Milletvekili Doğan Demir, verdiği soru önergesinde şu görüşlere yer verdi; “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin özel bir TV kanalından yaptığı açıklamada; seçim öncesi kaldırılacağı vaadi verilmesine karşın, binlerce öğretmen adayının mesleğe girişi sırasında 45 dakikalık mülakat uygulanacağını açıklamıştır. Ak Parti 2023 yılı Nisan ayındaki seçim beyannamesinde mülakatların kaldırılacağını vadetmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan açıklamada “Kamu atamalarında görevin niteliğinin gerektirdiği haller dışında mülakat usulünü kaldıracak, atamaları tamamen yazılı sınav sonuçlarına göre yapacağız.” sözlerine yer verilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı 2016 yılından bu yana öğretmenliğe yapılacak atamalarda mülakat uygulamasına rağmen, kamuoyundaki büyük tepki nedeniyle, adaylara yazılı sınav puanının aynısı mülakat puanı olarak verilmektedir. Mülakatların kaldırılacağı vaat edilmişken bu kez 45 dakikalık bir mülakat sürecinin uygulanmak istenmesine adaylar büyük tepki göstermektedir.
Ayrıca sayın bakan yapmış olduğu açıklamada; “Cumhurbaşkanımız uygulanış biçiminden rahatsızdı. Biz mülakatları, mülakat gibi yapmaya karar verdik" ifadelerini kullanmışlardır. Buradan da anlaşılacağı üzere bundan önceki mülakatlar mülakat gibi yapılmamıştır.
Atama bekleyen binlerce öğretmenin ve beraberinde umutla bekleyen ailelerinin liyakata dayalı, torpilsiz, emeklerinin karşılığını alabilecekleri bir uygulama görmek istemeleri şüphesiz en tabii haklarıdır.”
Bu bağlamda;
1- 20 bin kişilik bir öğretmen alımında 3 katı aday olan 60 bin kişi mülakata alınacağı için en az toplamda 45 bin saat veya 123 gün mülakat süreçleri yaşanacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı çok uzun bir sürece yayılacağı daha şimdiden belli olan bu süreci yönetecek alt yapıya sahip midir?
2- Adayların, 4 yıllık örgün eğitimi ile formasyonları, KPSS ve ÖABT sınav puanları varken bir kez daha mülakata alınmalarının sebebi nedir?
3- Temel bilgilerini ölçmek için KPSS Genel Yetenek ve Genel Kültür, eğitim bilgilerini ölçmek için eğitim bilimlerine sınavına, alan bilgilerini ölçmek için ÖABT’ye giren bir aday neden bir kez daha mülakat süreciyle karşı karşıya bırakılmaktadır?
4- Sayın bakanın bundan sonra mülakat gibi mülakat yapacağız söyleminden yola çıkarak, bundan önceki mülakatlar torpile dayalı mı yapılmıştır?
5- Sözlü uygulamalar tesadüfi hataların en fazla karıştığı uygulamalardır. Bundan dolayı güvenirliği en düşük sınav türüdür. Kaygı, endişe, stres, gelecek korkusu ve hiç tanımadığın üç kişilik jüri ekibi eklenince kesinlikle en kötü değerlendirme olacaktır. MEB neden en kötü değerlendirmeye en büyük önceliği vermektedir?
6- Jüri ekibinin kimler tarafından oluşturulacağının, objektif, tarafsız bir şekilde değerlendirme yapacağının garantisini nasıl verilecektir?