Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına katılan Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Aydal, Cumhur İttifakı'na katılım şartlarından biri olan 6284 sayılı Yasa’nın kaldırılması talebine AKP’den 'hiçbir problem yok' şeklinde yanıt verildiğini söylemişti. Açıklamaya dair AKP’den yalanlama gelirken kamuoyundan da tepkiler yükseldi.
Konuya dair açıklama yapan Emek Partili Kadınlar, “Kadınların, Çocukların, LGBTİ’lerin yaşam hakkı siyasi pazarlık konusu yapılamaz” diyerek iktidarı uyardı. Emek Partili Kadınlar'ın imzasıyla yapılan açıklama şöyle:
“Depremle birlikte yaşanan fiziksel ve sosyal yıkım, 20 yıllık AKP iktidarının sermaye düzenine üstün hizmetlerini gözler önüne serdikçe Cumhur İttifakı emekçiler nezdinde kan kaybediyor. Zaten geleceksizlik kaygısıyla bunalmış gençler yurtlarından edildikçe, eğitimden koparıldıkça, işsizlik batağına itildikçe Tek Adam yönetimi gençler nezdinde iyice itibarsızlaşıyor. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde dahi aldıkları tüm koruma kararlarına rağmen kadınlar cinayete kurban gittikçe, deprem gibi bir afet durumunda dahi özel ihtiyaçları yok sayıldıkça, yoksulluk ve ev içi şiddet kol kola arttıkça kadınlar nezdinde AKP'nin kadın düşmanı yüzü apaçık ortaya çıkıyor.
Köylü deresine sahip çıktıkça, çiftçi toprağına sahip çıktıkça, işçi emeğine, gençler geleceğine, kadınlar haklarına sahip çıktıkça Cumhur İttifakı’na karşı duruyorlar.
Artık açık ve net görülüyor ki güç kaybeden AKP iktidarı, seçim sath-ı mailine Cumhur İttifakı’na yeni aktörler ekleyerek girme ihtiyacı duyuyor. Öyle ki; 22 yıl önce “Onlar gelenekçi, biz yenilikçiyiz” diyerek içinden çıktıkları bir siyasi gelenekten medet umuyor. Binali Yıldırım’ın ağzıyla 'Ömrünü yerli ve milli sanayiye ve ağır sanayiye harcamış Erbakan Hoca’mızın devamı olan Yeniden Refah Partisi ile bizim çatışacak, ters düşecek hiçbir konumuz olmaz' mesajları veriliyor.
KADINLAR, ÇOCUKLAR, LGBTİ’LER İÇİN KARANLIK BİR İTTİFAK
Yakın dönem ülke tarihinin en karanlık örgütlerinden biri olan Hizbullah’ın devamcısı olduğu bilinen Hüda Par da bu karanlık ittifakta yerini aldı. Yüzlerce cinayete, domuz bağlı vahşi işkencelere imza atan, Hiranur Vakfı Yöneticisi Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşında ‘imam nikahı ile evlendirmesi’ olayıyla ilgili 'Neye, kime göre çocuk?' diyerek istismarı savunan, kadınları insan olarak dahi görmeyen karanlık yapıyla, ittifakına nasıl bir harç katmak istediğini gösteriyor AKP.
Her fırsatta kadınların tüm kazanılmış medeni haklarına utanmazca saldıran Yeniden Refah Partisi ve kadınları insan olarak dahi görmeyen bir zihniyetin temsilcisi Hüda Par ile iktidarın oturduğu pazarlık masasında kadınların ve LGBTİ’lerin yaşam hakkı, çocuklarımızın geleceği üzerinden karanlık bir pazarlık dönüyor!
Yeniden Refah Partisi’nin şartları arasında kadınların yıllar süren mücadeleler sonucu kazandığı, İstanbul Sözleşmesi’nin de bir gereği olan ve kadınların şiddetten korunmasının en temel yasal güvencesi sayılan 6284 Sayılı Kanunu’nun kaldırılması var. Kadınların yaşam hakkı, Cumhur İttifakı’nın eriyen oylarını kurtarmak için heba edilebilir görülüyor.
Bu çirkin pazarlık masasında nafaka hakkının gasp edilmesi şartı var. Yıllardır her fırsatını bulduklarında aşındırdıkları, kadınların erkeklerle yasal eşit yurttaşlığının teminatı olan medeni haklar seçim kazanmak uğruna harcanabilir görülüyor.
Bu karanlık masada bilimsel ve demokratik eğitimin bir gereği olan karma eğitimin kaldırılması var. 2012 yılından bu yana 4+4+4 eğitim sistemiyle milyonlarca çocuk işçi vahşi sömürü düzenine kurban edilmişken, yüz binlerce kız çocuğu örgün öğretimden koparılmış istismar cenderesine hapsedilmişken bir neslin daha geleceği iktidarın bekası uğruna feda edilebilir görülüyor.
KADIN, ÇOCUK VE LGBTİ’LERİN YAŞAM HAKKI PAZARLIK KONUSU YAPILAMAZ
İktidarı uyarıyoruz;
Kadınların ve LGBTİ’lerin yaşam hakkı, çocukların geleceği sizin pazarlık kozunuz değildir! 6284 Sayılı yasa seçim malzemesi olarak kullanılamaz, kaldırılması söz konusu dahi olamaz!
Pandemi boyunca kadınlara yönelik şiddet ifrata varmışken “tolere edilebilir” olduğunu söyleyen Aile Bakanı Derya Yanık’ın 6284 Sayılı Kanun’a sahip çıkarmış gibi görünen tutumuna kanacak değiliz! İstanbul Sözleşmesi’nin Tek Adam’ın bir gece yarısı kararıyla feshedildiği günleri unutmadık.
Tek Adam rejiminin karşısında duran tüm emek ve demokrasi güçlerini kadınların, çocukların, LGBTİ’lerin en temel haklarının seçim pazarlığı malzemesine dönüştürülmesine karşı ses çıkarmaya, tutum almaya çağırıyoruz.
Haklarımız ve hayatlarımız için mücadeleden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.
Seçim gününe kadar hangi karanlık, çirkin ve kirli ittifakları kurarlarsa kursunlar bu çöküşü durduramayacaklar!
Biz kazanacağız, halk kazanacak, kadınlar kazanacak!”