HEDEP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 20 bine yakın hak ihlali başvurusu olduğunu ve hiçbirinin araştırılmadığını söyledi. Kendisinin de bir milletvekili olarak hak ihlaline uğradığını belirten Gergerlioğlu, “Uluslararası komisyonda yer alıyorum fakat saçma sapan gerekçelerle yurt dışına çıkış yasağı verildiği için milletvekilliği görevimi yapamıyorum” ifadelerini kullandı.
ULUSLARARASI KOMİSYONDA GÖREV ALIYORUM YURT DIŞINA ÇIKAMIYORUM
Konuşmasında bir hususu hatırlatan Gergerlioğlu, “600 milletvekili mağdur olmaya devam etmesin lütfen. Çünkü biz soru önergeleri veriyoruz "Kaba ve yaralayıcı ifade var." diye geri çevriliyor fakat ben bunu ayrıntılı araştırdım. Geri çeviren hata yapıyor, biz yapmıyoruz çünkü bu maddenin ruhu vekilin kaba ve yaralayıcı ifade kullanması fakat biz soru önergelerimizde mesela kötü muamele ve işkence gören vatandaşın durumunu iletiyoruz. Vatandaş işkenceyi nasıl kibarca ifade etsin yani makatına cop sokulmuş, işkence, darp, bunları anlatıyor "Kaba ve yaralayıcı ifade" deniliyor. Meclise yakışmıyor bu. Lütfen, bu maddeyi, Tüzük'ü araştırın ve bürokratlarınız bunları geri çevirmesin.” İfadelerini kullandı.
VATANDAŞ İŞKENCEYİ NASIL KİBARCA TARİF ETSİN
Adalet Bakanlığının soru önergelerine cevap verme oranının düşük olduğunu belirten Gergerlioğlu, “Bakanlıklarla ilgili verdiğim soru önergeme bir cevap vermiştiniz; bakanlıklar hangi oranda bize cevap vermiş? Cevabınızdan örnek veriyorum: Orada bir bakanlık çok dikkat çekiyor; en çok cevap vermeyen bakanlık kim biliyor musunuz? Adında "adalet" olan bakanlık; 9.931 soru önergesi sormuş vekiller -ya, el insaf- 8.235'ine cevap vermemiş. Ya, bırakın, "adalet" kelimesini Adalet Bakanlığı çöpe atmış. Siz, neden uyarmadınız Sayın Başkan veyahut da bundan sonra uyarılacak mı? Bunu soruyorum.” şeklinde konuştu.
ADALET BAKANLIĞI ÇÖPE ATMIŞ
İnsan Hakları ve Dilekçe Komisyonlarıyla ilgili de vurgu yapan Gergerlioğlu, “Bu komisyonları Meclis Başkanları neden denetlemiyor ve uyarmıyor? Yine, size sorduğum soru önergesindeki rakamlardan yola çıkarak bir uyarı yapacağım. Komisyonlara 27'nci Dönemde verilen dilekçelerde, 26'ncı Döneme göre 6 kat artış var. İhlal başvuruları var. Bu komisyonların bu ihlallere müdahale hakkı var. Sizin cevabınızı da inceledim. Bürokratlar ve komisyon başkanları sadece ilgili kuruma bir yazı göndermiş. Onun dışında herhangi bir hak ihlali var mı, yok mu, hiç birini araştırmamış. Bakın, 20 bine yakın başvuru var, sıfır hak ihlali mi olur ya? Ya, 26'ncı Dönemde bile 6 kat az başvuru var, 20 civarında suç duyurusu yapılmış; 27'nci Dönemde, İnsan Hakları Komisyonu ve Dilekçe Komisyonundan sıfır suç duyurusu yapılmış. Yani güllük gülistanlık bir memleketteyiz (!) Hayret ediyor insanlar. Burası Meclis, milletin hakkını biz savunuyoruz.” ifadelerini kullandı.
