MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin dünkü grup toplantısında “Ne Edirne, ne Kandil adres İmralı” diyerek, terör örgütü PKK’nın bitmesi için teröristbaşı Abdullah Öcalan’ı işaret etmişti.
Bahçeli’nin bu çıkışı kamuoyunda büyük tepkilere yol açarken, teröristbaşının idamını nasıl engellediği yeniden gündeme geldi.
2010 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Grup Başkanvekili olan Bekir Bozdağ, Öcalan’ın idam yerine nasıl ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığını şöyle anlatmıştı:
AB'ye uyum yasaları paketinin en önemli maddelerinden biri olan ve idam cezası yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası getiren birinci madde dün akşam saatlerinde Adalet Komisyonu'nda benimsendi.
İdamın kaldırılması, dokuza karşı 14 oyla kabul edildi. MHP'li altı üye, idamın kalkmasına ret oyu kullandı. AKP'li Ramazan Toprak ile Mehmet Çiçek de retçi MHP'lilere destek verdi. SP Erzurum Milletvekili Fahrettin Kukaracı da bu gruba katıldı.
6 MHP'Lİ KARŞI ÇIKMIŞTI
Salonda bulunan DYP, DSP, ANAP ve YTP milletvekillerinin ise tamamı idamın kaldırılması yönünde olumlu oy kullandı. Birinci maddenin kabul edilmesi, komisyon üyesi MHP milletvekillerini öfkelendirdi. Mehmet Gül, Orhan Bıçakçıoğlu, Salih Erbeyin, Müjdat Kayayerli, Mehmet Pak ve Cezmi Polat, idam yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası getirilmesini ‘‘hata’’ olarak değerlendirdiler. Yüzleri asılan MHP'lilerin bir bölümü koridora çıkıp, sigara içerek sakinleşmeye çalıştı.
"RAHMETLİ MEHMET GÜL'Ü ENGELLEDİ"
MHP'nin TCK'dan idam cezasını kaldıran değişiklik TBMM Adalet Komisyonunda görüşülürken, idam cezasını kaldıran hükmün teklif metninden çıkartılması için verilen önergeye destek vermeyerek, idamın kaldırılmasının Genel Kurula inmesini sağladığını savunan Bozdağ, "Önergenin oylaması aşamasına gelindiğinde, komisyon 2 saati aşkın ara verip, Sayın Devlet Bahçeli komisyon üyelerini ikna etmek için uğraştı mı, uğraşmadı mı? Rahmetli Mehmet Gül'ü tam oylama sırasında bir kez daha makamına çağırarak, oylamaya katılmasını engelledi mi, engellemedi mi? Bunun bir sürü tanığı vardır. Sayın Orhan Bıçakçıoğlu'na sorsunlar, diğer üyelere sorsunlar. Sayın Bahçeli, bu yolla bunu engellemiştir' diye konuştu.
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, AK Parti Hükümetinin 18 Kasım 2002'de kurulduğunu ifade ederek, '30 kasıma kadar yapılan iki Bakanlar Kurulunda da OHAL gündeme alınmadı. Dolayısıyla, Hükümet, OHAL'i gündeme almayarak sonlandırılması yönünde bir irade ortaya koymuştur' dedi.
Bozdağ, 'Türkiye'de OHAL uygulamasına AK Parti Hükümetinin son verdiğini' söyledi.
OHAL uygulamalarının 4'er ay süreyle ilan edildiği günden beri uzatılageldiğini belirten Bozdağ, OHAL'in en son MHP'nin de koalisyon ortağı olduğu dönemde, 30 Temmuz 2002 tarihinde 4 ay süreyle uzatıldığını kaydetti.
