banner542

banner545

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Bir belge varsa çıkar göster

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP liderine, "Var mı elinde bir delilin? Neye göre bunu söylüyorsun? Ya sen bu ülkenin evladı değil misin? Bu ülkenin evladı olarak bu ülkenin yönetimi, devleti nasıl olur da uyuşturucu işi yapar diyebilirsin. Bir belge varsa çıkar belgeni göster" diyerek çağrıda bulundu. 

12 Kasım 2022 07:30
Bir belge varsa çıkar göster

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan ziyareti sonunda gazetecilerle bir söyleşi gerçekleştirdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaorğul’nun Türkiye'deki uyuşturucu tehlikesi ve karaparaya yönelik sözlerini değerlendiren Erdoğan şunları söyledi:

GENE UZATIRIZ

– “Adamın akıl hocaları kimlerdir bilemem. Yani ne yaptığı belli değil. Kurusıkı atıyor. Her şey ortada. Hesap kitap ortada. Mesela geçen bir ifade kullandı. Diyor ki “varlık barışı dokuz kez yenilendi.” 19 kez de yenilenir. Ülkeyi kim yönetiyorsa varlık barışının ömrünü uzatmak veya kısaltmak onun elindedir. Biz şu anda bunu dokuz kez uzattıysak, süre bittikten sonra gene uzatmak gerekirse gene uzatırız. Ama anlamıyor adam; bilmiyor.

VAR MI DELİLİN

– Şimdi bu varlık barışından gelen para nereden geldi diye gösteriyor; “Esrar, eroin, uyuşturucu kaçakçılığından” diyor. Hakaret ettiği bakanım çıktı ve kendisine ağır bir ifadeyle “sen bunu ispat edemezsen namertsin” dedi. Hadi çık ispat et. Var mı elinde bir delilin? Neye göre bunu söylüyorsun? Ya sen bu ülkenin evladı değil misin? Bu ülkenin evladı olarak bu ülkenin yönetimi, devleti nasıl olur da uyuşturucu işi yapar diyebilirsin. Bir belge varsa çıkar belgeni göster. Elinde bir belge yoksa nasıl oluyor da kalkıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne “uyuşturucu kaçakçılığı yaparak bütçesini dengeliyor” dersin.

ZOR SABREDİYORUZ

– Daha ileri konuşmayayım. Zor sabrediyoruz. Diyor ki “varlık barışı şu kadar yenilenmiş.” Yenilenir. Zerre kadar sende ekonomi anlayışı varsa sor, sağına soluna sor. 9 kere yapar, 19 kere yapar, 99 kere yapar. Bu mesele ülkenin ekonomisini yönetenlerin bu noktadaki tavrıdır. Kalem bizim elimizde. Bilgisayar bizim elimizde. Hesap bizim elimizde. Hesaba göre nasıl bunu daha iyi yönetiyorsak, daha ileri taşıyabiliyorsak ona göre de adımlarını atarız.

BU KADAR ENAİYİ VAR MI?

– Şimdi “temiz para getireceğim” diyor. Sen kimsin? Hani Londra'ya gidişi eleştiriyordun? Buradan getireceğin parayı kime getireceksin? Sen iş adamı mısın? Senin yanında böyle bir para talebinde bulunan birileri mi var? Parayı kime getiriyorsun? Yani afedersiniz İngiltere'de bu kadar enayi var mı; sana kalkacaklar bu paraları verecekler; “Al Bay Kemal bunu Türkiye’de nerede kullanırsan kullan” diyecekler.”

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

CHP lideri Kılıçdaroğlu, dün sosyal medya hesabından paylaştığı video ile Türkiye'deki uyuşturucu tehlikesinin boyutlarına değinmişti.

Kılıçdaroğlu, sosyal medya paylaşımında “Türkiye’de bir metamfetamin salgını var. Sarayın düzeni bu salgını besliyor. Bakmayın ‘okul önünde uyuşturucu satanın bacaklarını kırarız' palavrasına. Bugün size Sarayın kara para ile bu zehiri nasıl sokaklarımıza davet ettiğini anlatacağım. Kirli paranın sonucudur bu” ifadelerini kullanmıştı.

