OHAL KHK zulmünün devam etiğini vurgulayan Gergerlioğlu, “OHAL Komisyonu insanları haksız hukuksuz bir şekilde işten atmaya yapılan itirazlara trajikomik cevaplar vermeye devam ediyor. Ardından İdare Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri inanılmaz kararlar veriyorlar. Bu kararlar skandal kararlardır. Legal kurumları illegal kabul ediyorlar bu kararlarda. Bunlardan birisi geçtiğimiz günlerde bir KHK’lı Aslı Akdemir’in başına geldi, avukatı Arif Ali Cangı bize başvurdu ve bu mahkeme belgelerini sundu bize. İdari mahkemesinin kararları var, inanılmaz kararlar.
Utanç verici kararlar bunlar ve Yeşiller Sosyal Gelecek Partisi Yaz Kampı’na katılmak, HDK’da görev almak diye yazmış! Oradaki memur, hakim, hiçbiri “Ya önceki bizim partimiz Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi doğru düzgün yazmayı bile bilmiyor! Yeşiller ve Sosyal Gelecek Partisi demiş, kendinden aciz, yazımdan aciz, anlamaktan aciz ne yaptığını bilmeyen ve kendisine emredileni yapmak ile mükellef olan kişiler bunlar. KHK ile ihraç edilen bir İngilizce öğretmenine böyle bir zulmü yıllardır çektiriyorlar, işkence ediyorlar resmen başka bir şey değil. İtiraza da böyle abuk sabuk kararlar veriyorlar. Adını doğru yazmaktan aciz, istihbari bilgiler ile dava reddediliyor. 2016’da ihraç etmiş, 2019’daki Yeşiller ve Sosyal Gelecek Partisi Yaz Kampı’na katıldın diyor! Sen 2016’da ihraç etmişsin, öncesi ile ilgili bir şeyler söyle. Bir şeyler bulamamış, “Yaz kızım, yaz oğlum şunu da yaz.” Mantığı ile ihraç ediyorlar. Ben burada bu konuya vurgu yaptıktan sonra idare mahkemesi kararında (Ankara 19. İdare Mahkemesi kararı,) “cezai bir şeyi yoktur ama irtibat ve iltisak” vardır diyor. Hukukta olmayan kavramlar ile istihbari kavramlar ile bir öğretmen hiçbir hakkı ve cezai problemi olmamasına rağmen böyle bir muamele ile karşılaşıyor. Oturup düşünmüşler “Ne yapalım? Ne yazalım?” derken partinin adını bile yalan yanlış yazmışlar böylece mahkeme davayı reddetmişler. Utanç verici bir karar.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE BİR AN ÖNCE BAŞVURU YAPMALI
Geçtiğimiz hafta dünyanın çok önemli bir duruşmaya tanıklık etti ğini vurgulayan Gergerlioğlu, “Hollanda Lahey’de Uluslararası Lahey Adalet Divanı’nda İsrail yargılanmaya başlandı. 25 bine yakın cinayetten yargılanıyor, soykırımdan yargılanıyor, korkunç suçlardan dolayı yargılanıyor ve sağ olsun tüm insanlık adına teşekkür ederiz. Güney Afrika bu başvuruyu yaptı ve bunun sonucunda şu anda geçici kararda alınması ve bir uyarı yapılması savaşın durdurulması yönünde bir durdurulma kararı verilmesi noktasında beklentimiz var. çünkü halen soykırım devam ediyor. Bakın soykırımı yargılarsınız ama şu anda durması lazım. İsrail “Ben durmam.” diyor, “Lahey Adalet Divanı, insanlık hiçbir şey tanımam.” diyor.
Korkunç suçlarını 7 Ekim’den beri bağıra bağıra ilan ettiler ve 25 bine yakın insanı katlettiler, koca bir şehri yerle bir ettiler. Korkunç suçlar işliyorlar. Biz bu davayı yakından takip ediyoruz. Geçtiğimiz gün Koç Üniversitesi Uluslararası Hukukçu Sayın Kerem Gülay Hoca ile konuştuk. Birçok ülke Güney Afrika ile beraber katılan olmak için başvurular yapmaya başlamış, fakat Türkiye halen katılan başvurusu yapmış değil! O kadar atıp tutan, bağıran, çağıran Türkiye hala bir başvuru yapmış durumda değil. Bizim tespitlerimiz var; Uluslararası Lahey Adalet Divanı’nın esaslarına baktığımız zaman 63. Maddede biz bunu görüyoruz. Katılan olma hakkı var bir ülkenin, Güney Afrika ile birlikte katılan olma hakkı var fakat Türkiye bunu tercih etmiyor. Duruşmaya 3 tane milletvekili gönderdi, onlar da izledi geri geldi. Ne yaptınız? Katıldınız mı? Hayır! İzlemişler, geri gelmişler. Ne yapacaksınız? Doğru düzgün bir cevap yok! Ben buradan çağrı yapıyorum; bakın burada altını çizerek çağrı yapıyorum Türkiye’nin İsrail’in yargılandığı Uluslararası Lahey Adalet Divanı’nda Güney Afrika’nın yanında katılan olması gerekir!
