İKTİDAR TÜİK’E MAKYAJ YAPMAKTAN VAZGEÇSİN!

 Türkiye’mizin en büyük gündemi geçim sıkıntısı. Tüik enflasyonu yüzde 70 açıklıyor ama özel şirketlerin yaptığı araştırmalara göre bu oran yüzde 140 civarında. İktidar Tüik ile enflasyona makyaj yapmaya çalışsa da vatandaşımız çarşıda pazarda bunun etkilerini iliklerine kadar hissediyor. Ülkemiz uzun süredir çok ciddi sıkıntılar yaşıyordu ama son dönemde bu sıkıntılar fevkalade artmış durumda. Vatandaşımız evine ekmek götürmekte sıkıntı çekiyor. Evine götürdüğü gıda çeşitliliği her geçen gün azalıyor. Evine et ve et ürünü götürmekte zorlanan milyonlarca aile var. Halk ekmek kuyrukları her geçen gün artıyor. Ülkemizin içinde bulunduğu tabloyu özetlemek gerekirse nisan ayı sonu itibari ile iç borç ödemesinin faiz tutarı ne yazık ki anaparayı geçmiş durumda. Bunu üzülerek ifade ediyorum. Bütün ülke çalışıyor, üretim yapmaya çalışıyor vergisini veriyor toplanan paranın yüzde 70’i faiz borcuna gidiyor. Kalan yüzde 30 ile bu memlekete nasıl hizmet sağlayacaksınız, nasıl refah seviyesini yükselteceksiniz. ?

BU BİRLİKTELİK ÜLKEMİZİ DÜZE ÇIKARACAKTIR

Türkiye’nin tek gündem maddesi bu ekonomik dar boğazdan nasıl çıkarıyoruz olmalıdır. Ama bakıyoruz ne yazık ki iktidarın kullandığı dil, hakaret dolu sözler ülkeyi adeta kargaşa ortamına sürüklemeye çalışıyor, işte böylesine bir atmosferde muhalefette bulunan içinde Saadet partimizin de olduğu 6 siyasi parti bir araya geldi ve çözüm arayışı içine girdi. Bu 6 siyasi partinin her birinin elbette ayrı siyasi düşünceleri var, elbette ayrı parti programları var. Fakat ortak bir müşterekte ortak bir akılda buluşarak ekonomide ne yapılması gerekiyor dış siyasette ne yapılması gerekiyor bu diktatörlük rejimine doğru giden süreçte yönetim rejimi nasıl olması gerekiyor bütün bu planları kurmay kadrosu ile bir araya gelip program yapıp ortaya koyuyor. İnşallah bu birliktelik ülkenin girmiş olduğu bu durumdan çıkabilmesi adına inşallah bu birliktelik ülkeyi düze çıkaracaktır. 

SİZ GİDECEKSİNİZ ORTAK AKIL GELECEK , LİYAKAT GELECEK, İSTİŞARE GELECEK , UMUT GELECEK

Dolasıyla iktidarın arkasına sığındığı tek bir argüman var , her yönden dökülen hükümet ‘biz gideceğiz de kim gelecek’ diyerek bu 6 siyasi partinin tabanında bir ayrılık zehri zerk etmeye çalışıyorlar, kafa karıştırmaya çalışıyorlar. Muhterem arkadaşlar çıkacak adayın hangi partiden olduğunun hiçbir önemi yok bugün Türkiye’nin düştüğü durumdan çıkabilmesi kurtulabilmesinin tek bir çaresi var bu 6 siyasi partinin bir araya gelerek ortay koyduğu birlikteliktir. Dolasıyla ne söylerse söylesinler biz bunlara asla aldırış etmeyeceğiz, Türkiye’nin kurtulabilmesi gençliğimizin insanımızın yeniden geleceğe umutla bakabilmesi adına bu birlikteliği hep beraber sürdüreceğiz, sahada dimdik hep beraber ayakta olacağız. Bu söylemlere karşı tek yürek olacağız, milletimize de bunları anlatacağız. Bizim içinde bulunduğumuz hükümet sisteminde asala umutsuzluk olmaz adaletsizlik olmaz, haksızlık olmaz , bunu inşallah insanlarımıza anlatacağız. İnşallah yarınlarımız çok daha güzel olacak. 

HER TÜRLÜ KÖTÜ SİYASETE RAĞMEN BİZ GÜZEL SİYASET YAPACAĞIZ

Biz insanımızı seviyoruz , ülkemizi seviyoruz sevmenin bedeli de kötü gidişata dur demek ve bunun mücadelesini vermektir. Bir insan belediye başkanı olmuş, yerel yönetimde idareci olmuş, milletvekili olmuş, çok şey yapmak isteyip de yapamıyor, bizler onun yapamadığını gören insanlar olarak çalışmak zorundayız. Aslında çalışmak istiyorlar ama çalışmayı beceremeyecek hale geldiklerini net bir şekilde görüyoruz. Düşünmek yetmez yapabilecek iradeyi yakalamak gerekiyor. O ortamı oluşturacak siyasi iradenin temsilcileri olarak buradayız. Ondan dolayı ben bütün teşkilat mensuplarımızı tebrik ediyorum. Her türlü kötü siyasete rağmen biz güzel siyaset yapmayı kendimize hedef koymuşuz ve onu da en güzel şekilde yaptığımıza inanıyorum. Bunu elbette engellemek isteyenler olacak. Biz onlara inat sevgiyle muhabbetle siyasetimizi yapacağımızı göstermek zorundayız. Biz güzelliklerinin, faaliyetlerin temsilciyiz. Ülkemizde hem güzellikler hem faaliyetler eksildiği için biz gayret etmek zorundayız. Bizim elimizin zihnimizin idareye dokunması gerekiyor. Bu yüzden çalışmalarımızı her geçen gün arttırmak zorundayız.