“GENCECİK ÇOCUKLARIMIZ UYUŞTURUCUNUN AĞINA DÜŞÜYOR”

Paylaştığı videoda ailelerin büyük tehdit altına olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Evlerin içinde bir yürek yangını var. Gencecik çocuklarımız evlatlarımız uyuşturucunun ağına düşüyor. Ailelerimiz çaresiz, bir yanda evlatları, bir yanda hayatın türlü zorlukları. Peki bu evlatlarımızın zehirlenmesinin ana kaynağı nedir? Bu acılı, sıkıntılı aileler sokaklarına uyuşturucu girmesin diye mücadele ediyorlar. Ama mevzu sokakta değil. Sokak mücadelesiyle bu sorun çözülemiyor” demişti.

“HER TÜRLÜ KARA PARANIN ÜLKEYE GİRMESİNE GÖZ YUMDULAR”

“Mevzu çok daha büyük ve derin bir yerde” diyerek sebebini detaylı olarak açıklayan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullanmıştı:

“Her şey bu iktidarın ekonomiyi bitirmesiyle başladı. O kadar müsrifçe harcadılar ki, Beyt-ül mal’e el uzatacak hale geldiler. Hazineyi boşalttılar, ekonomiyi çökerttiler. Tüm kaynaklar tükenince de iktidarda kalmak için çok kirli bir oyuna girdiler. Her türlü kara paranın ülkeye girmesine göz yumdular. ‘Getir, nereden getirirsen getir. Kaynağını sormayacağım’ dediler. Bu kirli parayı, yani milyar dolarları, yani uyuşturucu paralarını Türkiye’nin cari açığının finansmanında kullandılar. Uyuşturucu baronlarının parasına göz yumarsan, onları Türkiye’ye davet edersen, her türlü imkanı sağlarsan doğal olarak sahipleri de o parayla birlikte Türkiye’ye gelir.

“İSTANBUL’U, DÜNYA SUÇ ÖRGÜTLERİNİN ÇATIŞMA ALANINA DÖNDÜRDÜLER”

* Sonuç, dünyanın her köşesinden, ne kadar uyuşturucu baronu, uyuşturucu çetesi varsa paralarıyla birlikte İstanbul’a geldiler ve yerleştiler. Sonra kafelerde, AVM’lerde birbirleriyle çatışmaya başladılar. İstanbul’u, dünya suç örgütlerinin, uluslararası mafyanın, uyuşturucu baronlarının çatışma alanına döndürdüler. Bu yüzden çocuklarımız, özellikle çaresiz ve arayış içerisindeki çocuklarımız bu tepeden aşağıya yayılan pisliğin hedefi oldu. Sonuç, kaynağı belirsiz kara para böylece sokaklara uyuşturucu olarak indi.”

“UYUŞTURUCUNUN HER TÜRÜYLE SAVAŞMAMIZ LAZIM”

Bugün Türkiye’nin sokaklarında her gelir grubuna göre uyuşturucu satıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, metamfetamine dikkat çekmişti. Kılıçdaroğlu, “Metamfetamin, sokaklarda çok hızlı yayılıyor. Sıvı olarak Türkiye’ye getiriliyor, Türkiye’deki laboratuvarlarda özellikle İstanbul’daki laboratuvarlarda kristale çevriliyor. Dünyada uyuşturucu ile mücadele eden tüm kurumların ortaklaştığı bir nokta var. Metamfetamin dünyanın kabusu olacak. Çünkü, bağımlılık yapma potansiyeli çok yüksek olan sentetik bir uyuşturucu. Kimyasallar karıştırılarak küçük laboratuvarlarda üretiliyor. Çok ucuz olduğu için çok hızlı yayılıyor. Uyuşturucunun her türüyle, özellikle de met ile savaşmamız lazım. Bu ailelerimizi, gençlerimizi, sokaklarımızı savunmak için vereceğimiz çok önemli bir savaş” diye konuşmuştu.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.