Bunu buradan ilan ediyorum, istiyorum, çok önemli çünkü 12 bine yakın bebek ve çocuk öldürülmüş durumda. Siz burada sabah akşam bağırıp çağırdınız mitingler düzenlediniz. “Gidin Starbucks’ta insanları tehdit edin, ortalığı dağıtın.” diye üyelerinize söylediniz, abuk sabuk işler yaptılar. Ama yapılması gereken işi yapmadılar. İşte onu kim yaptı? Güney Afrika yaptı! Gitti Uluslararası Lahey Adalet Divanı’nda şimdi İsrail’in yargılanmasını sağlıyor ve ceza almasını sağlamak için büyük bir gayret gösteriyor. Tebrik ediyoruz Güney Afrika Devletini, çok üstün bir insani nitelik gösterdiler. İsrail gibi korkunç bir devlete rağmen çok nitelikli bir davranış göstererek bu yargılamayı başlatmayı başardılar ama bizim en önemli isteğimiz Türkiye iktidarının insanları kandırmayı bırakıp bu davaya katılması çok net söylüyorum. Bırakın ucuz lafları, 50 bin laf ettiniz, bağırıp çağırdınız hepsi fasarya. Yapılması gereken Uluslararası Lahey Adalet Divanı’ndaki bu davaya katılmak bu kadar!” ifadelerini kullandı.
BU RAPOR KABUL EDİLEMEZ
6 Şubat depreminin yıl dönümünün yaklaştığını hatırlatan Gergerlioğlu, “Hacı Ömer Apartmanı var Maraş’ta, bu Maraş’taki apartmanın müteahhidi Tevfik Tepebaşı’nın bir davadan tahliye edildiğini öğrendik. Fakat diğer davalardan tutukluymuş. Başsavcılık böyle bir açıklama yaptı fakat şu var; bilirkişi raporu yetersiz, niteliksiz. Konya Üniversitesi’nden bir bilirkişi raporu verilmiş, apartmanın eski hali ve yerle bir olmuş hali ortada.
Ağır yapım kusurları var ama müteahhit ve belediye yetkilileri tali kusurlu sayılmış, asli kusurlu sayılmamış. Bilirkişi raporlarının tekrar oluşturulması gerekiyor, şüpheli bilirkişi raporu konusunda soru işaretleri var ve eski Konya Üniversitesi bilirkişi raporunu kabul etmek mümkün değil, yeni bir bilirkişi raporunun tahsis edilmesi lazım.
Halkın Hukuk Bürosu’nun bu konuda açıklamaları oldu. Yerle bir olmuş bir apartman, tali kusurlu ilan ederek bu işten kurtulmaya çalışıyorlar. Savcılık istemiş tahliyeyi, tamam diğer davalardan tutuklu ama burada vicdan sızlatan bir durum var, biz de bu durumu kabul etmiyoruz. Esaslı bir bilirkişi raporunun ortaya çıkması gerektiğini söylüyoruz.” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’DE İNŞAAT SEKTÖRÜ ELEMAN BULMAKTA ZORLANIYOR
İSİG iş cinayeti raporundaki verilerden bahseden Gergerlioğlu, “2023’te 1932 iş cinayeti var. Korkunç bir sayı, İstanbul 1. Sırada 274, Kahramanmaraş 86, Hatay 64, Antalya 59, Adıyaman 58, Bursa 58 olmak üzere bir sıralama var iş cinayetlerinde. Ölüm sebeplerine göre trafik servis kazası %23 ezilme göçük %15, yüksekten düşme %14. oranında. Servis kazaları 2023’te en büyük iş cinayeti olmuş arkadaşlar. Çok korkunç! Ardından iş kollarına göre ölümlerde inşaat, yol kazaları 389 ölüm var %20. Tarım ormanda 371, taşımacılıkta 221 diye devam ediyor. Kadınlarda %47, erkeklerde 1785, 54 çocuk, 106 mülteci göçmen yaşamını yitirmiş. Mülteci göçmenler de çok zor durumda. Çok vasıfsız bir şekilde çalıştırılıyor, sigortası yapılmıyor, böyle bir tablo var. Bu tabloda iş kollarına göre ölümlerde inşaat dikkat çekiyor. İnşaat ne den önemli? Çünkü yeterli güvenlik önlemleri alınmıyor, Türkiye Avrupa’da 1. ve insanlarımız ölmeye devam ediyor. Hatta artık inşaatlara işçi bile bulunamıyor çünkü inşaat işçileri bu yetersizlik, güvensizlikten, güvenlik önlemleri alınmaması kaynaklı yurt dışına gittiler. Şu anda son aldığımız haberlere göre yurt dışından inşaat işçisi getirilecek. Böyle bir talep var çünkü işçi yok ortalıkta. Ülkenin geldiği hal bu değerli arkadaşlar.” ifadelerini kullandı.