İzmit Belediyesi Haziran ayı meclis toplantısında 8. Gündem maddesinde Cemevlerinin ibadethane statüsü ile ilgili Sosyal Hizmetler Komisyonunun raporu görüşüldü. Raporda Cemevlerinin diğer ibadethanelere verilen hakları eşit olarak almalarına yönelik ibadethane olarak kabul edilmesi teklifi ilgili müdürlüğe iade edilmesi kararı çıktı. Konuyla ilgili açıklama yapan CHP’li Meclis üyesi Devrim Bal, “Gündemimizin 8. Maddesi kısaca cemevlerinin ibadethane olarak değerlendirilmesi teklifi ile ilgili görüşmelerdi. Bu konu sosyal hizmetler komisyonumuzca değerlendirildi.
KAMUYOUNUN BİLGİSİNE SUNMAK İSTİYORUM
3 Ak Partili 2 Cumhuriyet Halk Partili meclis üyelerinin olduğu komisyonumuzca 5 toplantı gerçekleştirildi. Aslında bakacak olursak 5 toplantının 4’ü olumlu havada geçti ancak ne yazık ki son toplantıda Ak Partili meclis üyelerimizin cemevlerinin ibadethane sayılması konusundaki teklifi müdürlüğe iade etmesi talebinden dolayı bizler muhalif oy kullandık. Muhalefet şerhimizi de kamuoyunun bilgisine sunmak istiyorum.
AİHM KARARLARI ÜYE DEVLETLER İÇİN BAĞLAYICIDIR
Muhalefet şerhini okuyan CHP’li meclis üyesi Devrim Bal şu ifadelere yer verdi: Cemevleri yüzyıllardır Alevi vatandaşların ibadethane mekânlarıdır. Buna rağmen Cemevleri resmi olarak ibadethane statüsünde değerlendirilmediği için camii, kilise ve havra gibi ibadethanelerin faydalandığı kamusal hizmetlerden mahrum kalmaktadır. Bu da Anayasanın eşitlik ilkesinin ihlal edildiği anlamına gelmektedir. Avrupa Konseyi'ne üye 47 devlet bulunmaktadır. Türkiye, 13 Nisan 1950 tarihinde Avrupa Konseyi'ne üye olmuştur. Dolayısıyla AİHM kararları üye devletler için bağlayıcıdır.
KAMUSAL HİZMETLERDEN MAHRUM
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Cemevlerinin diğer ibadethanelerin faydalandığı kamusal hizmetlerden mahrum kalmalarını “dini ayrımcılık” olarak tanımlamış, Alevi inancını inkârın “laik devleti koruma” teziyle gerekçelendirilemeyeceğini, Türkiye’de din ve inançlarla ilgili hukuksal yapının “nötr” kriterlere dayanmadığını ve bu durumun bazı inanç gruplarının ayrımcılığa maruz kalmasına neden olduğunu belirtmiştir. Türkiye’de devletin din ve inançlara yaklaşımını “hedefle orantısız” olarak tanımlayan AİHM, Alevilere yönelik uygulamanın “akla uygun ve objektif temele dayanmadığına” ve bu nedenle Alevilere “dinsel ayrımcılık” yapıldığına hükmetmiştir.
BAKIŞ AÇISINI VE KARARLILIĞINI GÖSTEREN İFADELER
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kararlarında da atıf yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Bakanlığı tarafından düzenlenen Alevi Çalıştayları Nihai Raporu’nda konuya ilişkin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bakış açısını ve kararlılığını gösteren ifadeler yer almıştır. Bu ifadelerden bazıları: Çalıştaylarda; ‘’Cemevlerine bir statü verilmesinin gerekliliğinde hiç bir sorun yaşanmamıştır. Ancak bu statünün boyutları ve nasıl uygulanacağı konusunda ilgili birimlerin teknik çalışmalar yapmasına ihtiyaç duyulmuştur” “Kısaca çalıştaylarda Cemevlerinin bir statüye kavuşturulması konusunda herhangi bir görüş ayrılığı olmamıştır”
BAĞLAYICI KARARLAR ALMAYA BAŞLAMIŞTIR
Yine yakın zamanda Adalet Bakanlığının Cemevlerinin yasal statüsü konusu gündeme alınmış bu yönde Türkiye’de birçok Cemevine ziyaret yapılarak saha çalışmaları yapılmıştır. AİHM kararı mahkemelerin hiyerarşik yapısının gereği olarak iç hukuka yansımış ve AİHM kararına dayanarak Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri de, kurum ve kişilerce açılan davalar neticesinde Cemevlerinin lehine bağlayıcı kararlar almaya başlamıştır.
YENİ BİR YOL HARİTASI
Bu durum hükümetlerin hukuk devleti olmanın gereği olan bazı adımları atmaya sevk etmiştir. 23 Ekim 2019’da, bu sürecin yeniden başlatılmasına yönelik Avrupa Bakanlar Komitesi’ne bir yol haritası sunmuştur. Komite 1 Haziran 2020'de, Türkiye Cumhuriyeti devletinin düzenlediği Alevi çalıştayları ile Cemevlerinin ibadethane statüsü kazanması üzerinde fikir birliğine varılmış konularda yapılacak yasal ve idari düzenlemeleri gösteren ve kesin bir takvime bağlayan yeni bir yol haritası sunulmasını beklemektedir.
BİRÇOK BELEDİYE İBADETHANE STATÜSÜNE ALDI
İlgili AİHM kararlarına ve iç hukukta Cemevleri lehine alınmış kararlara atıf yapılarak birçok il ve ilçe belediyeleri 5393 sayılı Belediye Kanunun 15. Maddesi a bendindeki yetki ve imtiyazlar başlığındaki ‘belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikli ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak’ hükmü gerekçesi ile ilçemiz vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılayan ilçe sınırları dâhilinde Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi yönünde kararlar almıştır.
KAMUOYUNUN BİLGİSİNE SUNUYORUZ
Yerel yönetimlerin de bu doğrultuda adım atması Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumları arasındaki tutarlılığa katkı sağlayacaktır. Sonuç olarak Cemevlerinin diğer ibadethanelere verilen hak ve hizmetleri eşit olarak almalarına yönelik, ibadethane olarak kabul edilmesi teklifinin “ilgili müdürlüğe iade edilmesi kararını “ doğru bulmuyor, Cemevlerinin ibadethane statüsünün kabul edilmesi yönünde oy kullanarak kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.