Dün, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ; Hatay nüfusunun çoğunluğunun Arap olduğunu iddia eden ve kamuoyunda tepki toplayan Halil Konakçı hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Özdağ suç duyurusu sonrası yaptığı açıklamada “Türkiye’nin toprak bütünlüğüne yönelik aynı PKK gibi açıklamalarda bulunmuş hadsizliğinin göstermiş ve utanmadan Fransızlara övgü düzmüştür, Diyanet’e bağlı bir memurun TC vatandaşlarının ödediği vergilerle maaşını alan birinin Hatay’da Araplar çoğunluktaydı diyerek Baas rejiminin tekrarladığı bir hususu böyle bir süreçte tekrarlaması bu zatın milli güvenlik tehdidi olduğunu ortaya koymaktadır." ifadelerini kullanmıştı.
Zafer Partisi'nin Genel Başkan Yardımcısı Seyit Yücel sosyal medya hesabından Halil Konakçı hakkında yapılan suç duyurusunun ardından Zafer Partisi Genel Merkezi'nin arandığını ve çeşitli tehditler aldıklarını vurguladı.
"GELİR GENEL MERKEZİNİZİ YAKARIZ"
Yücel söz konusu tehditleri şu ifadelerle duyurdu:
Genel Başkanımızın Halil Konakçı hakkında suç duyurusu yapmasından sonra bilinmeyen numaralardan Genel Merkez santralimizi arayıp, “Halil hocayla uğraşmayın, Anti Kemalistler olarak gelir genel merkezinizi yakarız” diye tehdit eden müptezel şerefsizler;
Bekliyoruz, gelin nasıl yakıyorsanız görelim!
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ise söz konusu tehditlere zehir zemberek yanıt verdi:
ZAFER PARTİSİ'Nİ MADIMAK OTELİ ZANNEDEN ÇOK YANILIR"
Özdağ, "Zafer Partisi’ni Madımak oteli zanneden çok yanılır. Atatürk ve Türk devletinin istiklali, milli, üniter, laik devlet konusunda geri adım atmayız. Hainlere cehenneme kadar geri adım attırırız. Bu arada İçişleri Bakanlığı’ndan Resmi yazı ile 3 kez polis koruma istedik vermediler. Kendimizi koruruz" dedi.
NE OLMUŞTU?
Atatürk'e ve Cumhuriyet'e olan düşmanlığıyla bilinen imam Halil Konakçı, son vaazında Hatay'ı hedef almış, "Hatay Arap şehridir', 'Fransızlar, Türklerden daha iyidir', 'Ezan Türkiye'de yasaklandı" gibi ifadeler kullanmıştı.
Diyanet tarafından, son günlerde sosyal medyadaki bazı paylaşımları nedeniyle din görevlisi Halil Konakçı hakkında inceleme yapılacağı duyuruldu.
Konakçı tepki çeken konuşmasında; ‘‘Hatay’ın çoğunluğu Arap’tır. Kürt ve Arap kardeşlerimiz var orada. Hala da öyle. O zaman da öyleydi. 1938’e kadar Fransız işgalindeydi. Sınırın içinde mi kalsın dışında mı kalsın tartışmaları vardı. Ezan yasağı 1932’de geldi. Fransızlar, ezanı Hatay’daki Müslüman köylerinde, camilerinde yasaklamadılar. Yine Fransız işgalindeki Hatay merkezinde, köylerinde ezan ‘Allahü ekber’ diye okundu 1938’e kadar. 1938’de Hatay Türkiye topraklarına katıldığında ilk yapılan iş ezanın yasaklanması oldu. Yani Fransız’ın yapmadığı zulmü bu topraklarda yaptılar’’ ifadelerini kullanmıştı.
Zafer Partisi lideri ise Diyanet'ten önce suç duyurusunda bulunmuş, suç duyurusu sonrası şu açıklamaları yapmıştı:
Hatay Memlüklülerden Osmanlılara geçmiş Hatay bir Türk devletinin topraklarından diğer Türk devletinin topraklarına geçmiş ve İstiklal Harbi sonrası kısa bir süre Fransızlar tarafından yönetilmiş ve Suriye’ye bağlanmak istenirken ve Hatay’da Türk nüfusunun çoğunluk olduğu görülmüş ve Türkiye Cumhuriyetine bağlanmıştır.
"BU ZAT MİLLİ GÜVENLİK TEHDİDİDİR"
Bu kadar açık bir durumken Diyanet’e bağlı bir memurun TC vatandaşlarının ödediği vergilerle maaşını alan birinin Hatay’da Araplar çoğunluktaydı diyerek Baas rejiminin tekrarladığı bir hususu böyle bir süreçte tekrarlaması bu zatın milli güvenlik tehdidi olduğunu ortaya koymaktadır.
“BE CAHİL”
Buna bir daha cesaret ederse yapmış olduğu her alçakça saldırıyı en sert şekilde hukuk çerçevesinde cezalandıracağız. Çünkü bu zat Türkiye’nin toprak bütünlüğüne yönelik aynı PKK gibi açıklamalarda bulunmuş hadsizliğinin göstermiş ve utanmadan Fransızlara övgü düzmüştür. Be cahil Fransız emperyalizmini Cezayir mücahitlerine sor. Neden milli mücadele verdiler, neden Tunus direndi.
Evet emperyalistlerin çanak yalayıcıları böyle olur. Bazen hoca kılığında çıkabilirler. Biz her hacının her hocanın gerçek Müslüman olmadığını gayet iyi biliyoruz. Biz suç başvurumuzu biraz evvel avukatlar aracılığıyla yaptık.