İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Nusret Acur şöyle konuştu:
Kahramanmaraş merkezli büyük deprem felaketinin üzerinden 15 gün geçti. Bugüne kadar resmi rakamlara göre 40 binden fazla vatandaşımızın cansız bedenine ulaşıldı. 100 binin üzerinde vatandaşımız yaralı olarak kurtuldu.
Deprem; Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Malatya'da büyük yıkıma yol açtı.
İYİ Parti olarak ilk günden bu yana bölgedeki çalışmalara destek olduk ve olmaya da devam ediyoruz. Yaralarımızı sarmak için elimizden gelen ne varsa yapıyoruz. Kocaeli il teşkilatı olarak geçtiğimiz hafta içinde eski il başkanımız, ilçe başkanlarımız, il ve ilçe yöneticilerimizin de içinde olduğu bir heyetle bölgeye gittik.
Kısaca gözlemlerimizi aktarmak gerekirse; Bölgede durum oldukça vahim. Öncelikle, Kayseri’den itibaren bölgeye doğru giderken tüm benzin istasyonlarının ve mola yerlerinin içine girilmesi yasak. Gerek tedbir amaçlı, gerekse hasar kaynaklı olarak. Akaryakıt satışında bir problem yok, ancak tuvalet gibi zaruri ihtiyacınızı karşılayacağınız herhangi bir yer yok. Bizim ilk durağımız Adıyaman ilimiz oldu.
Adıyaman tabiri caizse yerle bir olmuş maalesef. Ayakta kalan bina varsa bile neredeyse tamamında çatlaklar oluşmuş vaziyette. Şehrin her köşesi ayrı bir enkaz. Yıkılan binaların çoğunluğunun başında kimse yok. Muhtemelen bir ses duyulmadığı içindir. Şehrin açık alanlarında çadırlar kurulmaya başlanmış, ancak çok ciddi sayıda çadır eksikliği var. Mevsim şartları gereği gece oldukça soğuk geçiyor. Bir kısım vatandaşımız kendi imkanları ile derme çatma korunacakları şekilde kendilerine barınak yapmışlar. Şehir merkezi maalesef bu durumda.
Adıyaman ilimizden sonra geçtiğimiz Malatya Doğanşehir’de durum yine içler acısıydı maalesef. Doğanşehir ilçesi de neredeyse yerle bir olmuş. Bölgeye maalesef çok geç müdahale edilebilmiş. Aynı Adıyaman gibi. İlçeye Genel Başkanımız Meral Akşener de geldi.
Orada vatandaşlar talep ve ihtiyaçlarını sayın genel başkanımıza ilettiler. Özellikle bölgede hijyen sorunu vardı. Düşünün kocaman bir ilçe ve tuvalet ihtiyacınızı gidereceğiniz bir nokta yok. Özellikle kadın vatandaşlarımız çok zor şart altındalar. Bölgede aynı zamanda yağma sorunu da yaşanmış maalesef.
Yine diğer iller gibi barınma sorunu en büyük sorun bölgede. Bu hafta yine bölgeye gitmeyi planlamaktayız. Özellikle Hatay bölgesine. Oradaki yıkımın daha korkunç boyutlarda olduğunu görüştüğümüz arkadaşlarımızdan da öğrenmiştik.
Şimdi asıl sorunlar depremi yaşayan insanlarımız için bundan sonra başlayacak. Devletin yapacağı kalıcı konutlar yapılana kadar oldukça zor şartlarda yaşayacak insanlarımız. Belirli bir kısmı başka illere göç edecek ki ilimize de bu anlamda gelen depremzede vatandaşlarımız oldu ve olacaktır da. İnsanların tüm hayatları yerle bir oldu maalesef. Allah hepsinin, hepimizin yardımcısı olsun.
Bugünler hepimiz açısından çok acılı. Bu sebeple bizler sadece yaralarımızı sarmaya odaklanmış durumdayız. Ne birilerinin televizyon ekranlarına çıkıp çatık kaşlarıyla etrafa tehditler savurmasından ne de eksikliklerden bahsedecek değiliz. Vatandaşımız bütün gelişmeleri yakından takip ediyor, samimiyeti de yalanı da çok net bir şekilde görüyor.
