İşte o yazının içeriği:

Anayasal meşruiyeti olmayan seçilmiş AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 31 Mart Yerel Seçiminde büyük bir hezimet yaşayacağını gördü.

Her geçen gün eriyen AKP’nin yerel seçim adayları baktı ki kamuoyunda yeterli ve gerekli desteği göremedi.

Oturdu, kalktı düşündü, taşındı bir karar vermesi gerekiyordu.

Dedi ki;

"Benim için bu bir final, yasanın verdiği yetkiyle bu seçim benim son seçimim, çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak."

Baktı ki kaybediyor, Erdoğan kendini ortaya koydu.

Bu durum Erdoğan için sonun başlangıcıdır.

Eğer 31 Mart Yerel Seçiminde AKP adayları kaybederler ve Türkiye genelinde AKP’nin toplam oy oranı da düşerse, Erdoğan da finali kaybeden olacak.

Zamlardan anası ağlayan emekliler, başta dar gelirliler için 31 Mart Yerel seçimi Erdoğan’a ders verme ve erken final imkanı yaratır.

Ve bu durumda erken seçim gündeme gelebilecek.

Cumhur İttifakının Meclis’teki sandalye sayısı erken seçim için gerekli 360’ı aşamadığı için yaklaşık 40 milletvekilin de erken seçime onay vermesi gerekli.

Tabi yenilse de Erdoğan’ın koltuğunu erken seçimle değil 2028’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde bırakması da doğaldır.

Ancak yeni Anayasa isteyen Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli ile Hüda Par Cumhurbaşkanlığında olan 2 dönem sınırını kaldırmak için son hamleyi deneyebilirler.

Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı seçimini düzenleyen “yasaya” atıfta bulunması ve anayasa hükmünden bahsetmemesi de dikkat çekicidir.

Erken seçim için akla gelen de İYİ Parti’dir.

Erdoğan’ın kendisini sürpriz şekilde ortaya koyması ile eş zamanlı olarak İYİ Parti lideri Meral Akşener de şunları söyledi:

“Biz büyük bir risk aldık. Tek başımıza sizin karşınıza çıkıyoruz, beyefendilerin karşısına çıkıyoruz. İkna edebilirsek oy alacağız, ikna edemezsek oylarını alamayacağız. Ben bir de üstüne üstlük bugüne kadar hiçbir liderin yapmadığı bir şey yaptım. Var saydık, oy vermediniz. Ben evime döneceğim. Siyasetin S’siyle meşgul olmayacağım. Daha bunun ötesi var mı? Kendimi koymuş durumdayım.”

Akşener’in evine dönmesi için İYİ Partinin oy oranının ya da kazanacağı belediye başkanlıkları sayısının ne olacağını elbette bilemeyiz.

Şu da var ki İYİ Partinin 31 Mart yerel seçiminde CHP ve Millet İttifakı partileri ile ittifak yapmayarak, “Öz başına” seçime girme kararı sonrası kulislerde şu iddia ortaya konulmuştu:

İYİ parti başarılı olmazsa Meral Akşener evine döner…”

O günlerde İYİ partililer bu görüşe şiddetle karşı çıktılar ama anlaşılan Akşener evine dönme kararını o günlerde de kapalı kapılar ardında seslendirmiş.

Açıkçası ben Meral Akşener’in evine dönmesini istemem.

İYİ partiyi merkez parti haline getirmesi ve 2028 seçimlerine merhum Özal gibi dört eğilimi kucaklayan bir siyasi atak yapmasını beklerim.

Sonuç olarak günümüz itibarı ile iki önemli karar 1 Nisan sonrası Türkiye’nin gelecek siyasi yapısı için çok önemlidir.

Erdoğan’ın finali, Akşener’in finali…

Bu sonuç ise;

CHP’de yaşanan değişim 31 Mart yerel seçimi ile 2028 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi için de makus siyasi talihin kırılıma noktası olur.

2028 finalini kimin kazanacağını da siz tahmin edin…