HAYRET EDİYOR İNSANLAR
Kendisi ile ilgili bir duruma değinen Gergerlioğlu, “Sayın Başkan: Kendimle ilgili bu husus hakkında sizinle 2 kez görüşmek istedim. Sekretaryanıza görüşme talebimi ilettim, dönüş olmadı. Buna da üzülüyorum ve 3'üncü kez bu talebimi de söylüyorum ve en azından yine sizden bir dönüş beklediğimi söyleyeyim. TÜRKPA komisyonu üyesiyim ve yurt dışı gezilerine gidemiyorum. Neden? Yurt dışı yasağım var. Neden var? Biliyorsunuz, ben haksız, hukuksuzca Meclisten çıkarılan bir milletvekiliyim. Hukuksuzca verilen bir ceza. Geçen dönem Sayın Şentop tarafından, Anayasa Mahkemesi kararı beklenmeden okutuldu bu Mecliste. Meclis tarihine utanç verici bir sayfa açtı Sayın Şentop. Ardından ben Mecliste adalet nöbeti tutarak direndim ve beni Meclisten çıkarmak için yine 2'nci bir utanç sayfası açarak, sahte bir tutanak düzenletti.
MECLİS TARİHİNE UTANÇ VERİCİ BİR SAYFA
Söylemediğim sözleri söylemişim gibi; hileyle, yalanla ve darbedilerek bu Meclisten çıkarıldım. Şimdi, Can Atalay mevzusu var ve sizi aslında bu noktada takdir ediyorum çünkü bir aydır, Yargıtay kararı açıklanmasına rağmen siz bunu uygulamadınız, vekilliğini en azından düşürmediniz. Anayasa Mahkemesi kararını da beklediniz ama, Sayın Şentop beklemedi ve bana ve bu halka, bu topluma bunu yaşattı. Ben şunu söylemek istiyorum: Bakın, TÜRKPA üyesi olarak ne yaşadım biliyor musunuz? 3'üncü bir ihlal daha yaşadım; Anayasa Mahkemesi hakkımda ihlal kararını ne zaman verdi? 1 Temmuz 2021'de. O gün ne oldu biliyor musunuz?
HİLAYLE, YALANLA VE DARP EDİLEREK
Aynı gün, başka bir gün değil, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hakkımda yurt dışı yasağı kararı aldı. Neyden korkuyorlarsa nedir, anlamak mümkün değil. Bundan dolayı, ben üyesi olduğum TÜRKPA'nın yurt dışı gezilerine gidemiyorum. Bu da bir utanç sayfasıdır. Lütfen bunları düzeltiniz. Ankara Başsavcılığının yaptığına bir müdahale edin. Ben, Anayasa Mahkemesindeyim, Ankara Başsavcılığının bu yaptığından dolayı ve hâlen Meclisinizin bir vekili olarak mağdurum.” şeklinde konuştu.
NEYDEN KORKUYORSUNUZ?
Sayıştay Başkanına 3 sorusu olduğunu belirten Gergerlioğlu, “Ben dün bu soruları Sayın Cevdet Yılmaz'a da sordum. Cumhurbaşkanlığı Sayıştay tetkikleriyle ilgili fakat tatminkâr cevap alamadım. Sayın Sayıştay Başkanımızdan tatminkâr cevaplar beklerim. Üç yıldır bu eleştiri konusu, yardım veren kurumlar açıklanıyor da yardım alan dernekler, vakıflar niye açıklanmıyor? İkincisi, niye ikinci derece detay ekonomik yerine, dördüncü detay ekonomik araştırma yapmadınız talep etmediniz ve uyarmadınız? Çünkü birçok harcamanın böyle üstü örtülüyor. Üçüncüsü, yıllardır kadim bir gelenektir "görev zararı" ifadesi kullanılır faaliyet raporlarında. Birtakım şeylerin üstünü örtmek için Bütçe Strateji Başkanlığı tarafından faaliyet raporlarında "görevlendirme gideri" ifadesi kullanılmaya başlandı. Sayıştay olarak niye uyarmıyorsunuz? Burada birçok harcama, birçok devleti zarara uğratan hususun üstü kapatılıyor. "Görev zararı" işte apaçık, niye "görevlendirme gideri" diyerek iş makyajlanıyor ve hafif kılınıyor, bunu sormak istiyorum.” dedi.