İYİ Parti'de milletvekilleri Adnan Beker ve Nebi Hatipoğlu'nun partiden istifa etmelerinin ardından Milletvekili Ümit Dikbayır'ın merkezinde olduğu 'yolsuzluk ve taciz' tartışmaları büyüyor.
İYİ Parti'nin 132 milyon lirasının kaybolduğu, Akşener ve partililerin bazı belediyeler ile maddi çıkar karşılığı işbirliği yaptığı iddialarının kaynağı olduğu belirtilen Dikbayır'ın durumu partide ele alındı.
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, İYİ Parti’deki 132 milyon liralık açık tespit edildi iddialarıyla ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Selvi, "Yargıtay harekete geçebilir" dedi.
Abdulkadir Selvi, "Eski başbakanlardan Erbakan, kayıp trilyon davasında üç kangal sucuk, iki kilo peynir faturasından dolayı yargılanıp hapse mahkûm edildi. Eğer Erdoğan kurtarmasa merhum başbakan 86 yaşında hapse girecekti. O nedenle bu tür para pul ilişkileri önemli" diye yazdı.
Selvi'nin yazısının ilgili kısmı şöyle:
"İYİ Parti, Hazine yardımı alan, hesaplarını Anayasa Mahkemesi’nin denetlediği bir parti. Partinin hesaplarında iddia edildiği gibi 132 milyon TL’lik bir açık tespit edilirse hele hele bu paranın yurtdışına sevk edilmesi gibi bir durum söz konusu olursa hem Anayasa Mahkemesi bu parayı İYİ Parti’nin Hazine yardımından keser, hem de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı suç duyurusunda bulunabilir. İYİ Parti’yi böyle bir tehlike bekliyor. İYİ Parti’de Mali İşler Başkanlığı’nı üstlenen Sedat Aksakallı önemli bir hukukçu, hakeza kasanın başına geçen İsmail Yücel bürokratik deneyimi yüksek bir isim. Gerekli önlemleri alacaklarını düşünüyorum."
NE OLMUŞTU?
İYİ Parti Lideri Meral Akşener, Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ı 'kendisi, ailesi ve özel kalem müdürünün hesaplarını yasa dışı biçimde incelettiği' suçlamaları nedeniyle kesin ihraç istemiyle disipline sevk etti.
Dikbayır kendisi hakkında suç duyurusu yaptı
Son olarak 'taciz' suçlamasıyla parti disiplin kuruluna sevk edilen Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, kendisi hakkında suç durusunda bulunarak dört ayrı iddianın soruşturulmasını talep etti.
Dikbayır, TBMM Başkanlığı'na dilekçe vererek, dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etti.
Sosyal medya platformu X üzerinden açıklama yapan Dikbayır, "Halep oradaysa arşın burada. Bu işler iftirayla olmaz. Konuyu yargıya taşıdım, TBMM'den dokunulmazlığımın kaldırılmasını istedim" ifadesini kullandı.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı vasıtasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusunda Dikbayır "görevi kötüye kullanma", "ihaleye fesat karıştırma", "nüfuzu kötüye kullanma", "kişisel verileri ihlal" suçlarından kendisi hakkında soruşturma yürütülmesini istedi.
Genel Başkan Meral Akşener, 20 Kasım’da 'taciz' suçlaması ile Ümit Dikbayır’ı, kesin ihraç talebiyle ve tedbirli olarak İYİ Parti Merkez Disiplin Kurulu’na sevk etmişti.
Merkez Disiplin Kurulu ise bugün yaptığı açıklamada disiplin soruşturmasının başladığını ve tedbir talebinin de kabul edildiğini bildirdi.
İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, tv100'de yaptığı açıklamalar şöyle:
“BEN BU KONULARIN GÜNDEMDE OLMASINDAN UTANIYORUM”
Dünyada özellikle Ortadoğu’da savaşlar varken, ülkemizin bu kadar sorunları varken bizim bunları gündeme getirmemiz gerekirken maalesef son 1,5 aydır İYİ Parti her akşam televizyonlarda tartışılır oldu. Ben bunu milletimizin takdirine bırakıyorum. Ben bu konuların gündemde olmasından utanıyorum.
“PARAYLA VEKİLLİK SATILDIĞI İDDİA EDİLDİ”
Seçimle kongre arasında GİK toplantısı oldu. Seçimden sonra kongreden önce. Şimdi bu para mevzuları konuşulmaya başlandı. Partinin içinde bazıları “para ile milletvekilliği satıldığını” iddia etti. Ben bu toplantıda “bakın boş konuşmaya gerek yok, söylediğiniz şahıslardan bir tanesi bile Dikbayır’a veya İYİ Parti’ye bağışta bulundum” desin “milletvekilliğinden istifa edeceğim” dedim. Bu konu orada bitti. Bu bir rahatsızlıktı. Bizim tüzüğümüzde genel başkanın yüzde 5 hakkı var, istediği 30 vekili istediği yerden aday koyabilirdi. Bu kongre süreci geldi.
