İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Başkan Yardımcısı Emirşah Torun, CHP Kocaeli Milletvekili Adayları Nail Çiler, Tülin Keçeci Güngör ve Belkıza İlter ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Engin Taşdemir, Doğu ve Güneydoğulu iş insanlarıyla buluştu. Bölge ve ülke ekonomisine dair fikir alışverişinde bulunulan programda 14 Mayıs sonrası üreten Türkiye’nin nasıl inşa edileceği ile ilgili konular konuşuldu.
HÜRRİYET, “KİMSEYE HAKARET ETMEDİK, SATAŞMADIK”
Programda konuşan Başkan Hürriyet sözlerine, “Halil İbrahim soframıza hepiniz hoş geldiniz” diyerek başladı. Hürriyet devamında ise , “Bu akşamı sizlerle paylaştığımız için çok mutluyuz. Seçim olsun olmasın hemşerilerimizle olabildiğince bir araya gelmeye çalışıyoruz. Kentimizle ilgili dayanışma göstermeye gayret ediyoruz. Yerel seçim sürecinde de aynı duyarlılıkla seçim kampanyası yürüttük. Kimseye hakaret etmedik. Kimseye sataşmadık. Kimseyle tartışmadık. Sadece kentimiz için neler yapacağımız anlattık. Göreve geldikten sonra da o bilinçle vaat ettiklerimizin çoğunu yerine getirdik.
“AYNI HOŞGÖRÜYLE HAREKET EDİYORUZ”
Genel seçimlerde de aynı hoşgörüyle hareket ediyoruz. Bu kent ve bu ülke için daha iyisini istiyoruz. Seçimler iyinin iyisini seçmektir. Demokrasiyi uygulamaktır. Bunları yaparken kardeşliği, dayanışmayı elden bırakmamak gerekir. Bize oy versin vermesin herkesin sorununu sorunumuz bilmek en büyük şiarımız. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok sevdiğim, çok inanarak söylediğim çok kıymetli bir sözü var. Diyor ki Sayın Cumhurbaşkanı Adayımız, ‘85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım’ İşte bu Türkiye’nin ihtiyacı olan bir söz.
“ŞEFFAFLIĞIMIZLA BİRLİKTE MÜCADELE EDİYORUZ.”
Herkesin aynı düşüncede, ideolojide, inanışta olup olmaması önemli değil. Bu toprakların üzerinde hep birlikte kardeşçe yaşıyorsak bu kardeşliği baltalamadan, kimseyi siyaseten birbirine kırdırmadan yapacaklarımızı anlatıyoruz. Seçim bildirgemizdeki başlıkların çoğunu biz yerel yönetimlerde uyguladık. Mikro ölçeğimizde, küçük yetkilerle, engellemelere rağmen yapıyoruz. 4 yıldır müfettişler kapımızdan ayrılmıyor. Ama çok şükür, rantın önüne geçtiğimiz için hepsinden alnımızın akıyla çıktık. En şeffaf, en adil, en dürüst sistemi daha nasıl uygulayabilir diye düşünüyoruz. Şeffaflığımızla, namusumuzla, dürüstlüğümüzle birlikte mücadele ediyoruz.
“AYDA 4 BİN LİRA NERE? 300 BİN LİRA NERE?”
Göreve geldiğimizde hiç sosyal tesisimiz yoktu. Gülümse Kafeler ilk sosyal tesislerimiz oldu. Ekonomik, rahat ve devlet güvencesi olmasıyla markalaştı. Şu an 6 Gülümse Kafemiz oldu. Yahya Kaptan’daki Gülümse Kafe’yi açmadan önce orası işletmedeydi. Göreve geldiğimizde oradan sadece 4 bin lira kira alıyorduk. Tekrar ihale yapmadık. Belediye olarak işletmeye başladık. Fiyatlar piyasanın altında olmasına rağmen günlük en az cirosu 20 bin lira. Aylık 600 bin lira yapar. En az 300 bin lira temiz karı var. Ayda 4 bin lira nere? 300 bin lira nere?
“FOTOKOPİ MAKİNASINDAN YARIM MİLYON KAR YAPTIK”
Devlet kurumda hiç fotokopi makinası kiralık olur mu? Bizim belediyemizde fotokopi makinası kiralıktı. Hemen makinaları gönderdik firmaya. Devlet Malzeme Ofisi’nde 3’te 1 fiyatına satın aldık. 3 yılda sadece fotokopi makinasından yarım milyon kar yaptık. Büyükşehir Belediyesi daha yeni 2,5 milyon liralık fotokopi makinası kiralama ihalesi yaptı. Çıktı hizmeti alma gibi afili bir isim koymuşlar. Bal gibi fotokopi makinası kiralama ihalesi. Ve bu iajelyi de alan Akp teşkilatlarından birisi. Yıllardır aynı kişi alıyor bu ihaleyi.
