Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan geçen günlerde AKP Genel Merkezi'nde bir grubun "AKP İslamcılardan kurtulmalı" görüşünü savunduğunu söyledi... İktidara yakın Akşam gazetesi yazarı Murat Özer ise bugün köşesinde "Erdoğan neden 'din tüccarlarının' hedefinde" başlıklı bir yazı kaleme alarak Alpaslan Kuytul grubunun, Nurcu Yeni Asya çevresinin ve Süleymancılar'ın Erdoğan'a karşı nefret örgütlediklerini yazdı.
İsmail Kılıçarslan Taksim’de başörtülü eylemcilere yönelik müdahale görüntülerini, "Yüzde yüz inanıyorum ki polisin içinden birilerinin de desteğiyle- dünyaya servis edildi artık. Geçmiş olsun yani" sözleriyle emniyet içerisindeki gruplara işaret etmişti... Kılıçarslan, AKP Genel Merkezi’nde "çok güçlü olduğunu düşünen" bir grubun "AKP İslamcılardan kurtulmalı" görüşünü savunduğunu belirtmişti.
"DARBECİLERİN BESLENDİĞİ ASIL MECRA: DİN TÜCCARLARI..."
Murat Özer, II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesiyle başlayan 'darbeler süreci'nin 15 Temmuz 2016'da son bulduğunu savunarak, "Darbeciler yenildiler ama yok olmadılar. Saltanatlarını sürdürmelerini borçlu oldukları yapılar içinde yaşamaya devam ettiler. Bu konuda en verimli arazinin CHP'nin parti teşkilatları olduğunu düşünürseniz, yanılırsınız" dedi. "Darbecilerin beslendikleri asıl mecra çıkarcı, korkak, haris, takiyyeci, yalancı din tüccarlarıdır. Bunlar iftirayı meslek edinmişlerdir" ifadelerini kullandı.
Özer yazısında, "darbecilerin beslendikleri asıl mecra" dediği dini cemaatlerle ilgili iddiasını abartılı bulacaklar için, "ülkenin bugüne kadar yaşadığı en kanlı darbe girişiminin, ülkenin en güçlü ve en yaygın 'dini cemaati' tarafından yapıldığı gerçeğini hatırlatmak isterim" sözleriyle savundu.
Özer şunları belirtti: "Pandemi döneminde camilerde çeşitli provokasyonlar yapanları hatırlayın. Onlar da "darbe girişimine hayırlı olsun" diyen Alpaslan Kuytul'un adamları değil midir? Yeni Asyacılar, Süleymancılar gibi çeşitli dini görünümlü yapıların 15 Temmuz sonrası Erdoğan'a karşı nefreti örgütlemeleri de bu operasyonun diğer halkalarıdır.
(...) Onlar için Gazze, başörtüsü ya da aile kurumu sadece emellerini gerçekleştirmek için istismar ettikleri kavramlardır. Gerçek şu ki, bu yapılar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şahsında "halkın iktidar olmasından" ve Türk Ordusu ile Türk Devleti'nin aslına rücu etmesinden rahatsızdırlar. "