banner542

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

İmamoğlu balkon konuşmasında İstanbul’u işaret eden Erdoğan’a seslendi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Maltepe Etkinlik Alanı'ndaki "Fethin 570. Yıldönümü" programında konuştu. 

29 Mayıs 2023 18:10
İmamoğlu balkon konuşmasında İstanbul’u işaret eden Erdoğan’a seslendi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın balkon konuşmasında İstanbul’u işaret eden konuşmasına cevap veren İmamoğlu “Dün dünde kaldı cancağızım. Yeni şeyleri biz söylüyoruz. Ne sen ne de uydurma yargı kararları asla İstanbul'u teslim alamayacak. Bir şeyi unutuyorlar biz İstanbul'u fethetmedik onu Fatih Sultan Mehmet fethetti. Biz, bu kardeşiniz gönülleri fethetti. İstanbul'da hep sevgi kazanacak dedik. İstanbul'da birlik ve beraberlik kazanacak, kazandı, kazanmaya devam edecek.

Hatalarımızdan, eksiklerimizden ders çıkaracağız. Sırt sırta verirsek ve inanırsak en imkansız görünenlerin imkansız olmadığını göstereceğiz. Hep birlikte bu ülkenin değişim isteyen milyonlarıyla birlikte yapacağız." dedi.

İşte satır başları...

Hoş geldiniz sefalar getirdiniz bu asil şehrin. Bu asil şehrin ve bu asil, memleketin güzel insanları, sevgili gençler ve. Güzel kızlar yakışıklı delikanlılar hanımefendiler beyefendiler, ne güzel sizlerle beraber olmak. Sözlerime tabii ki bu serin havaya rağmen. Hem enerjiniz muhteşem. Bu serin havaya rağmen geldiniz. Her ilçesinden buraya katıldınız. Hepinize teşekkür ediyorum.

Bayraklarını hızla birlikte. Bayraklarıyla birlikte bu kadim şehrin fethinin yıldönümünü kutlayacağız ve Hiçte öyle yıldızı olamaz mıyız? Değeri girdiğimiz bu yeni dönemin ilk günündeyiz. Buraya geldiniz çünkü bu ülkenin tarihine biri saygı duyuyorsunuz. Geleceğine inanıyorsunuz.

Evet, bir kutuplaşma ayla 100 yüze olmamıza rağmen barış içinde kardeşçe yaşayabileceğimiz ise hep birlikte inanıyoruz. Hep birlikte inanıyoruz. Umutsuzlukla 100 yüze olmamıza rağmen bu topraklardan her gün umut fışkıran geleceğine inanıyoruz. Bazen dışarıda tutan, bazen bağırıp çağıran bir takım bölen siyasete rağmen.

Daha iyi, daha güçlü bir birlik oluşturmanın mümkün olabileceğine inanıyorsunuz. Bu konuları konuşacağız. Önce bu tarihi günle ilgili düşüncelerimi paylaşayım. Evet, bugün tarihimiz, kültürümüz ve ulusal gururumuz için çok önemli bir gün aziz İstanbul'umuzun Fethinin 570. Yıldönümü.

"Kıtaların birleştiği uygarlıkların buluştuğu kadim İstanbul"

Kıtaların birleştiği uygarlıkların buluştuğu kadim İstanbul dünyanın en güzel şehrinde yaşıyorsunuz. En güzel şehrinde yaşıyorsunuz.

Tarihiyle özeldir, Kültürüyle özeldir, insanıyla özeldir.

Yeryüzünde hiçbir şey İstanbul kadar çeşitliliğe, zenginliğe sahip değildir.

"Hiçbir Fethi İstanbul'un fethinin yarattığı etkiyi yaratmamıştır"

Hiçbir şeyin İstanbul kadar derin ve anlamlı bir birikime sahip değildir bu eşsiz şehir. Türk ve İslam medeniyetinin olduğu kadar dünya kültür coğrafyasının da unutmayın ki göz bebeğidir, göz bebeğidir. Sevgili gençler 29 Mayıs 1453 İstanbul'a bu özü bu ruhu kazandıran çok önemli bir tarihsel süreçtir Tarihte fethedilmiş. Nice şehirler var. Ama bakın, hiçbir Fethi İstanbul'un fethinin yarattığı etkiyi yaratmamıştır.

Çünkü bu fetih tarih akışını değiştirmiştir ama fetihler değil altını çizelim, fatihler değiştirir, fatihler değiştirir. İstanbul'un bir Fethi bir çağı kapatmış, yeni bir çağ açmışsa bunun en önemli sebebi sevgili gençler. Fatih Sultan Mehmet han tarafından yönetilmiş olmasıdır bakın. Hassas bir şey söyleyeceğiz.

