BirGün’den Sibel Bahçetepe’nin haberine göre; Burun spreyi, göz damlası, diz içi eklem enjeksiyonu ve zayıflama hapı gibi bazı ürünler tıbbi cihaz ruhsatı alan ticari firmalar tarafından satışa sunulabildiği bildirildi.
“YETKİLİLER BU KONUDA ADIM ATMALI”
Sahte ilaç üretimine davetiye çıkaran söz konusu uygulamanın halk sağlığını tehdit edebileceğine dikkat çeken eczacılar duruma şu ifadelerle tepki gösterdi:
“Bu ürünler karekodsuz, sadece barkodu var. Giderek de yaygınlaşabilir. Bu nedenle sahtesi rahatlıkla satılabilir. Yetkililer bu konuda adım atmalı” Değerlendirmelerde bulunan Eczacı Erdal Kart, son yıllarda ilaçta ‘ara ürün’ denilen bir kavramın ortaya çıktığını, bunun daha sonra tıbbi cihaz olarak çevrildiğini anımsatarak şunları belirtti:
“Mesela okyanus suları, burun açıcı spreyler tıbbi cihaz olarak geçiyor ve böyle ruhsatlandırılıyor. Maskelerden tutun, birçok medikal ürün kategorisi gibi bunlar da tıbbi cihaz ruhsatı alıyorlar. CE belgesi bulunuyor ve bu ürünlerin karedkodları yok, barkod ile satışı alıyorlar”
FİYAT KONTROLSÜZLÜĞÜ
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Pınar Şeker Özcan ise şunları dile getirdi:
“Karekodlu ürünler dediğimiz ürünler tamamen Sağlık Bakanlığı'ndan ilaç ruhsatı alan ürünler. Ama karekodu olmayan, yine Sağlık Bakanlığı'ndan onaylı tıbbi cihaz statüsünde ruhsat almış ürünler var. Bu ürünler ilaç gibi klinik çalışma aşamalarından geçmiyor. Örneğin çocuklarda ya da yetişkinlerde burun açıcı olarak kullanılması için omuzuna, yastığına damlatılan yağ gibi ürünler de tıbbi cihaz statüsünde. Mesela diz içi eklem içine uygulanan enjeksiyonlar var, bunlar da ara ürün sayılıyor. Halbuki burada eklem içine enjeksiyon yapılır, kireçlenmelerde ve ağrılı hastalarda eklem içine enjekte edilen ürünler. Bu ürünlerle ilgili piyasada korkunç bir fiyat kontrolsüzlüğü de var. Aşırı yüksek fiyatlara satılıyor. İrili ufaklı çok fazla firma türedi. Marketlerde de bu ürünlerin satışı adım adım yapılabilir, bu sağlık için de korkunç bir şey. Eczanenin olmadığı ehil olmayan yerlerde birileri sırf para kazanacak diye buna kimse izin vermemeli çok büyük bir hata olur.”
“BU ÜRÜNLER BARKODLU OLDUĞU İÇİN SAHTELERİ DE ARTAR”
Geçmiş dönemde bir doktorun da reklamlarında oynadığı ve ardından toplama kararı aldırılan yağ tutucu bir ürüne dikkat çeken Kart, bu konunun vahametini şu sözlerle açıkladı:
“Düşünün bir kapsül yutuyorsunuz ama ilaç ruhsatı yok. Ruhsatına baktığınız zaman tıbbi cihaz ruhsatı. Bu ürün 2013 yılında Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsat almış. İlaç mı? Değil. Gıda takviyesi mi? O da değil. Peki, ruhsatı nasıl alıyor? Tıbbi cihaz olarak. Ürünün işe yaramadığına dair şikâyetler gelmeye başlayınca Sağlık Bakanlığı tarafından ürünün toplatılmasına karar veriliyor. Yine mesela çocukların kullandığı bir burun damlası. İçeriğinde ökaliptus ağacından elde edilen yağ olan sineol var. Biz ökaliptus ağacını tıbbi bitki olarak biliyorduk, meğerse 'tıbbi cihaz'mış(!) Yine bir göz damlası olarak kullanılan bir ilaç, tıbbi cihaz olarak geçiyor. Ben bu ürünlerde herhangi bir USB girişi ya da bir bağlantı görmedim. Aynı etken maddeyi barındıran ilaç statüsünde birçok kalem ilaç SGK geri ödemesinde iken ne tuhaftır ki bu damlanın geri ödemesi yok. Bakanlığa sorsanız 'tıbbi cihaz ruhsatı olarak çıkarıyoruz ama biz onlara ara ürün statüsünde değerlendiriyoruz diyoruz' diyecek. Ama bir göz damlasını, yağ tutucu bir hapı tıbbi cihaz ruhsatı ile satışa sunamazsınız. Tıbbi cihaz ruhsatı alan ürünler; ilaç statüsünden çıkarak reklam yasağını da delmiş oluyor. Fiyat artışlarında kamudan bağımsız hale geliyor. Her alanda kontrolsüz ve halk sağlığını tehdit eder rahatlıkla satışlarına imkân sunuyorlar, internet dâhil. Bir marketin 8 şubesine tıbbi cihaz satış merkezi için ruhsat aldığı, teknoloji marketinin de eli kulağında olduğu söyleniyor. Birden fazla şubesi olan şirketiniz varsa siz de bu ruhsatı alabilirsiniz. 'Tıbbi cihaz' olan bu ürünleri bu şubelerinizden gönül rahatlığıyla satabilirsiniz. Halk sağlığı mı? Kimin umurunda... Bunun önüne geçilmezse bu tür ürünler tıbbi cihaz ruhsatı alacak ve çoğalacak. Ayrıca bu ürünler barkodlu olduğu için sahteleri de artar.”