Bekir Bozdağ, 'AK Parti Hükümetinin 18 Kasım 2002'de kurulduğunu' anımsatarak, şöyle konuştu:
'30 Kasım tarihine kadar iki defa Bakanlar Kurulu toplanmıştır. Her ikisinde de OHAL, Bakanlar Kurulu gündemine alınmamıştır. Dolayısıyla, AK Parti Hükümeti OHAL'in uzatılması yönünde bir irade ortaya koymadığı, aksine OHAL'i gündeme almayarak sonlandırılması yönünde bir irade ortaya koyduğu için OHAL uygulaması uzatılmayarak sonlandırılmıştır. Bunu, zihniyet kodları anormal yönetimlere odaklanmış, her sorunun çözümünü olağanüstü yöntemlerle aramayı marifet addeden siyasi partilerin anlaması elbette beklenemez. Çünkü OHAL olağandışı bir yönetim biçimi olup, uygulanması için karara gerek varken süresi dolduğunda olağan yönetime geçmek için ayrıca bir karar almaya gerek yoktur. Süresi dolmadan kaldırılması için karara ihtiyaç vardır. AK Parti Hükümeti kurulduğunda zaten 12 günlük süre kaldığı için Hükümetimiz bunu gündemine almayarak ve uzatmayarak uygulamasına son vermiştir.
Bunu, bugün Genel Başkan düzeyinde Hükümete OHAL çağrısı yapan bir partinin, OHAL uygulamasına son veren bir partiyi eleştirmesi ve olayı çarpıtarak, 'Biz kaldırdık' diye övünerek ifade etmesi büyük bir çelişkidir. Gerçekler ortadadır, eğip bükerek değiştirilmesi mümkün değildir.'
'ÖCALAN'IN DOSYASINI MECLİS'E GÖNDERMEDİLER'
AKP Grup Başkanvekili Bozdağ, 'terörist başı Abdullah Öcalan yakalandığında mevzuatta idam cezasının olduğunu' söyledi.
Mahkemenin Öcalan hakkında verdiği idam kararı kesinleştikten sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının dosyayı Başbakanlığa gönderdiğini ifade eden Bozdağ, 'Başbakanlığın da dosyayı Meclis'e göndermesi ve Meclisin infaz konusunda karar vermesi gerekiyordu. Ancak, 12 Ocak 2000'de, rahmetli Bülent Ecevit, Sayın Devlet Bahçeli ve Sayın Mesut Yılmaz bir araya gelip 7,5 saat görüştükten sonra Öcalan'ın dosyasını Meclise göndermeyip Başbakanlık'ta bekletilmesi kararı aldılar, bunu da kamuoyuna canlı yayında açıkladılar. Abdullah Öcalan'ın idam cezasını Meclis'e gönderme cesaretini, yürekliliğini gösteremeyenlerin, bugün bu konuda konuşmaya hakları olamaz. Onlar Meclis'e gönderdiler de millet mi mani oldu?' diye konuştu.
Bekir Bozdağ, Türkiye Ulusal Programının, MHP'nin de içinde bulunduğu Hükümet tarafından kabul ve ilan edilerek Resmi Gazetede yayımlandığını dile getirdi.
Bozdağ, şunları kaydetti:
'Ulusal programla, Avrupa'ya, 'Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre kesinleşmiş idam cezalarının yerine getirilmesi kararı münhasıran TBMM'nin yetkisindedir. Hükümet, TBMM'nin 1984 yılından bu yana yasama hakkının özüne dokunulmaması yönünde benimsediği uygulamaya saygılıdır. Türk ceza hukukunda ölüm cezasının kaldırılması hususu, şekil ve kapsamı itibariyle orta vadede TBMM tarafından ele alınacaktır' diyerek... Hükümet olarak AB'ye Abdullah Öcalan'ı idam etmeme ve idam cezasının kaldırılması sözünü veren ve bunu ulusal programla ilan eden MHP değil midir, orada Sayın Bahçeli'nin ve bakanlarının imzası yok mudur? Elbette vardır.'
Bekir Bozdağ, Devlet Bahçeli'nin 25 Haziran 2001'de, dönemin Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e röportaj verdiğini söyledi. Bozdağ, Özkök'ün, 'Meclis'te idam dosyasının gereğini yapalım, getirin şu dosyayı Meclis'te oylayalım' derlerse ne olacak?' diye sorması üzerine Bahçeli'nin, ulusal programı aynen okuyarak, 'İdam cezaları uygulanmayacak' diyen moratoryumu kim imzaladı? Altında bizim imzalarımız yok mu? Elbette imzamıza sadık kalacağız' dediğini ifade etti. Bozdağ, 'Bu konuda imzasına sadık kalacağını ve Öcalan'ı idam etmeyeceğini Ertuğrul Özkök aracılığıyla ilan eden Sayın Bahçeli'nin kendisi değil midir?' diye sordu.
