BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Cumhurbaşkanlığı adaylığını şimdiden ilan etti

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Yeniçağ TV’de Orhan Uğuroğlu’nun sunduğu “Kırmızı Koltuk” programına katıldı. Babacan, gündeme dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 

16 Kasım 2024 14:02
Cumhurbaşkanlığı adaylığını şimdiden ilan etti

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yeniçağ TV’de Orhan Uğuroğlu’nun sunduğu “Kırmızı Koltuk” programına katıldı. Gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Babacan, Cumhurbaşkanlığı adaylığı, asgari ücret zammını ve Türkiye ekonomisini değerlendirdi.

İşte Babacan’ın konuşmasından öne çıkanlar:

“SİYASİ PARTİLERİN AÇIK ARTIRMASINA KATILMAYACAĞIM”

“Bu aralar asgari ücretlerde açık artırma var. Siyasi partilerin açıklamalarına bakın. 28, 30, 35 bin herkes artırıyor. Ben de açık artırmaya gireceksem 50 derim. Ama bu açık artırmayla olacak iş değil. Burada sistem önemlidir. Asgari ücret ve emekli maaşı gerçek enflasyon ve refah payı ile belirlenir. Kural budur. Ama TÜİK enflasyonuyla değil gerçek enflasyonla belirlenmelidir. Önce gerçek enflasyonu açıklayıp herkesin hakkını vermeniz lazım.”

CUMHURBAŞKANI ADAYI OLACAK MI?

Her partinin genel başkanı doğal cumhurbaşkanı adayıdır. Eğer bir partinin genel başkanı ya ben aday değilim, aday olmam diyorsa o partinin hiçbir iddiası kalmaz. Dolayısıyla DEVA Partisi’nin genel başkanı olarak tabii ki doğal olarak ben partimin Cumhurbaşkanı adayıyım bugün ilan ediyorsunuz. Ben DEVA Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayıyım. Bu gayet doğal bir şey. Ama her parti için bu geçerlidir. Ben doğal olanı söylüyorum. Doğal, doğal olanı bu. Eğer değilse orada bir şey var. Yani bir parti iktidarı gelip ülkeyi idare etmeye talip olmak zorunda mı? Eğer partiyse ve bir iddiası var. O siyasi partinin başka bir amacı yoksa birileri arkadan kumandayla yönetmiyorsa, hani varoluşun başka sebepleri varsa bilmem.

“ARA ZAM VERMEDEN MAAŞLARI SABİT TUTTULAR, KUL HAKKI YEDİLER”

“Şu anda Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırı 20 bini geçti. Açlık sınırı sadece gıda masrafı demektir. Dört kişilik ailenin karnını doyurması 20 bin lirayı geçmiş durumda… Asgari ücret ise 17 bin lira ve yılbaşından beri devam ediyor. ‘1 Temmuz’da ara zam verin’ dedik… Bakanlık dönemimde enflasyonun yüzde 6 olduğu zamanlarda bile biz ara zam yaptık. O ara zammı vermezseniz kul hakkı yemiş olursunuz. Ayrıca milyonlarca emekli 12 bin 500 lira maaş alıyor. Kendi açıkladıklarında bile yüzde 40’larda enflasyon varken, maaşları 12 bin 500 ve 17 bin lirada sabit tutmak kul hakkı yemektir. Bu durum kabul edilemez. Ali Babacan’ın ekonominin başında olduğu dönemde enflasyon çok düşükken bile ara zam yapıldı, şu an neden yapmıyorlar?”

“ENFLASYON ORANLARINDA, PANDEMİ VE DEPREMDE BİLE GERÇEKLERİ GİZLEYEN BİR İKTİDAR VAR”

“Hükûmet en büyük güveni enflasyon konusunda yalan rakamlar açıkladığında kaybetti. Herkesin çarşıda pazarda gördüğü enflasyonu, TÜİK olduğundan düşük açıkladığında devletin açıkladığı verilere kimse güvenmez. Pandemide ölüm istatistiklerini bile yayınlanmadı; yıllardır yayınlanan ölüm istatistikleri yayınlanmadı. Deprem oldu, kaç kişinin vefat ettiği bir muamma… Gerçekleri saklayan bir iktidar var. Güven dosdoğru olmakla sağlanır.”

