İşte o açıklamanın içeriği:
Türkiye 14 Mayıs 2023 Pazar günü ülke geleceği için tarihi önemde bir seçim yaşayacaktır.
Öncelikle, tarihi seçim öncesi, özellikle yaratılan gerginlik ortamını şiddetle kınıyoruz.
Defalarca vurguladığımız gibi bu ülke hepimizin.
Ülke kaynakları herkese yeter.
Yeter ki ülkede kardeşce yaşamayı, beraberce üretmeyi ve hakça paylaşmayı bilelim.
Seçimlerin Ülkemiz için hayırlı olmasını ve doğa ile barışık bir yaşamın inşa edilmesine olanak sağlayacak bir siyasal ortam oluşturması dileklerimizi sunarız.
Bu vesile ile KOCAELİÇEP çalışma alanına giren ve Ülke için hayati önemde olan birkaç konunun altını çizmek istiyoruz.
DOĞA VE BİLİM İLE İNATLAŞMA OLMAZ.
Güzel ülkemiz ne yazık ki bir deprem ülkesidir ve bu gerçek değiştirilemez.
6 Şubat tarihinde yaşadığımız depremin acıları henüz çok taze.
Bilim İnsanlarımızın defalarca vurguladığı ve doğanın yüzümüze çarptığı deprem gerçeğinin göz ardı edilmesinin sonuçlarını çok ağır ödüyoruz .
Bu sonuçta şüphesiz en büyük sorumluluk ve kusur, gerek yerel, gerekse genel yönetimde ergi elinde bulunduranlardadır. Bu sonuçlarda başka paydaşlar olmakla beraber, bu acı tabloda en büyük pay yöneticilerin hatalı uygulamalarıdır.
Her defasında "bu bir milat olmalı" diyoruz ama çabuk unutuyoruz. SANAYİ-KENTLEŞME-ÇEVRE birbirinden ayrılamaz bir bütündür.
Gerek deprem, gerekse sanayi, kentleşme, çevre konuları bu yazıda ele alınamayacak kadar detaylı ve üzerinde kütüphaneler dolusu eserler yazılacak önem ve büyüklüktedir.
KOCAELİ ÇEVRE PLATFORMU kuruluş felsefesinde bu ve benzeri konularda çalışmalar yapmayı, sağlıklı Kent-Ülke-İnsanlık geleceğine katkı sunmayı hedeflemektedir.
Geçtiğimiz günlerde ülkemizin saygın bilim insanlarından Sayın Prof.Dr.Naci Görür Hocamız ve diğer bilim insanlarının İstanbul ve Marmara Bölgesi için çizmiş olduğu gelecek vizyonu projeleri ve önerilerine sahip çıkmayı temel görev ve hak bilmekteyiz.
Sayın Prof.Dr.Naci Görür ve diğerleri özellikle İstanbul ve Marmara Bölgesi'nin depremselliğine vurgu yaparak Sanayinin belli teşvikler ve politikalarla bölge dışına ve ülkenin diğer uygun bölgelerine taşınmasının altını çizmekte ve bunun ülke için gerçek bir "beka sorunu" olduğunu söylemektedirler.
Sanayinin deprem güvenlikli bölgelere taşınmasıyla aynı zamanda bölgede nüfus yoğunluğunun azaltılması, depremlere yönelik önlemlerin alınması ve paralelinde çevre sorunlarının çözümüne yönelik adımlar atılması mümkün olacaktır.
Bilim insanlarımızın çözüm ve önerileri böyle iken KOCAELİÇEP'in çalışma alanı olan bölgede
7.500.000 ton/yıl kapasiteli demir çelik tesisi kurulması çabaları, yine bölgenin başka bir yerindeki rafineride 15 dönüm alanda yeni bir kimya tesisi kurulma çalışmaları, muhtelif yerlerde yeni deniz dolguları, limanlar vb.yatırımlar sürmektedir.
Bütün bunlar bilimle ve doğayla inatlaşma değil de başka nedir.
Tekrar vurguluyoruz.
Doğa ve Bilim ile inatlaşamazsınız.
Bizler sanayileşme ve kalkınma karşıtı değiliz.
Sanayileşme ve kalkınma insan içindir.
Ülkenin Sanayi-Kentleşme-Çevre politikaları yeniden tümden ele alınmalıdır.
14 Mayıs seçimlerinde sandıktan çıkacak ve seçilecek yönetimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını, seçim sonuçlarının doğa ile barışık bir yaşamın inşa edilmesine olanak sağlayacak bir siyasal ortam oluşturmasını diler, KOCAELİÇEP olarak “İNSAN, DOĞA ve BİLİM“ e saygı gösterilmesinin olmazsa olmaz talebimiz olduğunu vurgularız.