Kanko, açıklamasında koruyucu hekimliğin, sağlık sisteminin temel taşlarından biri olduğunu vurguladı. Aşılama, tarama ve benzeri uygulamaların çağımızdaki en önemli koruyucu hekimlik faaliyetleri olduğunu belirten Kanko, "Tedavi edici hekimlik yerine, koruyucu hekimliğin özendirilmesi gerekir. AKP hükümetinin bu konuda gösterdiği yetersizlik, toplum sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atıyor" ifadelerini kullandı.
Özellikle fenilketonüri gibi kalıtsal metabolik hastalıkların yenidoğan taramalarında tespit edilmesinin hayati önem taşıdığını belirten Kanko, "Bu taramalar sayesinde bebekler, kalıcı ve geri dönülemez zihinsel ve fiziksel hasarlardan korunabiliyor. Ancak, Kars Aile Mahkemesi’nin verdiği bu skandal karar, sağlık sistemimizin ve toplum sağlığımızın temellerini sarsıyor. Bu karar, halkımızın sağlığına yönelik ciddi bir tehdittir” dedi.
"Topuk kanı almanın çocuğa zararlı olduğunu iddia eden bu karar, bilimsellikten tamamen uzak, cahilce ve ideolojik saplantılarla verilmiş bir karardır" diyen Kanko, mahkemenin karar gerekçesinde yer alan ifadelerin, hakimin konuyu kavrayamadığını ve bilimsel bilgiye sahip olmadığını net bir şekilde gösterdiğini belirtti. Kanko, "Yenidoğan taraması ile aranan otizm değil, bebeklerin hayatını kurtaracak hastalıklardır. Bu tür yanlış kararlar, nesillerimizin sağlığını ve geleceğini tehdit eder" şeklinde konuştu.
Açıklamasında ayrıca, AKP hükümetinin sağlık politikalarını da eleştiren Kanko, AKP hükümeti, bilimsellikten uzak, ideolojik yaklaşımlarla hareket ediyor. Bu tarz kararlar, halk sağlığını tehlikeye atan politikalara zemin hazırlıyor. Hükümeti, bir an önce bu tehlikeli ve sorumsuz yaklaşımlardan vazgeçmeye çağırıyorum" dedi.
Mahkemenin bu kararının kabul edilemez olduğunu belirten Kanko, "Türk Milleti adına karar veren bir hakimin, bilimden uzak ve halk sağlığını hiçe sayan bir karar vermesi insanlık suçudur," diyerek, bu kararın düzeltilerek ve bilimsel temellere dayalı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini vurguladı.