Kentin tarihine ışık tutup toprak altında kalan değerlerinin gün yüzüne çıkartılması adına büyük emek harcayan İzmit Belediyesi, Kocaeli Kongre Merkezi’nde Nikomedia: Roma İmparatorluk Başkentinden Türk Endüstri Başkentine” konulu konferans gerçekleştirdi. Arkeoloji ve tarih alanında başarılı çalışmaları ile tanınan Oxford Üniversitesinden Prof. Dr. Tuna Şare Ağtürk konferansta gerçekleştirdiği sunumda önemli bilgileri katılımcılara aktardı. 

“ÇAĞLAR BOYU ÖNEMLİ BİR MERKEZ”

Ağtürk konuşmasında İzmit’in antik dönemine dair açıklamalarda bulunarak, “İzmit çağlar boyu önemli bir merkez. Nikomedia maalesef 4. Yüzyılın başında darmadağın oluyor. Sonrasında tekrar canlanıyor. Sonrasında Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminden günümüze kadar da önemini koruyor çünkü muhteşem bir jeopolitik konumu var.

“ANTİK DÖNEMLERDE BİRÇOK ESERDE YER ALIYOR”

Lactantius, ‘Diocletianus Nikomedia’yı Roma’ya eş değer bir kente dönüştürdü’ diyor.  Lactantius bütün saraylardan, konaklardan, darphanelerden bahsediyor. Antik dönemlerde hakkında çok şeyler yazılmış bir kent Nikomedia.  Nikomedia Antik kenti için 2001, 2009 ve 2016’da kurtarma kazıları başlatıldı. Bu kazılardan yüzlerce eser gün yüzüne çıkıyor. 

“DEVASA BİR İMPARATORLUK AVLUSU”

Çukurbağ Arkeoloji Projesi de 2015-2023 arası devam etti. Eserleri tek tek tasnifledik. 3 boyutlu taramalarını yaptık. Bütün heykellerin, rölyef panelinin yer aldığı bölgenin devasa bir imparatorluk avlusuna ait olduğunu öğrendik. 3. Yüzyılın sonunda Nikomedia Roma Başkenti olarak altın çağını yaşadı. 65 adet yekpare heykel incelendi. Bu heykeller yıkılan imparatorluk avlusunu süslüyordu. 

İZMİT’TEN ÇIKAN HEYKELLER ROMA’DA 

Ulaşılan tasvirler inanılmaz önemli çünkü bu döneme ait veriler sunuyor bize. Bu keşif hem Türkiye hem de dünya kültür mirası açısından önemli.  Bunlar Nikomedia’ya dair bulunan en büyük arkeolojik buluntu. Rölyeflerin üzerinde anlatılan tasvirler Nikomedia’nın tarihine ışık tutuyor. En çarpıcı örneklerden bir tanesi Doğu Roma’nın İmparatoru  Diocleitanus’un Batı Roma’nın İmparatoru Maximianus ile zafer geçidi sırasında arabalarından inerek birbirlerine kavuştuğu bir sahnedir. Doğu ve Batı’nın buluşmasını simgeleyen muhteşem bir rölyef. Günümüzde önünde fotoğraf çekilen birçok heykel İzmit’ten çıkmıştır. 

“YENİ RÖLYEF PARÇALARINA ULAŞTIK”

2021 yılından beri  kurtarma kazıları ve antik yerleşim haritalandırma ve restorasyon çalışmalarımız sürüyor. Çukurbağ Kazı Alanı kamulaştırıldı. Alanda jeoradar taraması yapıldı. Alanın kuzeye doğru devam ettiğini anladık. Sonrasında yeni rölyef parçalarına ulaştık. Onlardan bir tanesi şimdiye kadar bulunmuş Nikomedia Hipodromunun ilk tasviriydi. Selanikte bulunan tarihi alandan daha büyük bir tarihi alanın ortaya çıkacağını düşünüyoruz. ”diye konuştu.