“KÜÇÜK ÇOCUKLAR CEP TELEFONLARINDAN KUMARA ULAŞABİLİYOR; İZİN VERİLMEMELİDİR”

“Kumarhanelerin sınırlı olduğu, izin verilmediği ortamda herkesin cep telefonlarından kumar oynanmasına izin verilmesi büyük tutarsızlık. Hükûmet olarak buna izin veremezsiniz. Cep telefonu demek çocukların elinde olan bir cihaz demektir. Kumara bu kadar kolay ulaşılamaması lazım. İşlerine geldiğinde Twitter ve Instagram’ı kapatabilen yönetim, bu bahis ve kumarı da kapatabilir. Kaldı ki bunların ödemeleri elektronik sistemlerden oluyor; toplasan 8-10 şirketten yapılır bu ödemeler… Ödeme sistemlerini kesersiniz, engellemek mümkündür. Birkaç seferdir çağrı yapıyorum. ‘Eğer ortak değilseniz kesin fişini, kapatın’ dedim. Hâlâ göz yumuluyorsa buradan birilerinin bir çıkarı var, büyük paralar dönüyor demektir.”

“FAİZLE İLGİLİ NAS VAR DA KUMARLA İLGİLİ NAS YOK MU?”

“Erdoğan, faizle ilgili Nas diyordu. Faizle ilgili Nas var da kumarla ilgili Nas yok mu? İnanın hiçbir tutarlılıkları yok. Şu anda iktidarın tek derdi menfaat. Menfaat, menfaat, menfaat… Siyasi rant, oradan rant, buradan rant, dertleri budur inanın; tutarlılık yok. Nas diye diye faizi kontrol altına alıp, Merkez Bankası’na talimat verip, yeni yönetime de ‘Tamam istediğini yap arkadaş’ diye izin verip, faizi yüzde 8 buçuktan yüzde 50’ye çıkartan bir hükûmetin tutarlılığı yoktur.”

“HUKUKÇULARIMIZIN TAMAMI ‘ADAY OLAMAZ’ DEDİ”

“Sayın Erdoğan’ın tekrar aday olmak istediğini tahmin ediyoruz. Biz son seçimde dilekçe verdik, aday olamaz demiştik. Hukukçularımızın tamamı ‘Aday olamaz’ dedi. Ancak YSK kararı ile aday oldu. Şu anda YSK kararı da olsa aday olamıyor. Meclis erken seçim kararı alırsa ancak aday olabiliyor. Fakat bizim bugün için böyle bir karara, hazırlığa destek vermemiz söz konusu değildir.”

“BİZ SAHİCİ, GERÇEK SİYASET YAPIYORUZ”

“Siyasetin hakikatle yapılması gerektiğini düşünüyoruz; siyasetin sahici yapılması gerekir. Daha iki üç ay önce, DEM ve HDP ile ilgili söylemediği lafı bırakmazken, seçimlerde olmayan ortaklıktan bahsederken dönüp dolaşıp ‘Öcalan Meclise gelmelidir’ demek rol yapmaktır. Biz doğruya doğru; yanlışa yanlış diyoruz. Erdoğan ne diyordu? ‘Öfke bir hitabet sanatıdır.’ Dolayısıyla sahici değilim diyor; ‘Öfkeleniyorsam da rolüm gereği öfkeleniyorum’ diyor. Biz sahici, gerçek siyaset yapıyoruz.”

“İKİ YILDA SİSTEMİ KURAR, İHTİYAÇ SAHİBİ AİLELERİ TEK TEK TESPİT EDERİZ”

“İzmir’deki vahim olay, 21. yüzyıl Türkiye’sine yakışmıyor. ‘Türkiye Yüzyılı’na yakışmıyor. Bu olanlar iktıdardakilerin başlarını iki elinin arasına alıp sorgulaması gereken bir olaydır. Bunun çözümü de var. 60 bin aile sosyal destek uzmanı ile Türkiye’deki nüfusun tamamının yakından izlenip eksiklerinin takip edilmesi ile ailelerin bırakın röntgenini MR’ının bile çekilmesi mümkün. Bu önerileri Cumhurbaşkanı’na da Bakanlara da gönderdik. 60 bin personel aldığınızda, aynı aile hekimi gibi nasıl Türkiye’yi kuşatıyorsanız sosyal destek uzmanlarıyla her ailenin kapısını çalıp takip etmek mümkündür. Bugün bilgi ve enformasyon çağındayız. Bu bir organizasyon meselesidir. Biz iki yılda bu network’ü kurarız, her ailenin neye ihtiyacı varsa, okula mı kaydettiremiyor, çocuğu okula aç mı gidiyor hepsinin tespiti mümkün, çok da basit… Ancak biraz kafa yorup iş bilenlerle çalışmak gerekiyor. İzmir’deki bu vahim olay kötü yönetimin sonucudur. ‘Kaç milyonluk ülke, her olandan nasıl haberleri olsun?’ diye bir şey yok. Bakın sizin aracılığınızla nasıl olacağını anlatıyoruz. İş bilenin kılıç kuşananın.”

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.