'BAHÇELİ ENGELLEDİ'
AK Parti Grup Başkanvekili Bozdağ, şunları kaydetti:
'Anayasa'nın 38. maddesine, 3 Ekim 2001 günlü ve 4709 sayılı yasa ile eklenen 9. fıkrada, 'Savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında ölüm cezası verilemeyeceği' hükme bağlanarak, bu 3 suç dışında idam cezası verilmesini kaldıran, terör suçlarında ise idam cezasının kanunlara konulması veya konulmamasını Meclis'in takdirine bırakarak, idam cezasının kaldırılmasının önündeki Anayasal engelleri kaldıran Anayasa değişikliğinin altında Sayın Bahçeli, bakanları ve milletvekillerinin imzası var mıdır, yok mudur? Bahçeli ve bakanlarının imzası bu değişikliğin altında vardır.
2002 yılında, TCK'dan idam cezasını kaldıran değişiklik TBMM Adalet Komisyonunda görüşülürken, idam cezasını kaldıran hükmün teklif metninden çıkartılması için verilen önergeye destek vermeyerek, idamın kaldırılmasının Genel Kurula inmesini sağladılar mı, sağlamadılar mı? O zamanki MHP Trabzon Milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu bu önergeye kabul oyu verirken, diğer MHP'li üyeler kafasını aşağıya eğip çekimser kaldılar mı, kalmadılar mı? Çekimser kaldılar. Bütün kamuoyu da bunun şahididir.
Önergenin oylaması aşamasına gelindiğinde, komisyon 2 saati aşkın ara verip, Sayın Devlet Bahçeli komisyon üyelerini ikna etmek için uğraştı mı, uğraşmadı mı? Rahmetli Mehmet Gül'ü tam oylama sırasında bir kez daha makamına çağırarak, oylamaya katılmasını engelledi mi, engellemedi mi? Bunun bir sürü tanığı vardır. Sayın Orhan Bıçakçıoğlu'na sorsunlar, diğer üyelere sorsunlar. Sayın Bahçeli, bu yolla bunu engellemiştir.'
Bozdağ, 'dolayısıyla idam cezasını kaldıran maddenin komisyonda teklif metninden çıkartılmasını bizzat Devlet Bahçeli'nin engellediği' görüşünü dile getirdi.
'BU KADAR ASMA TARAFTARIYDILAR DA NEDEN ASMADILAR?'
'Bahçeli'nin talimatı doğrultusunda, Orhan Bıçakçıoğlu dışındaki MHP'li üyelerin oyuyla önergenin reddedildiğini ve idam cezasını kaldıran hükmün TBMM Genel Kuruluna geldiğini' anlatan Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı:
'Bir yandan idam cezasının kaldırılmaması için hamaset nutukları atarken, öte yandan idam cezasının kaldırılmasının başına bir iş gelmemesi için Genel Başkan Bahçeli düzeyinde teyakkuz halinde olan MHP değil midir? Şimdi o günden bugüne, bu konudaki mesuliyeti tartışmamız ortada iken hala konuyu çarpıtma gayreti içerisinde olunması, bu konudaki suçluluk psikolojisinden kurtulma çabasından başka bir şey değildir.
Bütün bu söylediklerini bir yana bırakın, MHP'nin iktidara geldiği 18 Nisan 1999'dan idamın kalktığı 2002 yılına kadar geçen süre 3 yıldan fazladır ve bu zaman zarfında da idam cezası mevzuatta vardır. Peki, bu kadar asma taraftarıydılar da neden asmadılar? Cumhuriyet tarihinde, idam dosyası Başbakanlık'ta bekleyen tek mahkum Abdullah Öcalan'dır. Neden dosyasını Meclis'e gönderemediler? Dün bunu yapamayanların, yasaların verdiği yetkiyi kullanma cesaretini gösteremeyenlerin, bugün konuyu çarpıtarak, Başbakanımızın çatışmanın olduğu bölgelerde yaptığı ziyareti eleştirmeleri büyük bir çelişkidir. Millet MHP'nin yaptıklarını da biliyor, AK Parti'nin yaptıklarını da biliyor. Herkesin gördüğü gerçekleri tersten anlatmak, milletin nazarındaki gerçeği ortadan kaldırmayacaktır.'