İşte o açıklamanın içeriği:

Ülkemizin ve bölgemizin son dönemde karşı karşıya kaldığı zorluklar, atalarımızın bağımsızlık ve özgürlük uğruna verdiği mücadeleyi bugün daha da anlamlı kılmaktadır. 

Bugün ülkemizde, yargıdan medyaya, iş dünyasından bürokrasiye, ordudan siyasete, eğitimden sosyal hayata kadar birçok farklı alanın çeşitli yapılar tarafından şekillendirilmek istendiğini millet olarak hepimiz görmekteyiz.

Türkiye'nin ihtiyacı olan şey, geçmişte olduğu gibi ehliyet ve liyakat sisteminin, Atatürk ilke ve devrimlerinin devletin her kurumunda etkin bir şekilde işlemesidir. Atalarımızın büyük bedeller ödeyerek kurduğu genç Türkiye Cumhuriyetinin hiçbir kurumu tarikat ve cemaat yapılanmalarına teslim edilmemelidir.

30 Ağustos Zafer Bayramı'nın üzerinden 102 yıl geçmiş olmasına rağmen, bağımsızlık ve özgürlük için vermemiz gereken mücadelenin hala devam ettiğini, 7’den 70’e tüm toplumun çok iyi bilmesi gerek.

30 Ağustos Zaferi ve Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasını sağlayan en önemli etken, hiç kuşkusuz, dil, din ve etnik köken ayrımı yapmaksızın tüm halkımızın "millet olma" bilinciyle bir araya gelerek vatanımıza sahip çıkmasıdır. Bugün ise bu mücadele, demokrasi, adalet ve özgürlükler adına verilmelidir.

Böylesi bir destanın, içinden geçtiğimiz bu zor günlerde yeniden hatırlanması ve bu büyük tarihten feyz alınması gerekmektedir. 102 yıl önceki emperyalist güçlerin bugün silahların ötesine geçerek zihinlere nüfuz etmek ve toplumları günümüzün farklı araçları ile kontrol altına almak istediği açıktır.

Bu nedenle, zamanın ruhunu aşan büyük lider Mustafa Kemal Atatürk'ün "Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" sözlerini bugünün koşulları içinde yeniden yorumlamalıyız. Bugün de özgürlük ve bağımsızlık için kalemle ve fikirle, hem emperyalist zihniyete hem de baskıcı ve tek adam rejimlerine karşı mücadelemize devam etmemiz gerektiğini unutmamalıyız.

30 Ağustos Zafer Bayramı'nda, milletimize bu eşsiz zaferleri kazandıran başta Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı, minnet ve şükranla anıyorum.

30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 102. yıl dönümü vesilesiyle Ülkemizin ve Milletimizin Zafer Bayramı'nı en içten duygularla kutluyor, kahraman ordumuzun tüm mensuplarına, Kocaelili hemşerilerime ve tüm vatandaşlarımıza saygılar sunuyorum.