Başkan Şükrü Başaran sözlerine şöyle devam etti:
Şölenlerimiz, şenliklerimiz, geçmişten günümüze taşınan kültürel mirasımızdır. Bilhassa 'Yörük-Türkmen Bayramı' gibi etkinlikler milli kültürümüzün muhafazasının yanında yeni nesillerin kültürel ve milli kimliklerinin oluşmasında da manevi bir güç olmaktadır. Söğüt bu atmosferin en büyük kanıtıdır.
İçimizdeki kültürel manevi güçle geleceğimizi şekillendirmeye ilelebet devam edeceğiz. Bu kültürün bekçisi olan bizlerin en önemli görevi, gelecek nesillere bu mirası ulaştırmaktır.
Söğüt’te bir araya gelerek sadece geçmişi anmış olmuyoruz. Aynı zamanda bu topraklarda yeşeren her bir değere yeniden can veriyoruz. Halkın bir araya gelerek hazırladığı dev kazanlarda pişirilen pilav herkese ikram edilecek şekilde sunuluyor ve Türk misafirperverliğinin en güzel örneklerinden birini teşkil ediyor.
Şenlik boyunca sahnelenen halk oyunları, gösteriler ve ata sporları bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini gözler önüne seren bir görsel şölen sunuyor. Alanda kurulan Yörük çadırları bizi köklerimize, ata yurtlarımıza götürülüyor. Böyle etkinlikleri en güçlü şekilde yaşatmamız ve gençlerimizde kökleşen tarih şuurunu daha da zenginleştirmemiz gerekiyor.
Söğüt şenliklerinde federasyon ekibimizle 7'den 70'e çok güzel bir kültürel tanıtım ve kaynaşma sağladık. Bu vesile ile organizasyonunda emeği geçenlere, federasyonumuzu temsil eden ekibimize, şenlikler boyunca Yörük-Türkmen çadırımızı ziyaret ederek bizleri onurlandıran ve gururlandıran tüm Türkiye ve Türk dünyasından gelen Yörük ve Türkmen kardeşlerimize, misafirlerimize ve bizleri misafir eden tüm kardeşlerimize yüreğimizi ısıtan muhabbetleri için teşekkür ederiz. Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın Şeyh Edebali.