"Mehmet fethetti Fatih oldu"

Fatih Sultan Mehmet'in genç bir padişah 21 yaşında. Bakın 21 yaşında İstanbul'un Fethi, onun cesaretinin dehasının ve liderliğini sonucuydu. Asırlar boyu ne ordular ne komutanlar İstanbul'un kapısından eli boş döndü.

Asırlar boyunca İstanbul'un Fethi asla olmaz diye kabul edildi. Ama gün geldi yöntem ve araçları değiştiren genç padişah Mehmet fethetti. Bakın yeni ve o döneme göre çok özel kabiliyetler kattı. Fatih oldu fatih.

İmkansız asla imkansız değildir demeyi bilen aklı vizyonu ve iradesiyle beraber başardı. Fethiyle birlikte yalnızca dünyanın siyasi haritası değişmedi. Güç ilişkileri ve dengeler de yeniden belirlendi. Fatih Sultan Mehmet sadece kadim şehri değil, bu şehirlerde yaşayanların gönlünü de fethetti. Gönlünü, gönlünü de fethetti. Şehirde yaşayan her inançtan insanı kucakladığı için fetih kalıcı oldu.

İstanbul Fatih Sultan Mehmet'in özgün kişiliğinden büyük bir güç ve ilhamla tüm inanç ve kültürlerin bir arada yaşadığı örnek bir dünya başkenti oldu.

İstanbul adaletin hoşgörünün hukuka saygının merkezi oldu. Evrensel hoşgörünün de simgesi oldu. Bugün hepimiz bakın hepimiz farklı coğrafyalardan. Bu toplumun bu güzide, milletin evlatları olarak burada yaşıyoruz.

İstanbul'un bu aziz ve şanlı tarihine hep birlikte sahip çıkmakla sorumluyuz. Bu bizim Fatih Sultan Mehmet Hani olduğu kadar bakın bu genelde unutulur.

İstanbul 5 yıl düşman işgali altında kalmıştır. İstanbul'u işgalden kurtarıp bir kez daha hepimize armağan eden kişi Mustafa Kemal Atatürk'tür.

"Ne demiştir, Atatürk. Atatürk işgalciler için geldikleri gibi gidecekler"

Bu inancı kaybetmeden her koşulda mücadeleye devam eden milletin azim ve kararının üzerine bir de hiçbir güç tanımayan Atatürk'ün bize emanetin aynı zamanda İstanbul, Fatih'in ve Atatürk'ün emanetini hep birlikte sonsuza kadar yaşatacağız değil mi?

İşte İstanbul çok değerlidir. Herhangi bir kişinin ya da bir siyasi partinin ya da bir avuç insanın dilediği gibi kesip içebileceği parçalara ayırıp satışa çıkarabileceği bir şehir asla değildir.

Bu kadim şehir 16 milyon İstanbullunun 86 milyon milletimizin tek tek her birimize zimmetli lenmiş bir varlıktır. Burası fethin ve Atatürk'ün İstanbulludur ve İstanbul Türkiye'dir,.Sevgili

"Dün bir seçim bitti. Elbette düşüncelerim var"

Her şeyden önce oyunu kullanarak millet iradesinin ortaya çıkmasına, katkısına bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Sonucun ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Tabii iktidarın neden olduğu bütün olumsuzluklara rağmen millet ittifakı olarak seçimi kazanamadık.

Ben kişisel olarak bu sonuçlardan elbette üzgünüm. Seçim öncesinde söylediği her bir sözü inanarak söylemiş biri olarak ülkem adına tabii ki bu sonuçlardan dolayı düşünceli ve kaygılıyım.

İktidarın siyaset anlayışı, devlet yönetim biçimi, toplumla kurduğu ilişki bugün yaşadığımız sorunların temel sebebi olduğunu düşünüyorum.

Bundan sonra yaşayabileceğimiz sorunların da kaynağı olacağı için bu siyaset anlayışına karşı demokratik mücadelemize her koşulda vazgeçmeden devam edeceğiz.
Devam edeceğim, devam edeceğiz.

Sevgili gençler bakın şu tarifi, kulaklarımızdan hiç çıkarmayın, Cumhuriyet nedir biliyor musunuz?

Cumhuriyet yöneticilerin haddini bildiği ve her seferinde size vatandaşa hesap verdiği rejimin adıdır.

Bu prensipleri her zaman hatırlatacağız.

Evet cumhurbaşkanlığı yetkisini Cumhur İttifakı'nın adayına vermiştir. Elbette mazeret yok.
Evet, süreç böyle sonuçlanmıştır. Hayırlı olsun ama adaletsiz koşullar vardır.

