. ‘Halka bunu mu reva görüyorsunuz’ dedikleri uygulamayı yapanlar onlar. İşte halka kimlerin neyi reva gördüğü ortada. Zeki bey bize bunu anlatma fırsatı sunmuş oldu. Göreve geldiğimizden beri bunları anlatıyoruz. Biz bu ihaleleri iptal etmek istediğimizde ne yazık ki yargıdan geri döner. Bugün halka kamu hizmeti sunamadığımız alanlardan bir tanesi ne yazık ki Fevziye Camii’dir. Buradan Zeki Bey’e ve tüm Ak Partililere çağrı yapıyorum: Madem bu kadar halkı düşünüyorsunuz, gelin iptal edelim bunları. Gelin el verin, destek verin hemen parasız yapalım. Biz zaten en başından beri bunun için uğraşıyoruz.
“BU TÜR İHALELERİN HEPSİNİ İPTAL EDELİM”
Gülümse Kafe’de geldiğimizde başkasında kiralıktı. İhalesi bitti, tekrar çıkmadık. Şuanda Gülümse Kafe’nin en kötü döneminde bile en düşük günlük cirosu 10 bin lira. Biz oradan 4 bin lira kira alıyorduk. Yazık günah değil mi? Evet bizce de 2 buçuk lira tuvalet ücreti olmaz. Kesinlikle olmamalı. Hadi gelin bu tür ihalelerin hepsini iptal edelim. Hep birlikte halka kazandıralım. Halk bu tür yerlerden tıpkı Gülümse Kafe gibi, Cumhuriyet Parkı gibi, Süleyman Paşa Hamamı gibi yararlanabilsin. Milyonlarca liraya restore ettirilmiş 200-300 liraya kiraya verilmiş yapılardan bahsediyorum.
“İNATLA KAMU ELİYLE İŞLETİLMELİ DİYORUZ”
Biz bu yapıları almak için çok gayret ediyoruz. Büyükşehir almak için elinden geleni yaptı. Açıkça özel sektör eliyle işletilmesini istediklerini söylediler. Hayır, biz kamu eliyle işletilmesini istiyoruz. İnatla bunu söylüyoruz. Kamuya ait birçok işletmenin kamu eliyle işletilmesi, bazı hizmetlerin ücretsiz verilmesi bazı hizmetlerin de uygun ücretle verilmesi esas olması gerekiyor. 3 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Mecliste kendi yaptıkları parklara gülmüşlerdi şimdi de biz yaptık sanıp 2 buçuk liralık tuvalet ücreti üzerinden de bizi eleştirmeye kalktılar.
“CEPHANELİK’TEKİ MEKANI BEDAVA KULLANIYORLAR”
Cephaneliğin içerisinde bir yerimiz var. Yaklaşık 250 metrekare kapalı, bin metrekare açık alana sahip. 10 yıllığına kiraya verilmiş. Kirası 250 lira. Burası bir işletme, bir restoran. Kocaman bir restoran. Ben bunu milletimizin takdirine bırakıyorum. Cumhuriyet Parkı ile beraber almaya çalıştığımız, belediye eliyle işletilmeli diye ısrarla söylediğimiz bir başka yer Kültür Tepesi Şelale Kafe. Burası da 8 yıllığına ihale edilmiş. Aylık kirası 4 bin 100 lira. Bunun aslında ihalesi bitti. Büyükşehirin bu yerleri bizden alabilmek ve hala birileri işletsin diye uğraşısı nedeniyle şuanda bu mekan yeni ihalesi bile yapılmadan bir kişi tarafından kullanılıyor. Bedavaya kullanılıyor.
“HAKKIMIZI SAVUNDUK”
Israrla bize tahsis etmelerini söylediğimiz halde, orayı Gülümse Kafe gibi biz işletmek istiyoruz dediğimiz halde hala tahsisi yapılmadı ki tahsisi İzmit Belediyesindeydi. İzmit Belediyesi geçmiş dönemde bu ihaleyi yapmıştı. Cumhuriyet Parkı’nda olduğu gibi, Şehr-i İzmit Kafe’de olduğu gibi buraların tahsislerini gerek yenilememek suretiyle gerekse mevcut tahsisleri iptal etmek suretiyle bizden geri almak ve istedikleri kişi buradan rahat rahat para kazansın düşüncesiyle ellerinden geleni yaptılar. Cumhuriyet Parkı’nı nasıl aldığımızı biliyorsunuz. Orada ayağımızı yere sağlam basa basa hakkımızı savunduğumuzu gördünüz.
