Gergerlioğlu şöyle konuştu: “Gazze'de, Filistinli can kaybı 6 bine ulaştı; yarısı bebek ve çocuk. Siviller ölüyor, karşılıklı insanlar ölüyor. Bizim için insan önemlidir. Çatışmayla değil barışla meselelerin hallolması gerektiğini söylüyoruz. Bu konuda bir şeyler yapması gereken cumhur zulüm ittifakı ne yapıyor? İttifakın bir tarafı "24 saatte haydin Gazze'ye!" diyor. Beş gün geçti, bir şey yok. İktidarın diğer tarafı "Cumartesi günü miting yapalım." diyor. Sanki muhalefetler. Bol bol konuşuyorlar, hamaset yapıyorlar, ama ortada hiçbir şey yok.
SANKİ MUHALEFETTELER SADECE KONUŞUYORLAR
Genel kurulda fotoğraflar göstererek kanıtlarıyla gerçekleri anlattığını vurgulayan Gergerlioğlu, “Bu kim? Şimon Peres. Burası neresi? Bu meclis. Arkasında kim duruyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan. Bu Mecliste konuşuyor. "Gazi Meclis, Gazi Meclis" dersiniz, katiller konuşturursunuz burada. İkinci olarak Bu kim? İsrail Cumhurbaşkanı Herzog. Onunla el sıkışan kim? Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan. Ne zaman oldu? Bir yıl önce. En üst düzey protokolle karşıladınız Ankara'da. İlişkilerin İsrail ile en üst düzeye çıkması istendi. Böyle mi olacaktı?” dedi.
BÖYLE Mİ OLACAKTI?
Geçmişte yaşadığı bir olayı aktaran Gergerlioğlu, “2008 yılında Gazze katliamı yapıldığı zaman ben MAZLUMDER Genel Başkanıydım ve Gazze'de İsrail'in fosfor bombası attığını ispatladık, arkadaşlarımız Gazze'ye gitti, sizin gibi boş boş konuşmadı, Gazze'ye gitti. Bombalar altında cenazelerin üzerinden parçalar alındı, laboratuvarda fosfor bombası kullanıldığını ispatladık. Daha sonra suç duyurusu yaptık, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına koşturduk, dedik ki: "İsrailli yetkililer Türkiye'ye geldiği takdirde evrensel yargı ilkesi gereğince yargılanabilir.", Türk Ceza Kanunu'nda böyle bir madde var. Fakat ne oldu?
SAMİMİYETSİZLİK HAD SAFHADA
Savcı dedi ki: "Adalet Bakanı izin verirse soruşturmayı açarım." Dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'di. MAZLUMDER'deki arkadaşlarımla hemen gittik Sayın Bakana. Bakan bize ne dedi, biliyor musunuz: "Ömer Bey, bu konu çok önemli konu, ben karar veremem, reis karar verir." Ardından üstünden iki üç ay geçti, olay soğudu, Gazze'yi falan herkes unuttu, reis izin vermedi. Ben size boşuna mı iş yapın diyorum, hamaset üretmeyin diyorum ve daha sonra ne oldu? Mavi Marmara katliamı oldu. İktidarın samimiyetsizliğini görenler Mavi Marmara'da kardeşlerimizi katletti, 10 kişi şehit oldu; 20 milyon lirayla işi kapattınız. "One minute" dediniz, sonuç sıfır; samimiyetsizlik had safhada.” şeklinde konuştu.
DIŞARIDA ATIP TUTUYORSUNUZ
Bütün bunların hükümetin iş yapmadığından ve tribünlere oynama durumundan kaynaklandığını söyleyen Gergerlioğlu, “Ancak bana itiraz ediyorlar. Bakın, burası neresi? İstanbul Çin Büyükelçiliğinin önü. Kim var orada? Uygur Türkleri var. Onların gösterilerini kim engelliyor? Bakın, bu kişi Sarıyer İlçe Emniyet Müdürü Murat Çaykara. Bu, Uygur Türklerine ne diyor biliyor musunuz? "Süpürün şunları ya, süpürün şunları." Dışarıda atıp tutarsınız "Uygur Türkleri" dersiniz ama Çin Büyükelçiliği önünde Uygur Türklerine "Defolun gidin!" dersiniz. Daha sonra bu Murat Çaykara ne oldu biliyor musunuz? Terfi etti, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı oldu, maşallah; sizin durumunuz bu.” ifadelerini kullandı.
ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN
Hükümetin boş hamaset yaptığını belirten Gergerlioğlu, “Çin ilişkilerini biliyor musunuz? Dört buçuk yıl oldu. Doğu Türkistan'daki toplama kamplarında Türkiye kontrol yapacaktı, Çin'le anlaşmıştı fakat iki üç ayda yapılacak iş dört buçuk yıldır yapılmıyor; Çin'le duygusal ilişkiler var, 50 milyar dolarlık anlaşma var; Çin'i üzmek istemiyorlar. Yahu, ey Ak Parti ve MHP'liler; hamaset yapmayın, gerçekleri konuşun, hakkı konuşun. Ben size tüm bilgiler ve belgelerle hakkı hukuku burada anlattım. Elinizi vicdanınıza koyun ve hamaset yapmayın, iş yapın diyorum.” dedi.