Ne yazık ki kutuplaştırma vardır. Ne yazık ki hakaret ve iftira dili vardır. Demokrasi tarihimizde ne yazık ki olumsuz izler vardır. Bunları telafi edeceğiz.

"Bazı sözcüler muhalif seçmenleri “Terörist hain, sapık” gibi kelimelerle itham etmiştir"

Bunlar bunları hepimizi çok üzmüştür. Bunlar hepimizi çok üzmüştür. Bakın saklı siyasi partilere gönül veren vatandaşlarımızın arasına nifak sokulmaya çalışılmıştır.

Bu çabaların sonunda ne acıdır ki dün kutlama yapan insanların bu duygulara kapatılmasıyla Ordu Güzelyalı'da gencecik bir evladımız hayatını kaybetti.

Hiç değmez bakın hiç değmezdi. Bu duyguların yaratılması asla kabul edilemez. Ancak 28 Mayıs seçim sonuçlarının tabii ki bizim adımıza beklenmedik bir sonuç olduğu da ortadadır.

Bu süreçte toplumun en büyük arzusunun sandıklara yansımasını sağlayacak bir gönül seferberliğini. Tam olarak kuramadık. Türkiye toplumunun değişim arzusunun dün akşam gördüğümüz sonuçtan çok daha büyük olduğunu ben biliyorum. Bu ülkedeki değişim iradesini sil baştan inşa etmek zorundayız.

Bu ülkede daha iyi bir hayat. Daha adaletli bir düzen, daha müreffeh bir toplum isteyen bu topraklarda kuralları ve kurumlarıyla pürüzsüz işleyen bir demokrasi talep eden kesimlerin mücadelesi adını özellikle siz sevgili gençler birlikte inşa etmeniz hep birlikte inşa etmeliyiz.

Bakın bu süreci oluşturan parti ve kişiler olarak elbette bu gerçekle yüzleşeceğiz. Aşacağız, sebeplerini bulup çözümlerini birlikte geliştireceğiz. Bu azgınlık ve cesaretle mücadele kararlılığına sahip olduğumuz konusunda hiçbir vatandaşımızın hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

28 Mayıs'ta bu milletin birlik ve beraberliğine, özgürlük ve demokrasiye oy vermiş sevgili vatandaşlarım yurt dışında rekor katılımla sandıklara giden kardeşlerim hepinize tekrar tekrar teşekkür ediyorum.

"Demokrasinin gereğini yaptınız"

Demokrasinin gereğini yaptınız. Bu ülkede değişimin gerçekleşmesi adına bütün gayretleriniz çabalarınız sandıklarda görev alan bütün siyasi partilerin görevlilerine, Türkiye gönüllülerine ve oy ve ötesi gönüllülerine şükran ve minnetlerimi sunuyorum.

Türkiye maalesef çok uzun bir süredir iktidara muhalefet edenlerin bedel ödemek zorunda kaldığı bir süreç yaşıyor.

Sizler bu bedelleri alarak unutulmaz bir demokrasi mücadele verdiğinizi görüyorum. Bakın unutmayın devlet herkese eşit ve adil davranmalıdır.

Ancak öyle bir süreçte özgür ve zengin bir Türkiye kurma hedefiyle yürüyebiliriz. İste bu yolda hep umutla, hep neşeyle ve cesaretle yürümeye devam edeceğiz.

Sizlere buradan bir kardeşiniz, bir ağabeyiniz, bir hemşehriniz olarak söz veriyorum, her zaman doğru olduğuna inandığımız için çıktığımız bu yolda bir tane bile geri adım atmadan hep birlikte yürümeye devam edeceğiz.

Bakın sevgili gençler. Ben doğru olduğuna inandığım her şey o sürecin en çalışkan neferi olmak iddiası ve tutkusuyla yola çıkarım. Her şeyin çok güzel olmasını sağlayacak küçüğün bu inanç tutku ve iddia olduğuna inanırım.

"O yoldan hiç vazgeçmedim, Daha hızlı koşacağım"

Bundan sonra da ülkemize bağlılığımızın demokrasiye olan inancımızın, milletimize olan sevgi ve saygımızı un gereğine sonuna kadar yapacağız. Sonuna kadar yapacağız.

Hep birlikte hep birlikte çok daha büyük bir güç ve inançla çalışmaya devam edeceğiz. Kıymetli gençler yolda olmak bir tercihtir. Yol almak bir tercihtir. Mutluluk yolda olmak ve yol almakla ilişkilidir. Ben zaten yoldayım. O yoldan hiç vazgeçmedim. Şimdi o yolda ne yapacağım? Daha hızlı koşacağım.

