İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, TV100 kanalında Uğur Dündar'ın Deprem Özel yayınına katıldı.
İBB'ye ait AKOM'da gerçekleşen yayında deprem bölgesinde yapılan çalışmaları aktaran İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Binalar, kendi tabutlarımızı ürettiğimiz yapılara dönüşmüş. İnşaat sektöründe bilinir, 1992 Erzincan depremi bir milattır. Birçok yönetmelik değişmiştir. Ama 99 ayrıca bir milattır. Denetim mekanizmasından tutun projelendirmeye kadar. Ulusal Deprem Konseyi kurulmuştu. 24 yıldır bu bizim gündemimizde. 24 yıl! 24 yıldır biz revizyonları yapmalıydık, güçlendirme ve yenilemeleri yapmalıydık. İnsanları öldürecek bir bina dahi yapmamalıydık.
Vatandaşımızın öfkesi olacak, kızgınlığı olacak. O vatandaşa tek bir kelime edemeyiz. Biz yöneticiler, ağzını açamaz o kişilere karşı. Dinlemeli, onu hissetmeliyiz. Ama zamanı geldiğinde biz yöneticiler olarak her şeyi birbirimize söylemeliyiz.
Bazı kritik anlar vardır. Onlar aşılması gereken eşiklerdir. Sınav verme günüdür. Dersinizden geçme günü gibi düşünelim. O anları biz iyi geçiremezsek neden bu koltuklarda oturuyoruz. Şeffaflık, hesap verebilmek, oluşturacağınız güven. 360 derece herkes size güvenecek, seven sevmeyen. Bütün bunların sağlanması için sağlanabilmesi için liyakatli insanların o koltuklarda otururken işini yapma gereğini yapma becerisini ortaya koyması... Kimsenin ağzına bant vurmamak, herkes bildiğini masaya koyabildiği, ortak aklın hâkim olduğu, iradesini ortaya koyabildiği bir mekanizmadan bahsediyorum.
İtfaiye ekibimiz şu ana kadar 444 kişiyi enkazdan canlı çıkardı. Tabii ki hayatını kaybetmiş insanları da çıkarıyorlar. İskenderun'daki liman yangını tamamen söndü."
REYHANLIOĞLU'NUN SALDIRISINI ANLATTI
İmamoğlu, Uğur Dündar'ın sorusu üzerine deprem bölgesinde kendisine "İngiliz uşağı" diyerek saldıran eski AKP Kahramanmaraş Milletvekili Nursel Reyhanlıoğlu hakkında da konuştu. Saldırı anını anlatan İmamoğlu şunları söyledi:
"Saçma sapan bir durum. Ben döndüm sadece 'normal değilsin abla lütfen bizi rahat bırak' dedim. Bu kadar. Sonrasına o basına yansıyan lafları... Hiç hoş değil. Normal vatandaş olsa hiçbir şey diyemeyiz. Ama bir milletvekili olan... Ki ben iki saat sonra öğrendim milletvekili olduğunu. Haklarımı arayacağım. Çünkü o hakkı yok. Vatandaşımızı bütün ruhumuzla dinleriz, neyi eksik yaptık diye düşünürüz. Ama bu ayrı bir şey."