Ali Babacan şunları söyledi:
“SAYIN ERDOĞAN’IN TEBRİĞİ YENİ BİR DİYALOG ZEMİNİ ARAYIŞI”
“Şu anda Türkiye ile ABD arasında bir diyalog zemini yok. Sayın Erdoğan’ın bugün attığı tweet, bugünkü tebriği yeni bir diyalog zemini arayışı ve biraz alttan alarak tebriklerle yeni bir başlangıç yapalım çağrısı. Ben öyle okuyorum. İnşallah umut ettiği gibi olur. Önemli olan güvenilir, itibarlı ve saygın bir muhatap olarak ABD yönetiminin karşısına oturabilmektir. Bugüne kadar bunu yapamadılar.”
“TRUMP’IN ERDOĞAN’A YAZDIĞI ‘APTAL OLMA’ MEKTUBU UTANÇ VERİCİYDİ, ÜZÜLDÜM”
“Türkiye açısından Trump başkanlığı deyince aklımıza ilk neler geliyor? Herhalde en çok Sayın Erdoğan'la Trump'ın ilişkisinin nasıl şekillendiği aklımıza geliyor. Bugün sosyal medyada da görünce gerçekten çok üzüldüm. ‘Dostum Trump'ı tebrik ediyorum’ dedi Erdoğan. Erdoğan tebrik etti ama sosyal medyada gördüğüm neydi biliyor musunuz? Trump'ın zamanında Sayın Erdoğan'a yazdığı mektup. O meşhur ‘aptal olma’ mektubu. Ve bunu benim anladığım kadarıyla çalışma ofisinde önemli bir yere asmış, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'na aptal olma dediği mektubu çerçeveleterek asmış. Bu da ülkem adına gerçekten çok utanç verici bir durum. Türkiye Cumhuriyeti'ne bu yakışmadı, yakışmıyor.”
“DİYALOG KANALLARININ AÇIK TUTULMASI LAZIM”
“Ne olursa olsun ister Demokratlar ister Cumhuriyetçiler kazansın fark etmez. Diyalog kanallarının açık tutulması lazım. Saygın ve itibarlı bir muhatap olarak ABD’nin karşısında durmak lazım. Birinci dönemde üzücü hadiseler yaşadık. Türkiye’nin itibarı yerle bir edildi. Mutlaka burada dikkatli olmak lazım.”
“BİR ÇÖZÜM İRADESİ VARSA O İHTİMALİ DESTEKLERİZ”
“Nihayetinde ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’dır. Onun nihai kararı oluşmadan, netleşmeden bu işin nereye gideceğini bilemeyiz. Sayın Erdoğan da zikzak ve U dönüşleriyle çok meşhur. Hangi konuda tutarlı, hangi konuda zikzaklar yapmamış ki? Dolayısıyla böyle bir yönetim anlayışının bu konuda ne yapacağını öngörmek mümkün değildir. Fakat ne olursa eğer bir çözüm iradesi varsa, PKK terörünün sona ermesi ve bu sorunun ortadan kalkması ile ilgili bir ihtimal varsa o ihtimali destekleriz. Sorunun çözümüyle ilgili küçücük bir gayret kırıntısını bile biz destekleriz.”
“BAHÇELİ’NİN KONUŞMALARINI ANALİZ ETTİM; ONUN ZİHİN DÜNYASINDA OLAN DÜŞÜNCELER DEĞİL”
“Bazı cümleler var ki Bahçeli’nin zihin dünyasında olan şeyler değil, onun terminolojisi de değil. Metin yazarlarının yazdığı; malum, klasik Bahçeli konuşması da değil. Belli ki bu metinler bu işleri biraz bilen, analiz etmiş, dünyadaki örneklerini incelemiş kalemler tarafından yazılmış. Ama bu kalemler kim bilmiyoruz. Akademisyenler midir, devletin bazı birimleri bir rol paylaşımı içerisinde Sayın Bahçeli’nin önüne bazı notlar mı koydu bilemiyoruz. Bunlar bizim için büyük bir soru işareti.”
“DÜNYADAKİ ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ ÖRNEKLERİNDEN İSTİFADE EDİLMELİDİR”
“Dünyada çatışma çözümü denilen, çok sayıda başarılı örnekleri olan bir alan var artık. Bu başarılı örneklerden de istifade edilmesi lazım. Bizim bu konudaki bakışımız partimizi kurduğumuz günden beri çok çok net. Bu sorunun kesinlikle çözülmesi lazım. Ama sadece silahla çözülmüyor. Peki PKK sadece Türkiye’de mi var? Hayır. Irak’ta, İran’da, Suriye’de var. Biz PKK’ya terör örgütü diyoruz da Rusya bir terör örgütü olarak tanıyor mu? Hayır. Moskova’da PKK’nın resmî bürosu var. 40 yıldır açık. ABD, PKK’yı terör örgütü listesine almış durumda ancak YPG-PYD’ye tutumu çok farklı. Onlar biraz daha Suriye’deki Amerikan varlığını perçinlemek ve Suriye üzerindeki Rusya etkisini dengelemek için orada varlar ve sınırlı sayıda olsa da askeri güçleri de var. Bütün bu gerçekleri görmeden, siyasi diyalog ve diplomasiyi çalıştırmadan bu sorunun çözülmesi mümkün değildir.”
“ABD’Lİ DEMOKRATLAR GAZZE’YE KAYITSIZ KALDI”
“Kampanya sırasında benim en çok dikkatimi çeken Demokratlar’ın duruşu oldu. Özellikle Gazze konusunda Demokratlar’ın tutumu gerçekten üzücüydü. Demokratım diyen, demokrat kimliğini artık marka haline getirmiş insanların insanlık suçu işlenen bir olayda kayıtsız kalmaları, İsrail’i destekleyen tutum almaları hayal kırıklığıdır. Çünkü demokratlık hukukun ve mazlumun yanında durmak demektir.”
“NEPOTİZM CİDDİ BİR HASTALIK”
Babacan, ABD Başkanlık Seçimi’ni Trump’ın kazanmasının ardından, Trump’ın damadı Kushner ile yakın ilişkileriyle bilinen eski bakan Berat Albayrak'ın kabineye geri döneceği iddialarıyla ilgili de konuştu. Babacan, “Nepotizm ciddi bir hastalık biliyorsunuz. Nepotizm nedir? Akraba, eş ve dost kayırmacılığıdır. 85 milyonluk ülkede iyi iktisatçı yokmuş, ekonomi yönetecek kimse yokmuş gibi tutup yakınını getirmek hastalıktır ve bulaşıcı bir hastalıktır. Bu nepotizm hastalığı ülkeler arası bulaşıyor, yaygınlaşıyor. Onun için bu ikinci Trump dönemi aslında Amerika için de büyük bir sınav olacak” değerlendirmesinde bulundu.
07 Kasım 2024 18:08