Tabii, keşke bu gün farklı olsaydı, keşke bugün milyonlarca insanın tamamı sürece daha farklı bakar bilseydi keşke olsaydı maalesef olmadı. Mutluluk, yol almakla ilgiliyse o menzile yetişmek için daha hızlı koşacağım. Evet koşacağım. Bu yolla bu yürüyüşe elbise biçmeye, çerçeve çizmeye bir takım isimler koymaya çalışanlar olabilir. Bu işlerden ben anlamam ben geçmişi temsil etmiyorum. Öğrenilmiş çaresizlikler benim defterimde yok. Klişe benzetmeler benim defterimde yok. Hiçbir çoktan ortadan kalkmış yargılar bizim düşünce dünyamızda toz zerresi bile olamaz. Ben geçmişin anlamsız alışkanlıklarını asla rehber edinmedim, edilmiyorum.

Bensiz gençlerin gözlerine bakıyorum. Sizi anlamaya çalışıyorum. Sizinle beraber yol yürüyeceğim. Biz o dünyaları artık değiştirmek istiyoruz. Biz geleceği hep birlikte temsil ediyoruz. Hepimiz birlikte temsil ediyoruz. Çocuklarımızla, gençlerimizle, kadın ve erkeklerimiz izle geleceğin neferleriyiz, unutmayın birisi bakın birisi hala bir seçim kazansa da İstanbul'un iradesine saygı duymayabilir.

"Birisi bugün hâlâ Türkiye değil de İstanbul'u sayıklıyorsa İstanbul'u yanında arıyor olabilir. Hâlâ hayal kurmasının bence bir mahsuru yok."

Ama söyleyeyim, dün dünde kaldı, cancağızım yeni şeyleri biz söylüyoruz, ne sana ne de uydurma yargı kararların İstanbul'u asla teslim alamayacak.

Bir şeyi unutuyorlar. Biz İstanbul'u Fethi etmedik onu Fatih Sultan Mehmet fethetti ama unutmayın. Biz bu kardeşiniz gönülleri fethetti, gönülleri, gönülleri fethetti.

İstanbul'da hep sevgi kazanacak dedik. Hep o kalpler. O güzel kalpler kazanacak dedik. İstanbul'da birlik ve beraberlik kazanacak dedik.

Öyle demedik mi, birlik ve beraberlik kazanacak. Kazandı, kazanmaya devam edecek.

Evet, ülkemiz ve demokrasimiz adına üzgün olduğun taraflar var ama ben hiç karamsar olmadım ve değilim asla vazgeçmeyeceğim.

Bugün itibariyle kalbimden inanıyorum ki yürümekte olduğumuz bu doğru ve haklı yolda.

Artık herkes bu sürecin en çalışkan neferi olmayı kendisine görev edilecek. Biliyorum ki birbirimize verdiğimiz güç ve güzel enerjiyle mutlaka başaracağız.

Bugün güzel ülke mutlaka özgür adil refah içinde ve demokratik bir ülke olacak. Kimse kendini umutsuz ismet desin.

Fatih Sultan Mehmet'in kalpleri fethetmeyi bilen, vizyonundan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün mücadele geleneğinden geliyoruz biz. O mücadeleden geliyoruz. En zor şartlar altında millet sevgisiyle mücadeleye hep birlikte başlayacağız.

Biz bu kadim şehirde 2019 seçimleriyle iktidara geldikten sonra bakın unutmayın, kavgacı olmadan karşı görüşte olmanın hep değerini gördük.

İlkelerden taviz vermeden ulaşabilmenin mümkün olduğunu gördük. Birbirimizi dinlemeye istekli olduktan sonra insanların içindeki kötülüğün yerini iyiliğe bırakabileceğini gördük.

Ben burada Anadolu ve Trakya coğrafyasının kuzeyin güneyin doğunun ve batının bir araya geldiği bu güzel İstanbul'da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının özündeki, yani sizlerin ailelerine, sizin anne babalarınızın, kardeşlerinizin evlatlarınızın iyiliği, hoşgörüyü ve nezaketi temsil ettiğini gördüm.

Milletimizin bu özellikleri sayesinde daha umut dolu bir Türkiye hep birlikte inşa edebileceğimize inandım.

İşte bu nedenle ki değişim isteyen milyonların kendisini en umutsuz hissettiği bu zamanda karşınızda hayır diyorum. Sakın umutsuz olmayın. Biz milyonlarca insan hayallerimize hep birlikte ulaşabiliriz. Ülkemizin kurucularının dehası, rengi, kültürü ve inancı ne olursa olsun herkesin ama herkesin hepimizin bir arada huzurlu ve onurlu bir şekilde yaşayabileceği bir sistemi tasarlamış olmaları en kıymetli durumdu.