“ARAÇ KİRALAMASINDA O KADAR BÜYÜK RANT VAR Kİ”
Temizlik araçlarımızı, iş makinalarımızı, kamyonlarımızı satın alabilmek için 4 yıldır mücadele ediyoruz. Araç kiralamasında o kadar büyük rant var ki. Biz 3 yıl önce 71 temizlik kamyonunu 27 milyona liraya satın alırken, aynı ölçekteki kamyonları başka belediyeler 43 tanesini 67 milyon liraya kiraladılar. 10 yıl kullanacağımızı varsayarsak sadece bu 71 kamyondan milyonlarca lira tasarruf yapacağız. Üstelik bu kamyonlar belediyenin malı oldu. Ve bu malın değeri şu anda en az 150 milyon.
“KAYNAKLARI DOĞRU KULLANIRSAK BİRÇOK SORUN ÇÖZÜLEBİLİR”
Tüm engellemelere rağmen buralardan yaptığımız tasarrufla devletin Kocaeli’de yapmadığı Alzheimer Merkezini, Otizm, Spor ve Yaşam Merkezini, 2 tane büyük kütüphaneyi İzmit Belediyesi yaptı. Kaynakları doğru kullanırsak birçok yatırım yapılabilir. Birçok sorun çözülebilir. 10 yıldır zam verilemeyen işçiye, işte yaptığımız bu tasarruflarla görevimizin 2’nci yılında yüzde 80-90 oranında zam verdik.
“DAHA ŞEFFAF BİR İHALE SİSTEMİNE GEÇTİK”
Geçtiğimiz gün daha adil, şeffaf, hesap verilebilir ve dürüst bir sisteme geçtik. Doğrudan satın almalarımızı dijitale taşıdık. EKAP kaydı olsun olmasın, küçük veya büyük bütün esnaf rekabet edebilsin diye. Bundan sonra doğrudan teminlerimiz internet üzerinden ilan edeceğiz. Bütün esnaf görebilecek, hiçbir müdahale olmaksızın teklif verebilecek. Bir kalem alacaksak, 50 tane kalem satıcısı var ve siteye kaydını yaptırmışsa hepsi teklif verebilecek. Bu sayede hem daha fazla firmadan teklif alabileceğiz hem de belediye daha ucuza ürün tedarik etmiş olacak. Şeffaf ve hesap verebilir şekilde satın almalarımızı yöneteceğiz.
“CESARETİ OLANA PROGRAMI ÜCRETSİZ VERECEĞİM”
Biz 4 yıldır buradayız. 20 yıldır yönetenlerin şeffaflık anlamında vicdanlarına hiçbir şey düşmemişken biz şeffaf olduğumuz halde nasıl daha da şeffaf olabiliriz diye düşündük. Programı da kendi Bilgi İşlem Müdürlüğümüzdeki personellerle yaptık. Dışardan satın alsak en az 2-3 milyon lira bu program yazılımları ama bu parayı vermek yerine yazılımı da kendi personellerimiz yaptı. Yaptığımız programın her şeyi bize ait. Bütün belediyelere tek bir teklifte bulunuyorum. Cesareti olan, halktan ve hesap vermekten korkmayan, adil ve şeffaf olduğunu düşünen her belediye başkanına programı ücretsiz şekilde vermeye hazırım. Bu programları uygulamaya cesareti olan varsa buyursun er meydanına.
“YAPTIKLARIMIZ YAPACAKLARIMIZIN GARANTİSİDİR”
Daha büyük yetkimiz olduğunda, milletvekili adaylarını meclise gönderdiğinizde inanın hiç pişman olmayacaksınız. Asla sizi utandıracak bir şeyimiz olmayacak. Bunu yerelde başardık. Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir. Bu anlamda 13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve değerli milletvekili adaylarımıza sizlerden destek istiyorum. Sizin bize olan güven ve inancınıza talibiz.
“HER ZAMAN KARDEŞİZ”
Bize oy versin vermesin bütün hemşerilerime her zaman kapım açık. Her zaman kardeşiz. Siyaset, makamlar gelir geçer. Bütün görevler sonunda biter. Önemli olan, bir gün karşılaştığımızda elimizi büyük bir dostlukla sıkabilmemiz, derdimizi paylaşabilmemizdir. Bize kimin oy verip vermediğine bakmadık. Yıllardır çözülemeyen sorun nerede varsa oraya koştuk.
“KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA ÇOK GÜVENİYORUM”
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na çok güveniyorum. Dürüstlüğüne, adaletine, insanlığına güveniyorum. Bu kadar hırpalanmasına, hakarete uğramasına rağmen insanlığını, ahlakını, ağzını bozmadı. Çalmayacağına, çaldırmayacağına, bu ülkeyi dürüstlüğüyle yöneteceğine daha da fazla güveniyorum” ifadelerini kullandı.
ÇİLER, “HEPİMİZ BU COĞRAFYANIN İNSANLARIYIZ”
CHP Kocaeli Milletvekili Adayı Nail Çiler, “Ben mücadele ruhunu severim. Kolay olan hiçbir şeyin hayatımda yeri yoktur. Hepimiz bu coğrafyanın insanlarıyız. Bizim için en değerlisi Türk Bayrağı ve vatanımızdır. Kocaeli farklı kültürlerin birleştiği bir yer. Buradaki hemşerilerimiz hem bölgenin hem ülkenin gelişmesine katkı sağlıyor. İyi ki varsınız. Allah hepinizden razı olsun. Beni sizlerle buluşturan Belediye Başkanımız Fatma Kaplan Hürriyet’e teşekkür ederim.
“YARALARI BİRLİKTE SARAMAYA DEVAM EDİYORUZ”
Kahramanmaraş depreminde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyorum. Yaraları hep birlikte saramaya devam ediyoruz. Bölgede 40 gün kaldım. Deprem bölgesinde yolumuz Emirşah Torun’la kesişti. Birbirimize yardımcı olduk. Eğer deprem bölgesine gitmek istiyorsanız oradaki esnaftan alışveriş yapın.
“YARDIMLAR 5 YIL YETERDİ”
Deprem bölgesine yediklerinizden, çocuklarınız kumbarasından yardımlar gönderdiniz. Allah hepinizden razı olsun. Gönderdiğiniz yardımlar eğer sistemli bir şekilde kontrol edilseydi 5 yıl yeterdi. Liyakatli insanlar görev başına gelmeyince bu ülkenin değerleri kayboluyor diye düşünerek milletvekilliği yoluna çıktık.
“BİZİM İÇİN CAMİ NEYSE CEMEVİ DE ODUR”
Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu, beni Ankara’ya davet etti. ‘Biz herkesi birleştirmek istiyoruz. Ya birleşe birleşe var olacağız ya da ötekileşip ayrılacağız. Hangisini tercih edeceksin’ dedi. Ben de birleşe birleşe çoğalmayı her zaman tercih ederim dedim. Bu seçim ya demokrasinin seçimi ya da demokrasiyi istemeyen yandaşların seçimi olacak. Bu ülkenin Kürdü, Çerkezi, Gürcüsü, Alevisi, Sünnisi herkes kardeştir. Bizim için cami neyse cemevi de odur.
“ZENGİN ÜLKENİN FAKİR BEKÇİLERİ OLDUK”
Sadece iki bakan milletvekilliğini düşünmedi. Diğer bakanların hepsi 1’nci 2’nci sırada. Yürekleri varsa 4’ncü 5’inci sırada görelim onları. Milletvekili olunca en büyük çalışmam dokunulmazlık zırhını kaldırmak olacak. Türk Lirası sürekli değer kaybediyor. Hepimiz zengin ülkenin fakir bekçileri olduk. Gecekondu daireler bile 1,5 milyon lira oldu. Hak, hukuk ve adaletin olmadığı bir dönemdeyiz.
“HALA DAHA HEREKE’YE İLÇE DİYORLAR”
AK Parti’nin adaylarını götürün Darıca’yı bilmez. Götürün Beylikbağı’na Ankara Caddesi’ni bilmez. Çayırova’ya götürün İplikçi Deresi’ni bilmez. Darıca’ya götürün Yalı Mahallesi’ni, Tuzla Caddesi’ni bilmez. Hala daha Hereke için ilçe diyorlar. Kocaeli’de 472 tane mahalle, 1460 tane okul, 112 acilde 80 tane ambulans olduğunu bilmezler. Bu kentin her şeyini bilirim.
“TALİMATLA HUKUKU SAĞLAYAMAZSINIZ”
Talimatla köprüler yapabilirsiniz. Rektörü görevden alabilirsin. Emniyet müdürü atayabilirsiniz. Adalet sarayı da yapabilirsiniz. Ama talimatla hukuku sağlayamazsınız. Burada Cumhuriyet’in değerleri öne çıkıyor. 74 yaşında kır saçlı adam gibi adam Kemal Kılıçdaroğlu çıktı meydana ‘bu ülkede birlikteliği sağlayacağım’ dedi. Adalet yürüyüşü yaptı. Alın terinin yanına akıl terini koydu. Vatan ve bayrak mevzuysa gerisi teferruattır dedi. 14 Mayıs’ta nasipse Bay Kemal’e oy istiyoruz.
