EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan imzalı açıklamada, bu yıl Dünya Mülteciler Günü'nün Yunanistan açıklarında yüzlerce mültecinin yaşamını yitirdiği facianın haberiyle karşılandığı hatırlatıldı. Açıklamada "Göz göre göre gelen toplu ölümler devletlerin mülteci karşıtlığı politikalarıyla gerçekleşiyor" denildi, coğrafi kısıtlamanın kaldırılması ve Avrupa dışından gelen kişilerin de mülteci sayılması çağrısı yinelendi.
Avrupa Birliği'nin Türkiye ile imzalanan Geri Kabul Anlaşması’nın bir benzerini Tunus ile imzalamaya hazırlandığı belirtilen açıklamada, "Bu anlaşmanın Türkiye’yi soktuğu durum ortadayken AB’nin rüşvet politikalarıyla krizi Avrupa dışı ülkelere yıkma planı kabul edilemez" denildi.
"Emperyalist devletlerin kabulleri askıya almasıyla mülteciler açısından Türkiye; düşüncelerini ifade edemedikleri, kayıt dışı çalışmak zorunda kaldıkları ve sınır dışı endişesiyle yaşadıkları bir açık cezaevi haline gelmiştir" tespiti yapılan açıklamada şu değerlendirmelere yer verildi:
"EMEKÇİLER BİRLEŞTİKÇE KAZANACAKTIR"
"Sermayenin sömürüyü artırma planlarına karşı yerli mülteci demeden emekçiler birlik olmalıdır. Mültecilere çalışma izni çıkarılmasının patronların inisiyatifinden çıkarılması, sendikalaşabilmelerinin önünün açılması yerli mülteci tüm işçilerin önünü açacaktır. Patron yerli işçiyi işsizlik ve düşük ücretle tehdit edemeyecek, emekçiler birleştikçe kazanacaktır."
"GÜVENLİKÇİ YAKLAŞIM, RÜŞVET VE KAÇAKLIĞI BESLİYOR"
"Mülteci sorununu insani temelden çıkarıp salt güvenlikçi yaklaşımla ele almak rüşvet, kaçakçılık ve mafya-çete ağlarını beslemektedir. Güvenli yollardan geçişin önü tıkanan mülteciler kaçakçıların ağına düşmekte ve kimi zaman da dolandırılmaktadır. Göç yollarında ölen mültecilerin sayısı da her geçen yıl artmaktadır. İçişleri Bakanlığı, halktaki hoşnutsuzluğu gidermek için geri gönderme sayıları açıklamaktadır. Bu operasyonlar kayıt dışı çalışmak zorunda kalan ya da siyaset yapma hakkını kullanan mültecilere değil, insan kaçakçısı, uyuşturucu kaçakçısı, silah kaçakçısı çetelere, kayıt dışı ve güvencesiz işçi çalıştıran patronlara, Türkiye’de aktif ya da pasif hücreleri bulunan Taliban, IŞİD türevi örgütlere, sınırlarda rüşvet alan kamu görevlilerine yapmalıdır."
"GÖÇÜ YARATAN POLİTİKALARA KARŞI BİRLEŞİLMELİ"
"Savaş, yoksulluk ve baskıcı rejimlerden kurtulmadıkça göç devam edecektir. Göçün sonuçlarını tartışırken temel nedenlerine karşı ortak bir mücadele yürütülmeli, göçü yaratan politikalara karşı yerli mülteci ayrımı yapmadan birleşilmelidir."
NE YAPMALI?
“Parasını verenin” sınırlarını mültecilere kapattığı planlara karşı çıkmadan göçün durdurulamayacağı vurgulanan açıklamada şu çağrılar yer aldı:
• "Geri Kabul Anlaşması iptal edilmelidir.
• Mültecilere çalışma izni çıkarılmalı ve Türkiyeli işçilerle birlikte sendikalaşabilmelerinin önünü açacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
• Mültecilere karşı değil uyuşturucu ve kaçakçılık çetelerine karşı etkin mücadele yürütülmelidir.
• Barışçıl yollardan güvenli geri dönüşün koşulları yaratılmalı, isteyen ülkesine dönebilmeli, isteyen üçüncü bir ülkeye iltica edebilmelidir.
• Türkiye’de doğan, 10 yılı aşkın süredir Türkiye’de yaşayan ve kalmak isteyen mülteciler için vatandaşlık hakkının karşılıklı entegrasyon politikalarıyla birlikte şeffaflıkla garanti altına alınması sağlanmalıdır.
• Vatandaşlık işlemleri tartışmaya mahal vermeyecek şekilde şeffaflıkla yürütülmelidir.
• Mülteci meselesine dair kamuoyunda ‘Kalsın-gitsin’ ikileminde sürdürülen tartışmalara son verilmeli, tüm yönleriyle halk yararına ortak çözümler için kısa ve uzun vadeli planlar hazırlanmalıdır."
Açıklama, "Bizler Emek Partisi olarak bu 20 Haziran'da da iş yerlerinden, mahallelerden, okullardan yerli mülteci demeden örgütlenerek ortak mücadele çağrımızı büyütüyoruz" ifadeleriyle noktalandı.
19 Haziran 2023 07:47