“ORADA BİR ÇALIŞMA GÖRDÜM”
Ben 28 yıl MHP’de, 7 yıl da İYİ Parti’de siyaset yaptım. 28 yılda tek bir yere aday olmamışımdır. Ben siyaseti devlete, millete yaptım. İstesem aday olabilirdim ama olmadım. Bazen genel başkana bu kadar yakın olduğunuzda bazı şeyleri sizin yapmanız gerekir. Bazı şeylere arada tampon olmanız gerekir. Yaptığınız kötü şeyleri kendinize iyi şeyleri genel başkana mal edersiniz. Ben hep böyle yaptım. Evet, partinin içinde sevilen olursunuz, bazen sevilmeyen olursunuz. Şimdi bu kongre sürecinde ben bir şey fark ettim. Bu durumlara gelince bazen kaseti geri sarıyorsunuz.
“BEN İSTİFA EDERİM’ DEDİM”
Ben son kongreden önceki kongrede ikinci çıkmıştım, 1 oy farkla. Peki bu kongrede bu kadar az oy aldım? Orada bir çalışma gördüm. Kongreden sonra bizim bir kadın kotasında hata yapıldığını gördük. Bizde yüzde 25 kadın kotası var. Akşener beni aradı “hata yapıldı, birinin istifa yapılması lazım” dedi. “Ben istifa ederim” dedim. İlk kongrede de bir hata olmuştu, ben istifa etmiştim parti rahatlasın diye. Son kongrede bu yapılan yanlıştan dolayı GİK’ten istifa ettim. Daha sonra bayramdan sonra Akşener’in evine gittim “genel merkezden uzaklaşmak istiyorum” dedim. O da ısrar etmeden “tamam” dedi. Anladım ki benimle çalışmak zor olmaya başlamış. Bunlar problem değil, bunu en iyi Akşener bilir.
PARTİNİN PROTOKOL MÜDÜRÜ BENİ ÇİZDİRMEK İÇİN ÇALIŞMA YAPTI”
Ben Genel Başkan’a anlatım. Siyasettir bu, siyasetin içinde partilerin içinde ufak ufak rekabetler olabilir. Beni Koray Aydın çizebilir çizdirebilir, siyasetçi. Metin Ergun çizdirebilir, Dursun Ataş çizdirebilir ama bu çalışmanın içinde protokolde görevli Esma Beker’in çok yakını Sinan İnce diye bir arkadaş var beni kongrede çizdirmek için çalışma yaptı. Akşener’den görevden almasını beklerdim, yapmadı. Bu bende derin bir kırgınlık yarattı.
“MİLLETVEKİLLERİNDEN PARA İSTENDİ”
Bundan sonra meclis tatil oldu. Biz meclise girdik, Ekim 15-20 gibi falandı, milletvekillerinden para istendi. Kiminden 1 milyon TL kiminden 500 bin TL , isim isim para istendi. İşin başlama yeri burası. Ben buna önce cevap vermedim. Bizden ayrılan Nebi Hatipoğlu bana soran ilk odur. ‘Partinin parası mı yok neden bizden para istiyorlar?’ dedi. Bunu bana sormanıza gerek yok ben bundan 3 ay önce kongrede yaklaşık 130 milyon TL parayla partiyi devrettim dedim. Seçim kazanılsın kazanılmasın bir parayı bütçenize ayırmak zorundasınız. Ocağın sonuna kadar yetecek parayı ben ayırdım. Biz 2022’yi 65 milyon TL ile bitirdik. Ben 6 ay için yaklaşık 130 milyon ayırdım. Orada parti eksi 16 milyonda denildi. “Olamaz” dedim, siyasi partinin parası ya vardır ya da yoktur. Geçenlerde parti bütçesini açıkladılar, 27 milyon TL paramız var dediler. Ben haklı çıktım gene. Bunu genel başkana “Ümit Dikbayır partinin parasına ne oldu? diye hesap soruyor” diye götürdüler. Bizim şirketimizde bu kadar para konuşulmuyor.
“AKŞENER İLE BENİM ARAMA FİTNE SOKMAK İSTENDİ”
Genel başkan ile benim arama fitne sokmak, duvar sokmak için bunlar söylendi. Ben yıllarca iftiralarla uğraşmış genel başkanın iftiralar üzerinden nasıl gittiğini hala anlamış değilim.
“AKŞENER PARTİYİ KONGREYE GÖTÜRMELİ”
Akşener bu partiyi kongreye götürüp rahatlatsın. Bence kongreye götürmeli, bu kadar çalkantalı durumda. Ben istiyorum ki bu parti Türkiye’nin gündeminden düşsün. Benle mezara gidecek sırlar var. Genel başkan gereğini yapsın. Böyle kepazelik görmedim. Akşener’in masadan kalkma sürecinde yanında değildim. Bunlar sırdır, mezara gidecek şeylerdir.
“AKŞENER’E ASLA HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”
Söylediklerim yalansa Akşener mahkemeye versin. Bu süreçte Akşener’in eşiyle muhatap olmadım. Akşener’e çok kırgınım, asla hakkımı helal etmiyorum. Benim çoluğumu çocuğumu medyanın önüne attı. Beni istemiyorsa çağırıp söyleyebilirdi. Bu kadar alavereye gerek yoktu. Benim eşim her gün ağılıyor. Gücümün yettiği yere kadar mücadele edeceğim.
“İSİM VERİRSEM AKŞENER ÇOK MAHÇUP OLUR”
4-5 sene önce işten çıkardığınız birini niye işe alıyorsunuz? Gariban insanları kullanmasınlar. Ben ilişkisi olan kişinin ismini verirsen Meral Akşener çok mahcup olur. Akşener’e çok yakın. Beni zorlamasınlar. Bu kişi hala genel merkezde.