İşte o açıklamanın içeriği:
Bizler; İYİ Parti’nin kuruluşu sırasında özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nden ayrılan ve “daha demokratik ve daha güçlü bir Türkiye” hedefi ile “Siyaset meydanında varız” diyen insanlarız. Körfez ilçemizde kurucu ilçe başkanının yanında yer alarak yola çıktığımızda çok ciddi bir kadro oluşturduk.
Daha sonra da kısa bir ilçe başkanlığı dönemi yaşadım. Parti yeni kurulduğu için kurumsallaşma sorunu yaşıyordu. Değişik siyasi görüşlere mensup insanlar arasında birliktelik tesis etmenin zorluğu malumdur. O dönem zor başarılmış, ayırımsız bir birliktelik tesis edilmiştir.
Partimizin kuruluş döneminde, çoğunluk olarak MHP’den istifa ederek gelen insanların etkin olduğu açıktır. Biz bu etkinliği partide MHP’lilik olarak değil, diğer siyasi görüş mensupları ile aynı amaca özgülenmiş bir anlayışı tesis ederek İYİ’ler hareketi olarak benimsedik.
Asıl amacımız, bütün bir Türkiye’nin kucaklandığı, Türkiye sevdalılarına iktidar yolunu açacak güçlü bir duruş sergileyen cesurlar hareketini Türk demokrasisine hediye etmekti. İYİ Parti’nin kuruluş temelleri bu hedef ve zihniyet üzerine atılmıştır.
Bu hareketin içerisinde yer alanlar genelde o günün şartlarında fedakarlığı önceleyen insanlardı. Nereden geldiğine bakılmaksızın her biri sonsuz fedakarlık göstermiştir. Zira Türkiye’nin siyasi ortamı bunu gerektiriyordu. İYİ Parti tabanında her şeyden önce inançlı ve cesur insanlara ihtiyaç vardı.
Bu yüzden partinin kuruluşundan itibaren emeklerini veren insanlara her halükarda destek olmak ve bu desteğinin karşılığının alınması için adımlar atmak zorunludur diye düşünüyorum.
Bu kapsamda; partimizin en zor zamanı olan kuruluş döneminden itibaren zamanını ve bütün mali imkanlarını seferber etmiş, bu uğurda önemli fedakarlıklarda bulunmuş, ailesini dahi ikinci plana atmış ve çocuklarına özlem duyarak partisinin başarısı için çaba göstermiş insanlara sırt dönülmemelidir.
Genel veya yerel seçimlerde tepeden inme adaylıkları etik bir siyasi tavır olarak düşünmek mümkün değildir. Bu bağlamda, en zor dönemlerde İYİ Parti’nin yanında olmayan, partinin kuruluş harcında zerre katkısı olmayanların toplumun karşısına aday olarak getirilmesi tabanın hoş karşılamayacağı bir durum olarak görülmelidir.
Üç-beş oy fazla getirecek savıyla, İYİ Parti tabanının onayı alınmadan getirilecek herhangi bir aday oy kazandırmaz, ne yazık ki kaybettirir. Getirdiğinden fazlasını götürür.
İYİ Parti’nin Türkiye’nin geleceğinde devamlılığı için vefa duygusunun önde tutulması gerektiğine inanıyorum. İYİ Parti tabanının, tepeden inme adayları benimsemeyeceğinin dikkate alınmasının zorunlu olduğu kanaatindeyim. Kamuoyuna saygıyla duyurulur...