“NE EZEN NE EZİLEN HAKÇA BİR DÜZEN”
Aramızda anne ve anne adayları var. 14 Mayıs Anneler Günü’nüzü kutluyorum. Kadının elinin değdiği yerde rahmet ve bereket vardır. O rahmetin, bereketin demokrasi sandığına yansımasını istiyorum. Son olarak diyorum ki ‘Ne ezen ne ezilen. Hakça bir düzen” dedi.
KEÇECİ GÜNGÖR, “ADALET SORUNUNU ÇÖZMEK İÇİN SEÇİME GİDİYORUZ”
CHP Kocaeli Milletvekili Adayı Tülin Keçeci Güngör, “Hepimiz mücadele için bir yerlerden başka bir yere göç ediyoruz. Buluştuğumuz coğrafya kültürleri, medeniyetleri bir arada tutan yapıyı oluşturuyor. 14 Mayıs’ta bir seçime gidiyoruz. Türkiye’de artık sarsılmış olan adalet ve güven sorununu çözmek için seçime gidiyoruz.
“SEÇMENLERİN SAĞDUYUSUNA İNANIYORUM”
Şu anda seçim güvenliği diye bir sorunumuz var. Devletin bütün kurumlarında güven sorunu oluşmaya başladı. ‘Taraf değilseniz bertarafsınız’ diyen bir Cumhurbaşkanıyla karşı karşıyayız. ’14 Mayıs bir darbedir’ diye söylemler var. Biz ne zamanda beri seçimlerin darbe olduğunu düşünüyoruz? 5 yılda bir seçim olması gerekmiyor mu? O zaman darbe olan nedir çok merak ediyorum. Türk halkı bunun bir demokrasi olduğunu bilerek seçimleri güvenli bir şekilde yapacaktır. Tüm seçmenlerin sağduyusuna inanıyorum.
“BİLİYORUM Kİ BAHAR GELECEK”
Herkesin sükunete, barışa, birlikte yaşamaya ihtiyacı var. Biz birlikte yaşamayı bilen bir toplumuz. O zaman neden barış ve birlik içerisinde yaşamaktan bu kadar çekiniyoruz? ‘Biz kazanamazsak’ diyen kişiler kaybettiğinde de devlet var olacak, bayrak asla inmeyecek. Bu seçim bir gelecek seçimidir. Biliyorum ki bahar gelecek. Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olacak. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme en kısa sürede geçerek Türkiye’nin bildiği ve doğru olan Cumhuriyet rejimiyle ülkeyi yöneteceğiz” şeklinde konuştu.
İLTER, “ÜLKEDE ADALET PROBLEMİ VAR”
CHP Kocaeli Milletvekili Adayı Belkıza İlter ise “Temel sorun şu ki; ülkede adalet problemi var. Bu bizim ekonomimizi de etkiliyor. Bugün Fatma Başkan’ım şeffaf belediyecilik ile ilgili bazı paylaşımlar yaptı. Şeffaf yönetmek daha kolay. Adaletli ve şeffaf yönettiğiniz zaman sistem kendiliğinde ilerliyor. 14 Mayıs itibariyle şeffaflığı ve denetlenebilirliği getireceğiz.
“TÜM TOPLUMU DÜŞÜNEN BİR SİSTEM İNŞA EDECEĞİZ”
10 firmanın yapabileceği ihaleyi yalnızca 1 firmaya veriyorlar. Bu sistemi değiştirip gelir adaletini sağlamalıyız ki herkes evine gittiği zaman rahat uyku uyuyabilsin. Bunu da sağlayacak olan sosyal devlettir. 2 bin 300 maddelik Ortak Politikalar Mutabakat Metnimize baktığınız zaman iş insanlarından sivil toplum örgütlerine, yoksullardan kadınlara, çocuklardan öğrencilere kadar tüm toplumu düşünen bir sistem inşa edeceğiz.
“İŞİ, EN İYİ YAPANA VERECEĞİZ”
20 senedir bürokrasiyi sadece kendi çıkarları için kullandılar. Kamu kaynaklarını kendi bildiklerine aktardılar. Biz bu düzeni değiştirip işi, en iyi yapana vereceğiz. Adil ve denetlenebilir bir ihale sistemi oluşturacağız. Bunları inşa ettiğiniz zaman herkes vicdanı rahat bir şekilde evine gidecek. Kimse kimsenin hakkını yemeyecek ve biz siyasiler gönlü rahat bir şekilde sizlerin karşısına çıkabilecek” ifadelerini kullandı.