Saadet Partisi Gölcük İlçe Başkanı Mustafa Özsoy şöyle konuştu:
Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz hafta, bir açıklamada bulundum. Yapıcı eleştirilerin bulunduğu bu açıklamamız, ciddi tartışmalara konu oldu. Sokağın nabzını tutamayan bazı siyasetçiler tarafından, gündeme getirildi.
Biz, anlaşılır umuduyla, açıklamamızda , tafsilata gitmedik. İfadelerdeki kastımızı, uzun uzun anlatmadık. Okuyan herkes, kastımızı, anlar dedik ama, bazıları anlamadı. Biz de, tekrar bir açıklama yapma gereği duyduk.
Yeni atanan Ak Parti İlçe Başkanı, Sayın Kemal Yavuz Bey, bu açıklamamıza çok alınmış olacak ki, bize, Gölcük’teki çalışmaları anlatan bir kitap gönderme zahmetinde bulunmuş.
Ayağıyla PTT’ye giderek, üç nüsha kitabı, partimizin ilçe binasına göndermiş . Kendisine, bu zahmeti gösterdiği için teşekkür ediyoruz. Fakat hiç gerek yoktu.
Şunu ifade etmeliyim ki, Sayın Başkan bu kitabı bize göndermeden, takriben bir ay önce bu kitabı incelemiş ve Gölcük Belediyesi’nin hizmet adı altında insanlara takdim ettiği çalışmaları görmüştük.
Kemal Bey, benim bu kitabı görmediğimi düşünerek göndermiş ve boşuna zahmet etmiştir. Ben geçen haftaki basın açıklamasını bizzat, kitabı inceledikten sonra yaptım.
Şimdi gelelim, Kemal Bey’in iddialarına:
Geçen haftaki metinde geçen bir çivi bile çakılmamış ifadesi ile kastımız, 4 dönem Ak Parti Belediyeciliği ile yönetilen, Gölcük’ün asli sorunlarına çözüm üretilmemiş olmasıdır.
Sayın Başkan bana: “Halıdere’de oturuyor, şunu görmedi mi, bunu görmedi mi?” ifadelerinde bulundu. Doğrudur, sayın başkanın dediği gibi Halıdere’de oturuyorum, Halıdere’yi görüyorum, eskiyi de yeniyi de biliyorum. Dört dönemdir Ak Parti belediyeciliğini de biliyorum.
Sayın Başkan, onarılan çeşmeleri, kamulaştırılan hamamları, Halıdere’ye açılan arıcılık kursunu anlata dursun. Biz Gölcük’ümüzün yıllar boyunca çözüm bulunamayan, trafik sorununu biliyoruz,
Gölcük’ün içindeki otopark sıkıntısını biliyoruz, pazarcılarımızın pazar yeri sorununu biliyoruz. İş bilmezlikle, sözde pazar yeri yapıp uygun olmadığı için kullanılamadığını da biliyoruz. ufak bir yağmurda taşan logarları, çamura batan ayaklarımızı, yerden kalkan kaldırım taşlarını görüyoruz. Bununla birlikte açıldığı gibi kalan, hala toprak olan yolları da biliyoruz.
Sayın başkan arıcılık diyor ama, Halıdere başta olmak üzere, arıcılık faaliyetleri yapılabilecek yerin kalmadığını bilmiyor mu? Mevcut ekonomik şartların, ne arıcılığa, ne hayvancılığa, ne de tarıma nefes aldırmadığını bilmiyor mu ? Belediyemizin, halkın üretim faaliyetlerini destekleyen bir projesi oldu mu ?
Sayın başkan, Halıdere’deki hamamın kamulaştırılarak, halka kazandırıldığından bahsediyor. Ben de ona o hamamın son halinin fotoğraflarını gönderiyorum. Arzu ederse, hizmet diye takdim ettiği, ve övündüğü hamamı yerinde görebilir. Her ne kadar araçla girmek mümkün olmasa da, yürüyerek dahi bin bir meşakat ile ulaşılabilse de sayın başkanı Halıdere’ye davet ediyoruz.
Şunu da ifade etmeliyim ki, sayın ilçe başkanı göreve yeni geldiği için gayet tabi çok heyecanlı. Sayın Başkan bu heyecanını PTT kapılarında değil halkın sorunlarını çözmek için kullanmalıdır.
Biz Gölcük’ümüzün asli ihtiyaçlarını, ve çözümlerini biliyoruz . Halkımızdan sayın ilçe başkanının belirttiği projeleri incemelerini, istirham ederiz, bu projelere bakıldığında, büyük bir kısmının Kocaeli Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu, göreceklerdir.
Biz bir kasaba gibi büyükşehir belediyeseninin projelerini kendi projesiymiş gibi gösteren ve bundan medet uman bu zihniyete karşıyız. Gölcüğümüz, bu kasaba belediyeciliğini hak etmiyor.
Kısa bir süreç içerisinde, o zamanın ağır şartlarına rağmen, Milli Görüş belediyeciliğinin kendi öz kaynakları ile başkalarından, hiç bir beklentisi olmadan, neler yaptığı bellidir. Gölcüğümüze bir çok sosyal tesisi, huzurevi, gölcük kongre salonu, işmerkezi, yer altı çarşısı, gölcük belediye binası projesi, Anıtpark peyzaj çalışmasını Milli Görüş kazandırdı.
Halkımızdan istirhamımız, bu kadar kısa sürede altını çiziyorum, kendi öz kaynakları ile birilerinden medet ummadan, yaptığımız bu projeler yanında, dört dönemdir, ilk önceliği, kendi yandaşının cebini doldurup, sonra geri kalan bütçe ile, halkımıza hizmet yapmaya çalışan zihniyet, aynı olur mu?
O yüzden sayın başkana tavsiyem, halkı, ölümü gösterip sıtmaya razı bırakma, yaklaşımından vaz geçsin.
Muhterem arkadaşlar, seçimlerin üzerinden 4 ay geçti. Soruyorum; bırakın geride kalan 20 küsur yılı, şu son 4 ayda iyiye giden ne var?
Bırakın en ufak bir iyileşmeyi, aksine her geçen gün problemlerimiz daha da derinleşiyor.
İçinde bulunduğumuz dönem artık; “Derinleşmiş ve Kalıcı Yoksulluk Dönemi”dir!
Zira vatandaşlarımız;
-Kıt kanaat geçinmeye çalışıyor, ayın sonunu getiremiyor, taksitlerini ödeyemiyor!
-Kredi kartı takibine düşüyor, sofrasındaki porsiyonlar gün be gün küçülüyor!
-Et, süt, peynir hatta artık yumurta bile alamıyor.
-Kış kapıda; on binlerce aile tüm kış yorganın altında ısınmaya çalışacak!
-Okullar açıldı; yine binlerce aile çocuğuna beslenme koyamamanın burukluğunu, hüznünü yaşıyor.
-İşsizlerimizin yanında, aldığı ücretle geçinemeyen binlerce insanımız da ek iş arıyor.
Bu durumun neler getireceği açık ve nettir Iktidardaki arkadaşlara buradan sesleniyorum artık kendi hayal dünyalarından çıkıp halkımızla iç içe olmayı öğrenme zamanları gelmiş ve geçiyorudur. Görünen o ki yerel seçimlerde bize sıra gelmeden halkımız o arkadaşlara gerçek dünyada neler olduğunu gösterecek.