Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın tahliye edilmesini yaraların üzerine tuz ekilmesi olarak değerlendiren Gergerlioğlu, “Ogün Samast planlayarak, çok değerli bir aydın, insan hakları savunucusu Hrant Dink’i katletmişti. Korkunç bir olaydı, ulusal ve uluslararası düzeyde Türkiye’yi sarsan bir durumdu. Ardından Ogün Samast Samsun Otogarında yakalandığında polisler tarafından gayet sempatik bir muamele görmüştü. Çok üzücü bir tabloydu ve bu işin sadece Ogün Samast’ın işi olmadığı bunun derin faillerinin olduğu apaçık ortadaydı. Yıllarca bu işin peşinde koştuk, cinayetin 5. Yılında ben, tüm aydınlara çağrı yaptım başta İslami hassasiyeti olan aydınlara; Hrant Dink’in meselesi bizim meselemizdir, ona yapılan zulüm bizim meselemizdir dedim. Gelin bu konuda duyarlılık gösterelim dedik ve Adalet Talebimiz Var İnisiyatifi kurduk. Adalet Bakanı’na, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e kadar gittik ve anladık ki düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Hrant Dink Devlet Denetleme Raporu da apaçık gösteriyor ki göz göre göre öldürülmüş bir kişi vardı karşımızda. Bunu Sayın Abdullah Gül de bana görüşmemizde söylemişti. Devlet Denetleme Kurulu’nun raporu da bunu gösteriyordu. Göz göre göre öldürülen bir kişi vardı, büyük ihmaller ve göz yummalar vardı. Bu Devlet Denetleme Kurulu raporuna da yansımıştı ve ardından gerçek failler, derin failler bulunamadı! 16 yıl geçti aradan bu süre içerisinde öyle bir hasıraltı edildi ki tetikçi artık infaz kanundan faydalanarak tahliye edildi derin failler halen bulunamadı.” ifadelerini kullandı.
UYGULANAN ÇİFTE STANDART VİCDANLARI SIZLATIYOR
Derin faillerin yakalanamadığı bir süreç sonunda tetikçilerin tahliye olmaya başlamasını acı bir durum olarak nitelendiren Gergerlioğlu, “İnfaz kanunundan yararlanarak tahliye edildiği ifade ediliyor. Yasalara, hukuka hepimiz uyma durumundayız ama şunu söylemek lazım; çifte standart niye yapılıyor? Bakın Sincan Cezaevi başta olmak üzere yüzlerce cezaevinde şu anda disiplin suçu olmasa bile mahpuslara denetimli serbestlik verilmiyor. Bu da yetmiyor, disiplin suçu olmadığı halde soyut gerekçelerle şartlı tahliye bile verilmezken Ogün Samast el üstünde tutulup anında tahliye ediliyor. Bu adalet duygusunu sarsıyor, incitiyor, vicdanları sızlatıyor. Bir tarafta planlayarak insan öldüren katil, diğer tarafta uyduruk gerekçelerle denetimli serbestliği, şartlı tahliyeleri verilmeyen on binlerce insan. Buna toplumun adalet duygusu isyan ediyor. Bu çok açıktır, çok nettir. O yüzden adalet istiyoruz, o yüzden hukuk istiyoruz, o yüzden insan hakları konusuna vurgu yapıyoruz. Biz en kısa sürede derin faillerin bulunmasını, ülkeye hukukun gelmesini istiyoruz.
TEHDİTLERE BOYUN EĞECEK OLSAK BU YOLLARA ÇIKMAZDIK
Geçtiğimiz günlerde MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin yaptığı konuşmayı değerlendiren Gergerlioğlu, “Anayasa Mahkemesi üyelerini neredeyse “terörist” ilan etmiş, her türlü ağır hakareti yapmıştı ve bu arada da şahsıma da yönelik ağır hakaretler ve iftiralarda bulunmuştu. Buna karşı Meclis’te de biz de karşı bir eleştiri yaptık ve Devlet Bahçeli’yi eleştirdik, ses organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’dan geldi. Manidardır! Vurgularımız boşuna değildir. Bir ülkede bir siyasi parti liderinin hukuk devletinin çatısı olan, her şeyin baş iskeleti olan devletin kurumlarının kapatılmasını istemesi olacak hadise değildir. Bu kurumların demokratik hukuk teamülleri çerçevesinde seçilmiş yöneticilerine ağır hakaret ve iftiralarda bulunması olacak şey değildir. Seçilmiş milletvekillerini “terörist” ilan etmesi olacak şey değildir. Bu üsluba gereken cevap verilir, had bildirilir ve biz de bunu yaptık. Karşılığında hakaret içermeyen sözlerimizden dolayı organize suç örgütü liderliğinden mahkum edilmiş bir kişiden hakaret ve tehdit aldık. Biz bu tehditlere boyun eğseydik bu yollara çıkmazdık. Herkes bunu bilsin. Biz demokrasi diyoruz, hukuk diyoruz, insan hakları diyoruz. Tehditlere, hakaretlere, küfürlere de boyun eğmeyiz. Cümle alem bunu bilsin!
İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI VE HAK ARAYICILARI YANIMDA
Bu tehditlere boyun eğecek olsa bu yollara çıkmayacağını, vekil iken hapse girip zulüm çekmeyeceğini söyleyen Gergerlioğlu, “Bizde bilirdik işleri idare etmeyi ama boyun eğmedik, tüm gerçekleri söylemeye çalıştık, bu ülkede ihlaller var dedik, çıplak arama var dedik. Kürtlere, Alevilere, din ve vicdan özgürlüğünden mustarip olanlara, KHK’lılara zulüm var dedik tüm bunların bedeli de vekilliğimiz düşürüldü cezaevine girdik “Olsun biz bu bedeli öderiz.” Dedik çıktık yine vekilliğimize devam ettik. Hak ararken haksızlık da yapmadık. Hak ararken haksızlık yapılmasın diyen bir insanım. Biz insan hakları çerçevesinde konuşuruz. Kimseye hakaret de etmeyiz küfür de etmeyiz ama hadsizlik yapana haddini bildiririz, haksızlık yapana da gereken cevabı veririz. Bunu da söylemiş olalım fakat ülke öyle bir halde ki başta Recep Tayyip Erdoğan’a söylüyorum, İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya’ya söylüyorum; bu ne haldir! Bir siyasetçi organize suç örgütü lideri tarafından tehdit edilmekte, hakarete uğramaktadır. Bu ülke nasıl bir ülkedir? Halkın iradesini yansıtan bir milletvekiline yönelik bu ifadeler karşısında nasıl olur da susuyorsunuz? İnsan hakları savunucuları ve hak arayıcıları yanımdadır Allah’a şükür kendilerine çok teşekkür ederim, halkımız yanımızdadır ama şunu herkes bilsin ki; mücadele ile hakkı hakikati üstün tutacağız. Küfre, hakarete, darba, aşağılamalara her türlü kötü söze karşı biz güzel söz söylüyoruz ve kötülüğe karşı iyi sözle, güzel sözle cevap veriyoruz. Evet eleştiri hakkımızdır, sonuna kadar da söyleriz ve bu ülkede siyasi liderlerin Anayasa Mahkemesi ve üyelerine yönelik ağır hakaretlerini, bana ve diğer siyasetçilere yönelik ağır hakaretlerini de kesinlikle kabul etmeyiz. Ülkede demokrasi hakim olacaktır! İstediğiniz kadar bağırın çağırın hakaret edin, iftira edin tehdit edin! Biz doğruları söylemeye devam edeceğiz, yolumuza devam edeceğiz hakkı hakikati söyleyeceğiz, mazlumların zulme uğrayanların, garibanların yanında olmaya devam edeceğim. Bu dünya hayatı çok uzun değildir, biz çıkarlarımızı değil ilkelerimizi ön planda tutan insanlarız. Bunu da herkes çok iyi bilsin.
HUKUK ÖNÜNDE CEVAPLARINI ALACAKLAR
Tehdit içerikli mesajlar yayınlayanlar hakkında gereken suç duyurularını yaptığını belirten Gergerlioğlu, “Bize hakaret eden, bizi tehdit eden Alaattin Çakıcı başta olmak üzere birtakım MHP ve Ülkü Ocakları çevrelerine karşı gereken suç duyurularını yaptık, bunu da herkes bilsin kendileri de bilsin. Biz hukuk dili ile konuşuruz, kendi önlerine bir soruşturma dosyası gelir o zaman yaptıkları hakaretin neye varacağını görürler. Bizim üslubumuz budur, her zaman bunu söyledim, haksızlığa karşı biz hak ile hukuk ile konuşuruz. Çakıcı hakkında da ve diğerleri hakkında da gereken suç duyuruları ve tazminat davalarını açmış durumdayım. Bize genel kurulda ve başka yerlerde hakaret edenler hukuk önünde gereken cevabı alacaklardır.” ifadelerini kullandı.
BAHÇELİNİN ÇILGIN DÜŞÜNCELERİ CUMHURBAŞKANINDA KARŞILIK BULMUYOR
Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’nin kapatılması bireysel başvuru haklarının hepsinin kısıtlanması yönündeki yaklaşımlarına karşı Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifadelerinde kapatılma ve bireysel başvuru meselesinin kısıtlanmasına yönelik bir ifade görmediklerini ifade eden Gergerlioğlu, “Bahçeli’nin çılgınca düşünceleri en azından sanırım Cumhurbaşkanı nazarında çok fazla karşılık bulmuyor. Aklı selim çünkü bunu gerektirir! Böyle mantıksız ve hukuksuz istemler bu ülkeyi göçertir! Kendi siyasi geleceğinizi tesis edebilirsiniz belki ama bu ülkedeki hukuk sistemini çökertirsiniz, devlet sistemini çökertirsiniz, topluma büyük bir kötülük yaparsınız ve bu çılgınca isteklerin hakaret ve küfürler ile dile getirilmesi çılgınlığı karşısında Sayın Erdoğan’ın en azından biraz daha olumlu yaklaştığını görüyoruz. Biz aklı selime giden çılgınlıktan uzaklaşan her tavrın doğru olduğunu burada söylemek durumundayız.