İşçilerin tazminatsız bir şekilde, haksızca işten çıkarıldığını belirten Akar, "Gürdesan Gemi ve Arteche (Esitaş Elektrik), ikisi de Dilovası Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet sürdüren iki ayrı fabrika. Gürdesan'da Öz Çelik-iş Sendikası örgütlü, Arteche'de ise Birleşik Metal-iş Sendikası. İki fabrikada da işverene taleplerini kabul ettirmek için işi durduran 180 işçi, farklı tarihlerde tazminatsız bir şekilde işten çıkarıldı" dedi.
"Hatırlanacaktır, geçtiğimiz hafta Özçelik-İş Gebze Şubesi'nin örgütlü olduğu Gürdesan'da işçiler, kendilerinden habersiz imzalanan sözleşmeye itiraz ederek, 3 gün işi durdurmuş, insanca yaşayacak ücret talep etmiş, patronun 'eylemi sonlandırın müzakere başlasın' sözü üzerine üretime başlayan işçilerden 40’ı tazminatsız işten atılmıştı" diyen Akar, "Birleşik Metal-İş Gebze 1 No'lu Şubenin örgütlü olduğu Arteche'de ise 10 Haziran'da işçiler 3 işyeri temsilcisinin işten atılması üzerine arkadaşlarının işe geri alınması için işi durdurmuş, 140 işçi tazminatsız işten atılmıştı. Üstelik de bu olay patronla toplu sözleşme görüşmeleri sürerken yaşandı" diye konuştu.
"KARA BİR LEKE"
Sendikaların tutumlarını eleştiren Akar, "Her iki fabrikadan işçiler de üyesi oldukları sendikaların şube binalarının önüne giderek eylem yaptılar ve sendikalarını işten çıkarılmalarında payları olmakla suçladılar. Bir işçi sendikasının tarihine bir kara leke gibi düşecek bu iddialar karşısında Gürdesan'da örgütlü Öz Çelik-iş Sendikası suskunluğunu korurken, Birleşik Metal-iş Sendikası ise yaptığı açıklamada işten çıkarılan temsilcilerle ilgili çeşitli iddialarda bulunmuş, temsilciler için 'kendi dar çıkar ve menfaatleri uğruna işçileri amaçsız ve doğrultusuz bir eylemliliğin içerisine sürüklemiş ve işçilerin işlerinden edilmelerine sebebiyet vermişlerdir' şeklinde ifadeler kullanmıştır" dedi.
"BİZİ SENDİKACILAR ATTIRDI"
İşçilerin kendi hak ve çıkarlarını koruma ve geliştirme amacıyla sendikalara üye olduklarını aktaran Akar, "Gerekçesi ne olursa, hangi iddia ortaya atılırsa atılsın, sendikaların atılan 180 işçiye sahip çıkmaması kabul edilemez! Tek suçları patrona seslerini duyurmak olan bu işçilere sahip çıkılmamasının hiçbir izahı olamayacağı gibi, bu sadece işçilerin 'Bizi sendikacılar attırdı' iddiasını güçlendirecektir. Kocaeli bir işçi kentidir, sayısız eylem ve direnişe tanık olmuştur. Bu kentin işçilerinin hafızası da sanılanın aksine hayli güçlüdür. Geçmişte sendikal bürokrasinin patron işbirlikçisi tutumu nedeniyle çokça işçi işinden, ekmeğinden edilmiştir. Dolayısıyla işçilerin sendika şube binaları önünde yaptıkları eylemi gören hiçbir Gebzeli işçi 'Yok canım bu kadarı da olmaz' dememiştir / diyememiştir!" ifadelerini kullandı.
"PATRONLARIN EKMEĞİNE YAĞ SÜRDÜLER"
"Hükümetin uyguladığı ekonomi politikalar işçi ve emekçileri derin bir yoksulluğa iterken, her iki fabrikada da toplamda 180 işçi tazminatsız atılarak açlığa terk edilmiştir" diyen Akar, "Ne yapmıştır işçiler, sözleşmede insanca yaşayacak bir ücrete imza atılmasını istemiştir! Ne yapmıştır işçiler, atılan temsilcilerinin işe geri alınmasını istemiştir! İşçiler demokratik haklarını kullanmıştır! Gelinen yerde; bu 180 işçi, tazminat ve işsizlik maaşı alamayacak, SGK'ya işten çıkarılma gerekçesi “Kod 49” olarak bildirildiği için yeni bir iş bulması zorlaşacak! İşçilere reva görülen budur! Bu düpedüz hakkını arayan işçinin 'ibreti alem olsun' diye cezalandırılmasıdır. Maalesef ki buna itiraz etmesi gereken sendikacılar suskun kalarak patronların ekmeğine yağ sürmektedir" dedi.
Son olarak, "Emek kenti Kocaeli'de tüm işçi kardeşlerimizi haksız bir şekilde işten atılan Gürdesan ve Arteche işçilerine sahip çıkmaya çağırıyoruz" diyen Akar, "Hak, hukuk tanımayan, bizi yoksulluğa mahkum etmeye çalışan patronlara karşı da, patronlara yol veren sendikal anlayışlara karşı da tek çözüm işçilerin birliğidir. Ancak ve ancak birleşirsek kazanırız" ifadelerini kullandı.