İlimizde geniş bir kesim tarafından tanınan ve son yerel seçimlerde İzmit Bağımsız Belediye Başkan Adayı da olan Mustafa Can şöyle konuştu:
Öncelikle belirtmek isterim ki siyaset çok farklı bir mecrada cereyan eder. Politika ise ayrı kural ve kaideleri olan hizmetten öteye kazan, kazan mantığı ile her şeyin mubah sayıldığı bir meslektir.
Ben bu sebeple siyaset yaptım ve yapmaya devam edeceğim. Onun için Milli Görüşçüyüm, onun için Necmettin Erbakan Hocam’ın yolundan gitmeye devam edeceğim.
Değerli dostlar bu kısa girişten sonra bir durum tespiti yapmak istiyorum. Geçtiğimiz 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri çok iyi okunmak ve analiz edilmek zorundadır.
Üstelik bu seçimlerden yaklaşık 10 ay sonra yapılan 31 Mart yerel seçimleri birlikte değerlendirilmesi yapılmalı ancak bu şekilde sonuca varılabilir
Demem odur ki yalnızca 14 Mayıs’ı veya 31 Mart seçimlerini baz almak siyasi partileri yanlışa sürükler, sonuç alamazlar.
Neden mi?
1-14 Mayıs 2023 Milletvekili ve Başkanlık seçimi, Cumhur ittifakı ve Millet ittifakı arasında geçmiş Dolayısıyla hiçbir siyasi partinin blok ve kemik oyu belli değildir.
2-Bu süreçte Cumhur ittifakında seçime giren AKP - MHP - Hüdapar ın toplam oyları vardır. Partilerin gerçek gücü yoktur. Cumhur ittifakında seçime giren Yeniden Refah Partisi kendi logosuyla secime girmesine rağmen ülke barajı olan %7’nin altında kalmış ancak 5 Milletvekili çıkarmıştır.
Bunun ana sebebi Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Erdoğan’ı destekleyen ve Sayın Fatih Erbakan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığından feragat etmesi, AKP seçmeninin Yeniden Refah Partisine oy vermesine ve Oyların Cumhur ittifakının dışına çıkmamasına gerekçe olmuştur.
3-Millet ittifakında yer alan partiler ise CHP listelerinden seçime girmiş Yaklaşık 40 Milletvekili kazanmıştır.(Bu Sayın Kılıçdaroğlu’na tepkilere sebep olmuştur) Oy yüzdeleri anketlerde çok düşük çıkan partiler Mecliste gurup kurabilecek imkana kavuşmuştur
4-31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde ise yasal olarak ittifak olmamasına rağmen tipik bir ittifak seçimi olmuştur. Nasıl mı?. AKP ve karşıtı blok oluşmuştur.
5-Bu sonuçlarla hedef belirlemek, sonuçlara güvenmek, Siyasi bir İntihardır. Bunu neden söylüyorum. CHP 31 Mart seçim sonuçlarından sonra birinci parti olduğunu zannetmesi yaptığı en büyük hatadır. Çünkü Yerel seçimler ve milletvekili seçimi farklıdır. Bu hata AKP ve Erdoğan a bir hamle imkanı vermiş AKP strateji üretmiştir, zaman kazanmıştır. CHP tüzük Kurultayı ile yıpranırken, 2028 de yapılacak Başkanlık seçimlerine odaklanmış AKP’nin tuzağına düşmüştür. Çünkü AKP bu oyunu kurmuştur. Bu arada AKP zaman kazanmış strateji belirlenmiştir.
6-Bir paragrafta Yeniden Refaha açalım. 14 Mayıs’ta alınan oyların bir kısmının emanet oylar olduğu bilincinden uzak hareket ederek 31 Mart Yerel seçimlerinde birçok yerde AKP orjinli adaylarla seçime girmiş kazanmış ancak sonrasında bu hata hem teşkilatta sıkıntılara sebep olmuş hemde seçilen adayların İstifa ederek AKP ye geçmesi AKP ye olduğundan fazla güç katmıştır.
7-Saadet, Gelecek Meclis çatısı altında bir birliktelik kurarak başarılı bir hamle yapmış, DEVA ise net bir duruş sergileyememiştir.
8-Saadet Partisi 9’ncu Olağan Kongresinden sonra bir çıkış yakalamak zorundadır. Öncelikle Saadet Partisi’nin Milli Görüşün tek partisi olduğunu 1969 yılında Erbakan hocamızın başlattığı noktada olduklarını, CHP sarmalından kurtulup (Halkta böyle bir algı var) klasik AKP düşmanlığı yerine çözümün adresi olduğunu çözümün Milli Görüş ve Saadet Partisi olduğunu halkımıza güçlü söylemler ve eylemlerde bulunarak ispat etmesi gerekir. Ben son kongrede bu heyecanı gördüm. Siyasi partilerin halkın içine dönerek siyaset yapmaları doğru karar vermelerini sağlayacaktır.