2-3 maaş alan bürokratları ifşa edeceğini söyleyen Gergerlioğlu şöyle konuştu: “Fahrettin Altun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Borsa İstanbul yönetim kurulu üyeliği olmak üzere 2 maaş alıyor; Erişah Arıcan Borsa Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Varlık Fonunun Yönetim Kurulu Başkan Vekili; Alpaslan Çakar Varlık Fonunun Yönetim Kurulu Üyesi ve Ziraat Bankası Genel Müdürü. Cemil Ertem maşallah, bu 2 değil, üç tane maaş alıyor.
ÇİFT MAAŞ ALANLAR
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Vekili yapıyor. Adnan Ertem, Mücahit Demirtaş, Meltem Taylan Aydın, Ebubekir Şahin, Sezai Uçarmak olarak liste devam ediyor.
BU NE İŞTİR YAHU
Necip Fazıl'ın şiirlerini okuyarak buralara geldikler. Bu ne iştir ya? Allah’tan korkmuyor musunuz? Necip Fazıl ne diyordu Destan şiirinde? “Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul/Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul/Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa.” Bunu dediniz; kurttan beterini yaptınız.
HZ. ÖMER NEREDE, SİZ NEREDESİNİZ?
Bakın, yine, Mehmet Akif’in şiirleriyle geldiniz; ne diyordu merhum Mehmet Akif, Hazreti Ömer'e ithafen? “Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu/Gelir de adl-i ilahi sorar Ömer’den onu.” Hazreti Ömer'in adaletini anlatıyordu. Siz neredesiniz? Tam tersinde.
ÇADIRDA YAŞLI KADIN
Hazreti Ömer’in bir hikayesini anlatan Gergerlioğlu şöyle devam etti: Hazreti Ömer bir gün yönetimim altındakilerin durumu nedir diye tebdili kıyafet yapar, çöle çıkar, bir çadır görür. Çadırda yaşlı bir kadın bir tencere kaynatmaktadır ve çocuklar ağlamaktadır. “Behey kadın! Niye çocukları ağlatıyorsun?
ALLAH BELASINI VERSİN DER
Tenceredeki yemeği yedirsene.” der. Kadın da der ki: “Gel bakalım, tencerenin içinde ne var, niye yedirmiyorum bir bak. Tencerenin içinde taş vardır. İşte, hiçbir şey olmadığı için taş kaynatıyorum.” der. Peki “Ya, yönetici Ömer’den niye istemedin bir şeyler, ona hâlini arzetmedin?” der Hazreti Ömer. Kadın da “Allah belasını versin o Ömer'in.
ŞİMDİKİ HALİNİZE BAKIN
Yönettiği insanlardan haberi olmayacaksa niye başımıza geldi?” der ve Hazreti Ömer koşar, beytülmalden, hazineden bir çuval un kapar ve yine çöle doğru koşturur, kadına unu verir ve orada bir yemek yapar kendi elleriyle. Hatta o sırada o çuvalı taşırken yanındaki arkadaşı “Ben de taşıyayım.” der, ona bırakmaz, “Öte dünyada benim günahlarımı sen üstlenmezsin, üstlenemezsin.” der.” Bu menkıbeleri anlatarak iktidara geldiniz şimdiki halinize bakın.”
HARAM BUNLAR YA, HARAM MAL
“Sizin de sırtınızda bir çuval var, içinde yalnızca paralar var. Beytülmalden, hazineden doldurdunuz onları, evinize doğru dörtnala koşturuyorsunuz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını hukukunu böyle 3, 4, 5, 10, 11 maaşlarla cebinize indiriyorsunuz. Ya, Allah’tan korkan yok mu aranızda? Bakın, liste burada arkadaşlar, apaçık gerçekleri söylüyoruz, tek bir kelime niye etmiyorsunuz? Haramdır bu ya, haram! “Helal” diyebilecek birisi var mı aranızda? Haram bunlar ya, haram mal!”