Bugünler elbet geçecek, hesap günü geldiğinde her şeyin hesabını bu milletimiz soracaktır.
Fakat bizim Kocaeli olarak bütün bunlardan daha öncelikli bir konumuz var; olası bir felakete hazırlık. Kahramanmaraş depremi bizlere bir kez daha ne kadar hazırlıksız olduğumuzu gösterdi.
Böylesi büyük felaketler karşısında maalesef çok aciz kalıyoruz. Çünkü kul yapısı binalarımızda eksiklikler, insan hayatından çalınan büyük detaylar var. Ben iddia ediyorum ki bugün Kocaeli’de yer alan binaların yarısından fazlası olası bir depreme karşı hazırlıklı değil.
Evet, sözde yönetmeliğe uygun inşa edilmişler. Evet, 1999’da az hasar almış olabilirler…Ancak yıllar içinde bu binalar denetimden uzak kaldı. Bir de üzerine kaçak binalar imar aflarına kavuştu. Vatandaşlarımız ev yerine mezarlarında ikamet etmeye başladı. Kocaeli halkı bugün beton mezarlarında yaşayarak ölümü bekliyor.
Bu konuda çok acil bir önlem alınması şart. Kent genelindeki bütün binalar incelemeye tabi tutulmalı. Bütün binaların taşıyıcı kolonları ve kirişleri incelenmeli. Binalara sanki bugün inşa edilmişler gibi yeni sağlamlık ruhsatları verilmeli.
Bununla birlikte yollarımız da benzer bir incelemeye tabi tutulmalı. Yollarımız ve Cengiz Topel Havalimanı’mız ne kadar sağlam görmeliyiz. Olası bir depremde lojistiğin iyi sağlanmasını ancak bu şekilde güvence altına alabiliriz. Kocaeli’nin bir şansı var. Bu afeti daha önce yaşamış, deprem bilincine sahip yurttaşlar.
Ancak kentin büyük bir bölümü de deprem olduğunda henüz doğmuş ya da doğmamış genç nüfustan oluşuyor. Onlar deprem nedir bilmiyor. Ayda yılda bir yapılan göstermelik tatbikatlarla değil, her bir yurttaşımıza bütün detayları ile bu faciayı ve olası tehlikelerinden korunmayı anlatarak her an kapımıza gelebilecek olan kötü günlerden kurtulabiliriz.
Bugün deprem gerçeğini konuşmak için bir araya geldik. O sebeple yetkililerin şu birkaç sorumuza da cevap vermelerini umuyoruz. Afet döneminde kullanılmak üzere Kartepe’ye yerleştirilen telsiz direği ile TRT binası içerisindeki Kızılay’a ait olan röle istasyonuna ne oldu?
Çenedağı mevkiinde konuşlandırılan afet telsiz kabinine ne oldu? Bu iki istasyon tüm Kocaeli’mizin tümünü kapsama alanı içerisine alacaktır. Ford firmasından hibe alınan ve deprem için donatılan üç araç ne durumdadır?
İzmit merkezde Kızılay binamızın depo olarak kullanılan bodrum katı özel bir firmaya kiraya verilmiş. Olası bir afet durumunda Kızılay’ın bu tarz depo alanı var mıdır?
Deprem bölgesinde gördüğümüz sorunlardan biriside yolların durumuydu. Alternatif yol güzergahları oluşturulmuş mudur? İlimizde kaç tane toplanma alanı vardır?
Sorulacak elbetteki yüzlerce soru vardır. Ancak lafın özü şu ki; olası bir depreme karşı Kocaeli olarak ne derece hazırlıklıyız? Bu konuda yetkililerimizden vatandaşlarımızı tatmin edecek cevaplar beklemekteyiz.
Son olarak depremin ilk saatlerinden itibaren harekete geçen başta Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve İzmit Belediyesi olmak üzere Kocaeli’de ki bütün belediyelerin ekiplerine, sivil toplum kuruluşlarımıza, odalarımıza, dişinden tırnağından artırıp ilk günden itibaren tırlarla bölgeye yardımları ulaştırmaya çalışan kent halkına teşekkürü bir borç biliyorum.