Açıklamanın tamamı:
TEMMUZ’DA ÜCRETLERE ZAM, VERGİDE ADALET İSTİYORUZ
AKP hükümetinin uygulamış olduğu sermayeden yana politikaların bir sonucu olarak ortaya çıkan yüksek enflasyon ve gelen zamlar ücretlerin hızla erimesini beraberinde getirmektedir. Hayat pahalılığı altında ezilmek yetmezmiş gibi Tek Adam yönetiminin Hazine ve Maliye bakanı Mehmet Şimşek yüksek enflasyonun sorumlusu olarak ücret artışlarıgöstermektedir. Bu nedenle her yıl temmuz ayında yapılan Asgari Ücret artışlarını bu yıl yapılmayacağını beyan ettiler.Bakanın da bildiği gibi Nisan 2024 itibarıyla asgari ücret, bir ailenin sadece gıda harcamasını kapsayan açlık sınırının altında kalmış olması yaşanan sefaleti özetler niteliktedir.
Aynı bakan Türkiye’de asgari ücretin yüksek olduğunu ifade ederek gerçekleri çarpıtmaya devam etmektedir. Oysa tüm çarpıtmalara rağmen Türkiye Avrupa’nın en düşük asgari ücretli ülkeleri arasında olduğu gereğini gizlenememektedir.
Rakamlar bakanı da Tek Adam yönetimini de yalanlamaktadır:
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC)’un her yıl yayımladığı Küresel Haklar Endeksi’nde Türkiye’nin 8 yıldır üst üste hak ihlallerinin en fazla olduğu ve çalışmanın en kötü olduğu on ülke içinde yer aldığını vurgulamaktadır.
Çünkü ülkemiz bir sömürü cehennemine dönüştürülmüş asgari ücretliler ülkesi haline getirilmiştir. O yüzden asgari ücretle ilgili her gelişme on binlerce işçiyi doğrudan ilgilendirmektedir. DİSK-AR’a göre işçilerin yaklaşık yüzde 50’si asgari ücretin altında ve civarında (+/- yüzde 20) ücret almaktadır. Merkez Bankası raporlarına göre ise sanayide çalışanların yüzde 50’si asgari ücret civarında bir ücretle çalışmaktadır.
İşte bu nedenle temmuz ayında Asgari ücrete zam yapılması bir zorunluluktur. Açlık ve yoksulluğa karşı hayati önemdedir. Aynı şekilde hükümet tarafından gasp edilen emeklilerin ve kamu çalışanlarının iyileştirmeleri de güncellenenerek derhal ödenmelidir.
Sadece Asgari ücret mi?
Gelirde yaşanan adaletsizlik, vergide de devam etmektedir.Gelirde adaletin sağlanması için toplanan vergi işçi ve emekçiler için bir hak gaspına dönüşmüş durumdadır. İşçi ve emekçilerden kesilen vergiler sermayeye kaynak olarak aktarılmaktadır. Ücretler cebimize girmeden uyguladıkları vergi dilimleriyle toplanan vergiler sermayeye çeşitli adlar altında aktarılmaktadır.
Ülkemiz sermaye için bir cennet, işçi ve emekçiler için bir cehenneme dönüştürülmek istenmektedir. Bunca sömürü, sermaye lehine bunca teşvik ve vergi affı yetmezmiş gibi “vergiyi tabana yayıyoruz” diyerek emekçilerin ücretleri ve yapılan artışlar birkaç ay içerisinde adeta kuşa çevrilmektedir.
Türkiye’de en zengin yüzde 10 toplam servetin yüzde 70’ine, en zengin yüzde 1 ise yüzde 39,5’ine sahiptir. Oysa vergilendirilmede bu gerçekliğin tam tersini görmekteyiz. Bu nedenle “çok kazanandan çok az kazanandan az vergi toplama” temel ilkesiyle sermayeden servet vergisi alınmalıdır.
Emek Partisi olarak açlık ve sefalete mahkûm olmadığımızı, bu durumu kabul etmediğimizi, yoksulluğun kaderimiz olmadığını ifade ediyoruz. Açlık ve yoksulluğa karşı birleşerek mücadele etmek için vardiya çıkışlarında, emekçi semtlerinde, pazarlarda, kıraathanelerde kısaca emekçilerin yaşadığı her noktada haykırarak birlikte mücadele çağrıları yapıyoruz
Bu zamlarla, vergilerle, ücretlerle, maaşla geçinemiyoruz, yoksulluğa ve vergi adaletsizliğine karşı sesimizi yükselmek için ; 10 Temmuz 2024 Çarşamba günü saat 18.30’da İzmit’te Belediye İşhanı önünde buluşuyoruz. Genel Başkanımız Sayın Seyit Aslan’ın katılımıyla yapacağımız basın açıklamasına tüm halkımız davetlidir.