Sarı mesajında şu ifadelere yer verdi;
“Araştırmacı gazeteci ve yazar Uğur Mumcu tüm yaşamını ve gazetecilik kariyerini korkusuzca verdiği mücadelenin zorlu yolunda karanlık iş birliklerini,kirli ilişkileri aydınlatmaya adamıştı. Cumhuriyetin, Atatürk Devrimlerinin savunucusu, özgürlükçü ve halkçı gazetecimiz Uğur Mumcu’yu 24 Ocak 1993’te otomobiline yerleştirilen bombalı düzeneğin patlatılması sonucu kaybettik.
En büyük gayelerinden biri Uğur Mumcu cinayetini aydınlatmak olan Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan da bölgesinde sağladığı huzurdan rahatsız olan hainler tarafından tam 23 yıl önce aynı gün görevi başında alçakça katledildi.Katillerini savunan Hüdapar ise iktidar eliyle mecliste kabul gördü.
Türkiye tarihine kara leke olarak geçen bu cinayetlerin failleri hala birileri tarafından korunuyor, saklanıyor. Uğur Mumcu’nun, Gaffar Okkan’ın hayatlarının önüne koydukları davalarında ne kadar haklı olduğunu bugün hayatta olmamalarına rağmen onlara çirkin söylemlerle saldırmaya devam edenlerin varlığıyla anlıyoruz. “
“
Bizler biliyoruz ki, Uğur Mumcu sadece araştırdıkları, yazdıkları, gizli kalması istenenleri açığa çıkardığı için öldürülmedi, o henüz yazmamış oldukları için de
öldürüldü. Aydınlık gelecekler ancak doğruların ve gerçeklerin özgürce yazılması ile ortaya
çıkar. Karanlığa mahkum edildiğimiz günler yerini doğruları yazarak mesleğini icra
edebilen gazetecilerimizle gelecek. Yine bir 24 Ocak sabahı aramızdan ayrılan Türk siyasetinin önemli isimlerinden,eski Dış İşleri Bakanımız gazeteci yazar İsmail Cem’i, Cumhuriyetimizin, ülkemizin kahraman şehitleri, aydınlarımız Uğur Mumcu, Gaffar Okkan ve bugüne kadar faili meçhul cinayetlere kurban verdiğimiz tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum.