Yeniden Refah Partisi Derince İlçe Başkanı Samet Özcan’ın yazılı açıklamasının içeriği şöyle:
Bir süreden beri ülke ve dünya gündeminde yer tutan “İsveç’in NATO’ya üyeliği” meselesi, varılan mutabakatın ardından yeni bir boyut kazanmış bulunmaktadır.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson arasındaki görüşmelerin ardından, İsveç’in NATO’ya katılım protokolünün en kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne götürüleceği yönünde açıklama yapılmıştır.
İsveç’in NATO’ya üyelik yolunun açılması, ülkemiz gündeminde de geniş yer bulmuştur.
Yetkililerimiz, başından beri İsveç’in teröristleri himaye ettiğini, uluslararası hukuka aykırı olarak teslime yanaşmadığını, İslam’ı ve ülkemizi hedef alan çirkin gösterilere göz yummakla kalmadığını adeta destek verdiğini vurgulamıştır.
İsveç’in, Türkiye’nin bütün ikazlarına, ihtarlarına rağmen kayda değer adım atmaması kamuoyumuzun malûmudur.
Kutsallarımıza saldırılara müdahale etmeyen, hatta adeta teşvik eden İsveç’e NATO yolunun açılması memleketimizde son derece haklı tepkilere sebep olmuştur.
Yeniden Refah Partisi olarak, geçtiğimiz yılın Haziran ayında, Madrid’deki 4’lü Zirve’nin ardından imzalanan Türkiye, İsveç, Finlandiya Mutabakatı’na dair değerlendirmelerimizi ifade ederken, “NATO’ya girişlerinin yolu açılan İsveç ve Finlandiya kâğıt üzerindeki taahhütlerinin gereklerini yerine getirmedikleri takdirde ne olacaktır?” sorusunu gündeme getirmiştik.
Bugün gelinen noktada, İsveç taahhütlerinin gereğini yerine getirmek bir yana, İslâm’a, kutsallarımıza saldırıların, terör örgütleri gösterilerinin hamiliğinde daha da ileriye gitmiştir.
Gerek Cumhurbaşkanımız gerekse diğer yetkililer tarafından yapılan ikazları da hiçbir şekilde dikkate almamıştır.
Son Zirvede sağlanan mutabakatla, İsveç’in NATO’ya üyelik yolunun açılması karşılığında, ne gibi kazanımlar elde ettiğimiz sorusu gündemdedir.
İsveç’in Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinde destek vereceğine, vatandaşlarımızın karşı karşıya bırakıldıkları vize zorluklarının esnetileceğine dair vaatler de anlam ifade etmemektedir.
Türkiye, bugüne kadar ABD patronajındaki NATO ve Batı İttifakı ile girdiği bütün ilişkilerde hayâl kırıklığına uğramış, hep eli boş kalmış ve zararlı çıkmıştır.
Her biri çok büyük zararlara yol açan darbe girişimlerinin arkasında hangi güçlerin olduğunu milletimiz çok iyi bilmektedir.
Öte yandan, Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi, Türkiye 50 yılı aşkın zamandır Avrupa Birliği kapısında bekletilmektedir.
Milli Görüş Lideri Rahmetli Erbakan Hocamızın, Avrupa Birliği’nin kapısında bekletilme meselesiyle ilgili olarak, “Ne demek, kimmiş Avrupa? Nereye girmemizi layık görüyor? Biz tarihin en şerefli milletiyiz. Biz Avrupa’yı bir şeye layık görürüz veya görmeyiz!” cümleleriyle dile getirdiği tepki, tarihi hakikatlere işaret etmektedir ve bugün de bizlere rehber olmalıdır.
Hükümetimizden beklentimiz, batı ile ilişkilerde yeni “hüsran” sayfalarının açılmasına sebebiyet vermemek adına İsveç’in NATO’ya girişine onay verilmesi kararının yeniden gözden geçirilmesidir.