Sevgili gençler cesur olmalıyız cesur.

Cesaret önemli, çünkü bu şehrin ve bu ülkenin insanları nice umutsuz zamanlarda defalarca kez ayağa kalkmayı başardı.

Bu milletin değişimi iradesi daha önce de defalarca denendi ve başarıya ulaştı. Her seferinde yeni bir nesil doğdu ve yapılması gerekeni yaptı.

Bugün bir kere daha bu topraklarda değişim isteyen seslere cevap vermeye hepimizin ihtiyacı var.

Hem Fatih Sultan Mehmet'ten hem aziz Atatürk'ten öğrendiğimiz şu ki, koşullar ne kadar zor olursa olsun da bir şeyler mutlaka ve mutlaka ne kadar imkansız görünse de ülkesini seven insanlar değişimi başarmıştır, başarabilir ve başaracaktır.

Bugün önümüzdeki güçlüklerin neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Sonu gelmeyen bir otoriterleşme, tehlikeli bir kamplaşma, ortak geleceğimizi tehdit eden ekonomik çöküntü, ülkenin borç batağında olması ve ne yazık ki sığınmacı ve mülteci sorunu.

Evet, çok canımızı sıkan işler ve insanların bir şey öğrenemediği yetersiz eğitim sistemi bütün güçleriyle çalışmalarına rağmen iki yakasını bir araya getiremeyen aileler.

Tabi bütün bu sorunlar özellikle işsizliğe mahkum edilen siz gençler ortak yaşam konusunda imkanlarımızı zorlayan o milyonlarca sığınmacı ve Kanal İstanbul gibi şehirlerimizi betonlaşmaya götüren kötü projeler tüm bu güçlükleri iyi biliyoruz.

Bu güçlüklere hep birlikte çözüm üretmeyi de iyi biliyoruz.

Kötü gidişe nokta koyan hep birlikte bunu başaran bir nesil olacağız.

Bunların hepsini yapabileceğimize inanmayanlar olacaktır.

Bu insanların şüphelerini iyi anlıyorum.

Bölünmüş haldeyken başarısızlığa mahkum oluruz. Değişim için herkesin kalplerini feth etmeliyiz.

Kalplerinizi o güzel ellerinizden kalplerinizi görmek istiyorum.

Ağırlıklı sorunlarının çözümüne ulaştıran ve bütün çoğunluğun rızasını almak zorundayız. Endişe ve şüpheye yer yok ve irade iklimi yaratmalıyız.

Sevgili gençler bugün burada da amacımız o.

Bugün onun için sizlerle konuşmak istedim.

Gelecek güzel günler uğruna mücadeleye devam etmek için sizlerle sözleşmek istedim.
Sözleşmeye hazır mıyız? Hazır mı?

Daha adaletli, daha dil bir hayat ve daha eşit fırsatlar için yol yürümeye hazır mıyız?

Her çocuk için daha iyi okullar, daha iyi hayat koşulları için hazır mıyız?

Daha iyi sağlık imkanları için hazır mıyız?

Artık değişim kazansın demeye hazır mıyız?

Nifakı aramıza sokulan nifakı ortadan kaldırmaya hazır mıyız?

Ulusal birliğimizi güçlendirmeye hazır mıyız?

Daha güçlü bir Türkiye için hep birlikte çalışmaya hazır mıyız?

İşte böyle düşünen milyonların kazanmasına hazır mıyız?

Yapılması gereken hep birlikte yapalım ve bir demokrasi ve özgürlük adasını hep birlikte inşa edelim.

Bütün bu zorlukları aşabiliriz. Hep birlikte aşacağız.

Ülkemizin her köşesinde, ovasında, yaylasında Dağında, umut ateşleri yakacağız.

Bunu unutmayın, hatalarımızdan, eksiklerimiz den ders çıkaracağız.

Sırt sırta verirsek ve inanırsak en imkansız görünenlerin imkansız olmadığını göstereceğiz.

Bütün bu sabah aşamaları hep birlikte bu ülkenin değişim isteyen milyonlarla birlikte başaracağız.

Sevgili gençler bu inanç ve irade ve umutla hepinizi kucaklıyorum, hepinize başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun ve sevgili gençler hayatınız boyunca unutmamanızı istediğim sloganla bitirelim “Her şey güzel olacak.”

Genç gençler kendinize inanın her şey sizinle çok güzel olmaya devam edecek. Hepinizi çok seviyorum. Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.