Erkan açıklamasında “Tek adam tek parti iktidarlarının yarattığı ekonomik enkazın faturası işçi ve emekçilere kesildi. Başkanlık sistemi için ‘şaha kalkacağız, hızlı hareket edeceğiz’ dendi. Evet jet hızıyla kaynak yaratmak için işçinin ve emekçinin cebine el attılar. Her biri sermaye için ‘liyakatli’ birer hazine ve maliye bakanı olan isimler değişiyor ama amaçları aynı. Sistem devam etsin, altta kalanın canı çıksın politikasını kanıtlamışlardır. İktidarın dilinde millet, ama gönlünde patronlar var” ifadelerine yer verildi.
Kur korumalı mevduat uygulamasının hazineye yıllık maliyetinin 181,5 milyar lira olduğu belirtilen açıklamada “2023 ilk 4 ayında bütçe 382 milyar lira açık verdi. Peki kaynak patronların servetinden mi karşılanacak? Böyle olmayacağı yeni vergi ve zamlar yeni kaynak yaratmak içindir. İktidarın ekonomi politikasının özeti; TÜİK ile enflasyonu düşük tut, işçiye memura ücret zammı düşük kalsın. Ücretler dipte eşitlensin, memleket asgari ücret ülkesine dönüşsün. Sonuç olarak AB ülkelerinde çalışma ortalaması yüzde 4 iken, ülkemizde bu oran yüzde 50. TL’nin sürekli düşen değeri ile ücretleri öde, yükselen kur ile ihracat rekorları kır. Zenginliğine zenginlik katanlar palazlansın. Kısaca ucuz emek, vahşi sömürü çarkı.
Sonuç Türkiye’nin en büyük 500 şirketi ihracatlarını yüzde 138 artırdılar. Emekçilerin milli gelirden aldığı pay ise yüzde 40’tan yüzde 23’e düştü. Nasip kısmet işi değil, ekonomik tercihin politikanın sonucudur.” ifadeleri yer aldı.
Erkan, ekonomik krizin faturasını emekçilerin ödememesi gerektiğini ifade ederek “Ek iş yapsak da her gün mesaiye kalsak da zamlara gücü yetmez çünkü kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar. Vergide adalet sağlansın; az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın. Dolaylı vergiler kaldırılsın, patronlara servet vergisi getirilsin. Sendikalı, sendikasız kadrolu taşeron tüm işçilere çağrımızdır; işyerinde, fabrikada, mahallede zamlara karşı ses çıkaralım” dedi.
11 Temmuz 2023 10:02