BTP lideri programda seçim gündemine dair açıklamalarda bulundu. Bağımsız Türkiye Partisi’nin bir ittifakının içinde de olabileceğini veya tek başına da seçime girebileceğini ifade eden BTP lideri, “Bu, partilerle görüşmelerin sonucunda ortaya çıkacak bir durumdur. Bağımsız Türkiye Partisi, Türkiye'nin bağımsızlığını, Türkiye'nin üniter yapısını, Cumhuriyet yapısını, laikliğini, Atatürk ilkelerine bağlılığını ortaya koyan bütün siyasi partilerle bir şekilde ortak bir yol yürüyebilir” dedi.
“ANAYASAYA GÖRE ERDOĞAN’IN ADAY OLMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı konusundaki görüşü de sorulan Hüseyin Baş, “Türkiye'de anayasal bir düzen yok, Türkiye'de anayasalı bir düzen var… Arada çok temel bir prensip farkı var. Bir anayasa var, bu anayasayı dinlemeyen, takmayan bir hükümet yapımız var ki Sayın Cumhurbaşkanı bazı ifadelerinde şunu bile söyledi; Ben Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum… Dolayısıyla anayasalı bir düzenden bahsediyoruz ama anayasal düzene baktığımızda bu hukuki açıklamaları gereklilikleri çok uzun uzadıya açmamıza gerek yok, “İki kezden fazla Cumhurbaşkanı olamaz” şeklinde bir ifade var anayasalarda. Mesela Amerika'da da bu şekildedir ve birçok devlette bu uygulanır; Bir kimse en fazla iki kez devlet yönetir… Niye böyledir, sorusunun şöyle bir cevabı var; Başkalarına da sıra gelsin diye değildir. Bu, şundandır, devlet bir kişiye iki dönemden fazla emanet edilirse, devletin içerisinde paralel yapıların oluşma ihtimali ortaya çıkar, bürokrasinin içine sızılma ihtimali çıkar, hukukun ele geçirilmesi ihtimali çıkar. Yani devletin şahsileşmiş olma durumu ortaya çıkar. Şimdi Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir açıklaması oldu, dedi ki; “YSK'ya şikayet etsen ne olacak? YSK'yı zaten biliyorsunuz, Erdoğan ne isterse o kararı verecek” Şimdi bu cümle bile devletin organlarının şahsileştiğinin göstergesi olan bir cümle. Türkiye'de şu anda sistem, yapılar, kurumlar bir şahsa hizmet eder hale gelmiş, böyle bir problem var. Dolayısıyla bu anayasa ruhuna göre de aslında Erdoğan'ın miadını doldurduğunun, devlet yönetme noktasında artık bir fren yapması gerektiğinin bir ispatı. Sonuç olarak baktığımızda Erdoğan'ın hiçbir koşulda bu dönemden sonra yeni seçimde aday olması mümkün değildir.
“ERDOĞAN MAĞDUR OLMASIN DİYE ANAYASAYI DELERSENİZ YARINLARA KÖTÜ İZ KALIR”
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Muhalefet Erdoğan’ın adaylığına itiraz etsin mi, mağduriyet meselesine ne diyorsun” sorusuna ise, “Anayasayı Erdoğan mağdur olmasın diye delerseniz bu yarınlara çok kötü bir iz olarak kalır. O yüzden bu konu konuşulmalı. Bu Erdoğan adayı olmasın diye değil. Şunu söylememiz gerekiyor; Sen aday olamayacağın bir seçimde aday oldun, not düşmek gerekiyor, not düşmek gerekiyor. Çünkü bu bir diktanın sonucu, sen bize bunu dikte ediyorsun. Şimdi, “Ben aday olamayacağımı biliyorum ama yine de aday oluyorum” demek, “Ben Türkiye Cumhuriyeti anayasasını tanımıyorum” demektir. Biz bunu koyalım. Bu bilinsin, ha aday oluyor, YSK itiraz etmiyor… Tamam yarışır yeneriz, problem değil ama en azından gerçeği ortaya koymak ile yükümlüyüz”
“ERDOĞAN 3. KEZ ADAY OLABİLİYORSA BEN DE 40 YAŞ ŞARTINA RAĞMEN ADAYIM”
BTP lideri Baş, “Cumhurbaşkanı adayınız kim?” sorusuna ise şu şekilde cevap verdi; “Şimdi benim şöyle bir engelim var, 40 yaşının altındayım. Anayasa metninde, “40 yaşının altında olmaması gerekiyor” diyor. Şimdi şöyle bir şey var, Sayın Erdoğan 3. kez aday olabiliyorsa ben de 40 yaşının altında biri olarak YSK'ya başvurumu yapacağım, artık YSK onu kabul edecekse bunu da… Çünkü benim bütün şartlarım tutuyor yani, daha önce iki kez Cumhurbaşkanlığı yapmadım, üniversite diplomam var, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, tek eksik 40 yaşının altında olmam… Açık konuşmak gerekirse ortak adaya bakacağız, başka adaylar da çıkabilir. Bunları değerlendireceğiz ve bir şekilde bunu halkımıza da söyleyeceğiz, ama şu anda ortada aday yok ki aday konuşalım, biraz zamana bırakmamız gerekiyor.
“TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ AYAKLARIMIN ALTINDADIR DİYEN ERDOĞAN BU SEÇİM MİLLİYETÇİ OLACAK”
Hüseyin Baş’a sorulan sorulardan biri de “Seçime doğru bu ülkede şunları da görürseniz şaşırmayın diye cümleye başlasanız nasıl devam edersiniz?” şeklinde oldu.
Baş bu soruya şu şekilde cevap verdi; “Seçime doğru bu ülkede bir ekonomik rahatlama görebilirsiniz hiç şaşırmayın, hiç zannetmeyin ki bu refah devam edecek! Ben seçimin milliyetçilik ve anti milliyetçilik tezi üzerine yürüyeceğini düşünüyorum. Erdoğan ülkenin milliyetçi cephesi olacak. Her türlü milliyetçilik ayaklarımın altındadır diyen Erdoğan, Türklüğe sahip çıkıyor, görüyorsunuz… Bir Yunanistan krizi tekrar pişirilebilir. Allah muhafaza etsin ama terörize olaylar gerçekleşebilir. Hükümet bukalemun gibi seçim dönemlerinde çok farklı bünyelere bürünüyor. İşte bakıyorsunuz EYT... Yıllardan beri konuşulan konu seçim geldi ve kaybedilme ihtimali çok yüksek, hemen EYT açıklandı vs...”
ALTILI MASAYA “YETER ARTIK SÖZ MİLLETİN” CEVABI
Altılı masanın cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorusu da programda konuşuldu. Vatandaşın istediği adaylar olduğunu ifade eden BTP lideri “Yeter artık söz milletin” sloganına gönderme yaparak, “Yeter artık söz milletin de aday noktasında söz milletin değil. Söz milletin ama masanın genişlemesi noktasında milletin değil veya farklı noktalarda milletin değil… Muhalefet yapan bütün siyasi partiler hükümetin değişmesi noktasına hemfikir ve bunu istiyor. O zaman bütün siyasi partiler güç birliği yapmak zorunda. Bunu başarabilmiş devletler yakın vadede bu güç birlikleri ile başarabildi” ifadelerini kullandı.
“ALTILI MASAYI ERDOĞAN KURGULASA ANCAK BÖYLE OLURDU”
Hüseyin Baş’a, “Altılı masada sürecin nasıl yönetildiğini düşünüyorsunuz?” sorusu da soruldu.
Baş, “Adayın yıpranmasın diye açıklanmaması, olası bütün adayları yıprattı. Çok enteresan bir strateji yani, Erdoğan bu işleri kurgulasa yönetse ancak böyle yönetir. Çok açık söylüyorum, ben Erdoğan’ın yerinde olsam, aday çıkarttırmam, kaos çıkarttırırım, içerde bir anlaşmazlık oluştururum, masayı genişlettirmem vs... Erdoğan yapsa bunları yapar. Dolayısıyla bu strateji elbette ki üzerinde düşünülmüş ve bir şekilde bu karara varılmıştır ama yanlıştır” dedi.
“MUHALEFET SEÇİMİ KAYBEDERSE TOPLUMA HESAP VEREMEZ”
BTP lideri, “Süreç, toplumun istediği aday istikametinde gidiyor mu?” sorusuna ise” Gün geçtikçe azaldığını düşünüyorum, yani şu an sıfıra çok yakın artık. Ne olur peki bunun sonu? Sandığa katılım oranı çok düşer, bu durum Erdoğan'a yarar. Biz gayretimizi ortaya koyacağız ama bu seçime katılımı ciddi anlamda azaltacaktır. Ben hep söylüyorum, bu Türkiye'nin kader seçimi, çok önemli bir seçim. Cumhuriyetin altına dinamit döşenmiş, bunu gözlemliyoruz zaten. Cumhuriyet kelimesi ile bir kavga var. Dolayısıyla çok önemli bir seçim ve vatandaşa hesap verilemeyecek bir durum ortaya çıkabilir. Ben seçimin kaybedildiği her vasatta topluma hesap verilemeyeceğini düşünüyorum” cevabını verdi.
“ERDOĞAN TEKRAR SEÇİLİRSE BU RAKAMLAR İKİYE KATLANACAK”
Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi durumunda Türkiye’yi çok daha zor günler beklediğini ifade eden BTP lideri, şöyle devam etti; “Mesela 2017, sistemin değiştiği tarih. O zaman Türkiye'de dolar 4.5 lirayken bugün bakıyorsunuz 18.5 lira. İlk seçildiği zaman kişi başı milli gelir 10.500 dolarken bugün 9000 dolar. Bakıyorsunuz enflasyon o zaman yüzde onlarda bugün %80'lere dayanmış. Dış ticaret açığımız 54 milyar dolarken bugün 110 milyar dolar. Yani şunu demek istiyorum, “Bana yetki verin ben her şeyi halledeyim” dedi. Yetkiyi de verdik ne zaman verdik ülkeyi yönettiğinin 16. yılında verdik. 16 yıldır yönettiği ülkede tek başına bir adam bıraktık ve ondan sonraki 5 yıllık süreçte her şey daha da kötü oldu. Yani biz bir yetki daha verirsek bu rakamlar ikiye katlayacak. Görünen köy kılavuz istemiyor o yüzden Türkiye'nin başına çok büyük problemler gelir.”