“DUYMAYAN KULAKLARA VAR GÜCÜMÜZLE ANLATACAĞIZ”
Süleyman Paşa Hamamında da mücadelemizi gördünüz. Şelale Kafe ile ilgili de hala mücadelemiz sürüyor. Bu geçmişte nasılsa şuanda da Kültür Tepesi İzmit Belediyesine tahsisi yenilenmelidir. Zaten 20 dönüm altıdır. 20 dönüm altındaki yerler daha önce büyükşehirin almış olduğu meclis kararınca bütün Kocaeli’de ilçe belediyelerine terk edilmelidir. Bu karar uygulanmadığı için hep tahsisle geçiştirilmiş. Fakat buranın tahsisi bile ne yazık ki yenilenmedi. Şuanda ihalesi bile olmadan buradaki işletmeci şakır şakır para kazanıyor. İşte buyurun size kamu zararı. Ciddi bir kamu zararı. Bunları milletimiz görsün, duysun istiyoruz. Unutan hafızalara, görmeyen gözlere, duymayan kulaklara var gücümüzle anlatmaya çalışıyoruz.
“SAMİMİLERSE HADİ GERİ ALALIM”
Zeki Bey’in eleştirisi burada kalmasın. Hep birlikte kamuya ait olan yerleri kamunun kullanımına geri döndürelim. Samimilerse önce bu tuvaletten başlamak üzere göreve davet ediyorum. Elbette ki esnaf ve kişiler de kazanacak ama her şeyin bir sınırı var. Önce kamu, önce halkın çoğunluğu ondan sonra kişiler. Samimilerse yok pahasına satılan B Blok için göreve davet ediyorum. Samimilerse tek kuruş almaksızın kocaman bir yurdu bir vakfa verenleri göreve davet ediyorum. Oradan belediyenin tek kuruş kazancı yok ama orayı kullanan vakıf ayda 200 bin liradan fazla gelir elde ediyor. Samimilerse hadi geri alalım. Hadi belediye buradan ücretsiz hizmet sunsun. Ben bütün giderini yapmaya hazırım. Gelsinler destek versinler yurdu geri alalım, tuvaleti geri alalım, bütün kafeleri geri alalım.
“ALGI YARATMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Ben vatandaşımıza şikâyet ediyorum. Vatandaşımız artık bunları görmeli, duymalı ve hatırlamalı. 3 yıldır çırpınıyoruz. ekonomik koşullara rağmen çırpınıyoruz. Pandemiye rağmen çırpınıyoruz. Daha iyisini, daha doğrusunu, daha adilini, daha dürüstünü yapmak için çırpınıyoruz. Halka uygun ve kaliteli hizmet vermek için çırpınıyoruz. Sosyal belediyecilik yapabilmek için çırpınıyoruz. Ne yazık ki şartlar, geçmişte yapılan sözleşmeler şimdi bizim elimizi kolumuzu bağlıyor. Gölkay da aynı mantıkta. 3 kuruşa birilerine işletmek üzere verilmiş. Kaçak yapılarla, statikten bir haber birilerine cüzi rakamlarla verilen Gölkay Park’ı biz geri aldık. Bunun üzerine ciddi çalıştık. Şimdi oranın tekrar gerçekten cazibe merkezi olması için çalışıyoruz. Bir kişinin değil 400 bin İzmitlinin tesisi olması için çalışıyoruz. Buna rağmen bu konuda bile kamu zararı yarattığımız algısını oluşturmaya çalışıyorlar.
“HEZEYANLARI DA HAZIMSIZLIĞI DA ANLIYORUZ”
Amaçları gerçekten üzüm yemek değil, amaçları bağcıyı dövmek. Nasıl Fatma Hanım’ı eleştiririz, İzmit Belediyesini eleştiririz, nasıl küçük düşürürüz, nasıl itibarlarını zedeleriz diye düşünüyorlar. Biz bu hezeyanları da hazımsızlığı da anlıyoruz. İstanbul’da, Ankara’da, Hatay’da Adana’da, İzmit’te 3 yıldır bu hazımsızlık sürüyor. Hala kabullenemediler. Görüyoruz ki düzgün muhalefet edecek çapları yok. Düzgün muhalefet bile edemiyorlar. Bir geçmişlerine baksalar, bir alo deseler biz de siyasi nezaket gereği davet ederiz. Gelin biz anlatalım, gösterelim deriz. Hep söylüyorum topu ayağıma bırakıyorlar, vuruyorum gol oluyor. Ondan sonra kızıyorlar bana. Sonra da ağlıyorlar. Görünen köy kılavuz istemiyor” dedi.