Esenyurt eski Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, milletvekilliği seçimlerinde AKP'nin İstanbul 3. Bölge 8. sıra milletvekili adayı olmuş ancak “kaset” tartışmaları nedeniyle adaylıktan çekilmişti.

Kadıoğlu dün gece sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben dikkat çeken yorumlarda bulundu. Kadıoğlu şunları kaydetti:

“İYİ Kİ DE FERAGAT ETMİŞİM”

“Seçimler bitti ülkemize ve milletime hayırlı olsun. Yeni bir çalışma sürecinin de başlamak üzere hazırlıkların yapılmakta olduğunu gözlemlemekteyim. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin sonuçları biz Ak Partililer için sevindirici olmuştur. Ancak sonuçları oturup iyice tahlil etmenin zamanıdır diye düşünüyorum. Bugünü tanımlayıp iyice hesap etmek lazım.

Biliyorsunuz ben milletvekili adayı oldum. Sonra feragat ettim. Sebebi şu veya bu. Bu konuya ben girmiyorum zira 6 yıldır gündemde tutuluyor.

Mahkeme kararlarına rağmen hala büyük bir suçlu gibi muameleye tabi tutulmak bana ağır geldi. Şimdi iyi ki de feragat etmişim diyordum. Tabii 45 yıllık siyasi hayatımda ilk defa bu seçimlerde iki ay boyunca ofisimde oturmak zorunda bırakıldım. Hayırlısı olsun dünyanın sonu değil ya.

“CUMHURBAŞKIMIZA ULAŞAMIYORUM”

Şimdi yerel seçimler geliyor. Öncesinde ilçe başkanları ve yönetimlerinde revizyonlara gidileceği bilgileri geliyor. Ne kadar doğu olduğunu bilemem ancak gerektiğinde her zaman yapılabilir. Bu noktada bir sözümüz var ve söylemek zorundayım.

Aslında bu yazacaklarımı sayın Cumhurbaşkanımıza söylemek isterdim ancak ulaşma zorluğu yaşıyorum. Affınıza sığınarak inşallah okunması dileğiyle.

Ben sadece yaşadığım Esenyurt'u ön plana çıkararak yazacağım. Şu an itibariyle Türkiye'nin en büyük ve en çok seçmene sahip olan bir ilçe. Bu ilçeyi hem benim kadar tanıyabilecek veya tahlil edebilecek hiç kimse yok. Bu ilçenin kendine özgü, özel bir sosyolojisi ve seçmen yapısı bulunuyor.

Bazı illerin nüfusunun yoğun olduğu ve bazı illerin ve ilçelerinin ise nüfusunun hem yoğun hem de siyaseten etkin olduğu bir gerçeklik bulunuyor.

“ADAYLARI NEDEN DIŞARIDAN GETİRİYORSUNUZ”

Bazı illerin nüfusunun yoğun olmasına rağmen partimizin oy oranının düşük olduğu, bazı illerin ise nüfus yoğunluğunun görece az olmasına rağmen partimizin oranının yüksek olduğu bir durum söz konusu. Bu durumun tam anlamıyla tahlil edilip sayın genel başkanımıza sunulmadığı kanaatindeyim.

Seçim zamanlarında bir milyon nüfuslu bir ilçede yaşayanların yok sayılma anlayışının maalesef hala var olduğunu gözlemliyorum. Esenyurtlu konuşuyor. Bir milyon içinde adam yok da adayları dışarıdan niye getiriyorsunuz?

Milletvekillerinden bir tane Esenyurtlu yok. En son yapılan yerel seçimlerde belediye başkan adayı dışarıdan olduğu yetmedi, meclis üyelerinin bir kısmı da yine dışarıdan.

“SESİM HİÇ OLMADIĞI KADAR YÜKSEK ÇIKACAKTIR”

Şu arda gelen duyumlara göre ilçe başkanı adayı ve belediye başkan adayının yine dışarıdan birilerini gönderme arayışları başlamış durumda. Eğer bu doğru ise ve gerçekleşirse, Esenyurt'ta tepkiler oldukça yüksek olacaktır.

Tabii ki, bu ilçenin her bir metresinde emeği olan biri olarak benim de sesim hiç olmadığı kadar yüksek çıkacaktır.

Yani üst üste yapılan hatalar sonucunda 2019 yerel yönetim seçimlerinde 15 yıllık yerel iktidarın kaybedilmesine neden oldu. Aradan geçen beş yılda 8 puanlık oy kaybının nedenleri iyi analiz edilmeli ve buna göre hareket etmelidir. Aksi takdirde mevcut durumun değişmeyeceğini gösterir.

“BENİM ADAMIM OLSUN, BANA İTAAT ETSİN”

Aynı şeyi yaparak farklı sonuçlar beklemek mantıklı ve makul bir yaklaşım değildir. 2023 ocak ayında yapılan bir anket çalışmasında partimizin oy oranı 2023 mayıs ayına kadar 3 puan kaybetmenin tahlili tam olarak yapılmadan bu hususta Esenyurt halkı ne düşünüyor, ne mırıldanıyor diye tam anlamadan hala dışarıdan benim adamım olsun, bana itaat etsin çalışma anlayışının sürdüğü ve sayın genel başkanımızı bile yanılttıkları bir vaka olarak söyleniyor.

Şimdi 20 yıllık teşkilatın bütün çalışan eski, yeni üyelerini adam yerine koyup tamamını kapsayan bir yapılanma ile güçlü bir teşkilat oluşturup dışarda ehil arkadaşları sisteme dahil edip bunlar içinden adayları ve üyeleri oluşturmak gerek.

Kırgınlıkların da bertaraf etmek gerek. Şimdi bu yazım okunursa ki inşallah okunur. Biliyorum yetkili arkadaşlar diyecekleri, ‘hayır orada bir sorun yok. ‘

Umarım böyle denmez. Zira bu anlayış oy oranlarımızı yüzde 47'lerden yüzde 33'lere indirdi. Bir de nefsim adına hiçbir beklentim olmadan faydası olur dileği ile bu düşüncelerimi ifade ettim.”