Mümin Kozan’ın kongre daveti ve siyasi gündemi değerlendirdiği yazılı açıklamanın içeriği de şöyle:
Yıllardır iktidar ile muhalefetin (sözde) kavgalarını millet olarak izleriz. Kimi dindarlıkla, kimi Atatürk'le sahne alıp, oynadılar oyunlarını. Bunların birbirlerine olan lafları tıpkı ayakkabı fırçası gibi. Her darbeleri, sadece birbirlerinin pabucunu parlattı. Sorsan, ooo çok büyük muhalefet var. Yersen...
Nasıl mı? Sayın Erdoğan'ın siyasi yasağı, bunlara irticacı, gerici diyen CHP desteği ile kaldırıldı (terör vb. suçlar harici siyasi yasağa bizlerde karşıyız). Ne büyük demokrasi örneği, ne büyük centilmenlik değil mi? Bu konu, zamanla CHP de alışkanlık haline geldi.
Ne zaman Ak Partinin oyu azalsa, hemen bir kaç vekilin HDP’yi öven sözlerini duyduk basında. Eğer yetmezse, PKK cenazelerine kadar katıldılar. Olmadı LGBT eylemlerinde en ön sırada yer aldılar. O da yetmezse, her evden bir oyu HDP ye verin dediler.
Yeter ki milliyetçiler Atatürkçüler, Atatürk'ün kurduğu partiye oy vermesin, iktidarın oyu düşmesin. Sonra sözde bir çözüm süreci başladı. PKK tarafından hendekler kazıldı, silahlar stoklandı ve yüzlerce Türk askeri ve polisi şehit oldu. Bu proje yanlış dedi Türk Milleti.
Tam bay bay Erdoğan derken, yine sahneye CHP çıktı. O hendeklerde insan hakkı ihlali aradı, güç orantısı ölçmeye kalktı. Baktı ki AKCHP gidici hemen müthiş bir aday ile sahaya indi. "ekmek için Ekmeleddin". Sonuç tabi ki malum. Ve sonrasında egemizdeki adalar gitmeye başladı.
Kozmik oda, Ergenekon, FETÖ darbe girişimi, ekonomik kriz, yolsuzluklar, harunlar-karunlar derken, millet tekrardan bay bay Erdoğan demeye başladı. Ve yine o müthiş centilmenlik duygusu ile CHP sahaya indi. Erdoğan ayaklar altına aldığı milliyetçiliği baş tacı ederken, CHP ise yine bilindik HDP savunucusu oldu.
Yetmedi bazı FETÖ’cüleri gazeteci, bilmem şucu bucu diye övmeye başladı. O da yetmedi. Abdullah Gül gibi bir adamı aday çıkartmaya kalkıştı. Vekil kıyağı yaptığı İyi parti bunu reddedince (oysa ki borçlandırmıştı), partisinin en güçlü isimlerinden Muharrem İnce yi, Meral Akşener in karşısına çıkartarak, tam bir seçim mühendisliği yaptı.
CHP’nin ve adayının söylem ve eylemleri ile yine ve yeniden Ak Partiyi iktidar yapmayı başardı. Bu centilmenler şimdi de seçimi kesin alacağız algısı oluşturarak, Sayın Kemal Beyi aday göstermek isterler. Yani bir altın tepsi daha hazırlanmış, üstatlarına sadakatlerini sunma hazırlığındalar.
Ama artık işler eskisi gibi gitmeyecek, Atatürk'e, Atatürk diyemeyen (Mustafa Kemal derler), önünde poz verdikleri altı ok un, neden altı yıldız ya da altı ağaç vb olmadığını anlamayanlar, PKK ya Pe Ke Ke, deyipte Atatürk ün bozkurtuna faşistlik diyenler, Tunçeli ile Dersim ayrımını yapamayanlar, artık Atatürk’ün adını kullanarak siyaset yapamayacaklar.
Netice itibariyle tekke düşmüş, kel görünmüştür. Türk milleti özündeki cevher ile Ümit’lenmiş, milletimin zaferi olsun diye ZAFER PARTİSİ ni kurmuştur. Kurulum aşamalarını yeni yeni tamamladığımız partimizin 19 Haziran 2022 de Kocaeli 1. olağan kongresini yapıyoruz. Değerli hemşehrilerim, İnançlarınızın, milli ve manevi değerlerinizin kullanılarak, tanımadığınız kişilerin başkan ve vekil yapılmasından çok sıkıldığınızı biliyoruz.
Gönül verdiğiniz liderlerinizin adı kullanarak, yıllardır bu şehirde halka rağmen, sırf şahsi menfaatleri için siyasi dizayn peşinde olanlardan ve onların cehennemin dibine gidesi siyasi ayak oyunlarından çok sıkıldığınızı biliyoruz.
Gelin bu defa millet iktidarını birlikte inşa edelim. Ben diyenlere karşı Türk Milleti diyelim, Tek referansımız olan, T. C. vatandaşlığımız ile gücümüzü milletin zaferi olan Zafer Partisinde birleştirelim.
Bu konular vesilesi ile tüm Kocaeli halkını kongremize, kendi evlerine davet etmek istiyorum. Davetimiz, halinden memnun olanları asla kapsamamaktadır.