İlimizin kentsel dönüşümüne dair görüşlerin ve bu dönüşüm sürecinde sismik izolasyon tekniğinin uygulanabilirliğinin masaya yatırıldığı seminere, Eskişehir Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Prof. Dr. Gökhan Özdemir konuk konuşmacı olarak katıldı. 

ALANINDA UZMAN KONUKLAR 

Kocaeli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahman Çuhadar, KOTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mikail Kayacı ile birlikte ev sahipliği yaptığı seminerde ayrıca; Kocaeli Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mücahit Opan, Dr. Öğretim Üyesi Hilal Meydanlı Atalay, Dr. Öğr. Üyesi Serkan Engin, Dr. Öğretim Üyesi Onur Öztürk, Dr. Öğretim Üyesi Necmi Cemal Özdemir, Kocaeli Müteahhitler Birliği Başkanı Oğuzhan Keleş ile Kocaeli Ticaret Odası’nın, 1, 2, 3, 6 ve 25. Meslek komitelerinin üyeleri katıldı.

‘RİSK ALIYORUZ’

Toplantının moderatörlüğünü üstlenen KOTO Yönetim Kurulu Abdurrahman Çuhadar açılış konuşmasında kentsel dönüşüm vurgusu yaparak, “Kocaeli özelinde depreme dirençli kentler üzerine konuşmak üzere toplanmış bulunuyoruz. Dirençli kentler konu başlığı, depremlerden sonra konuşulması zorunluluk haline gelen bir konu artık. 1999 Kocaeli Depremi, ardından Düzce Depremi en son Maraş Depremleri bize gösterdi ki; depreme karşı dirençli kentler oluşturmadığımız müddetçe risk altındayız. Artık Kocaeli özelinde veriler de var elimizde. Depreme dirençli bir Kocaeli oluşturmak mümkün. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Üniversitesi ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası işbirliğiyle yapılan çalışma neticesinde Kocaeli’deki yapıların durumunu biliyoruz. Teknik olarak elimiz artık güçlü.

‘ENKAZ ALTINDAKİ YOĞUNLUKLARI ARTIRMAMAK İÇİN’

Kocaeli’de çok uzun zamandır şu anlayışı kabul ettirmeye çalışıyoruz; 1999 öncesi yapılardan derhal kurtulmamız gerekiyor. Bunlardan kurtulmanın yolu da yıkıp, yenilemek. Yıllarca eşyanın tabiatına aykırı bir şey yaptık. Mevcut yapılarımız 1999 öncesi ruhsatlı, iskanlı, imarlı ve 7-8 katlı binalardan oluşuyor. Ama bizim burada imar planları maalesef 4 kat. Yani hiçbir yerde 7-8 katlı bir binanın yıkılarak 4 kat olarak dönüştürülmesi ne teknik, ne sosyal açıdan çok mümkün değil. Bugün Gökhan Hocamın bize farklı bir pencere açmasını bekliyoruz. Bu da bir yapım tekniği. Yani çok katlı yapıların yapılabileceği, çok daha yüksek katlı binalar yaparken de bilim ve sanat kurallarına göre çok daha sağlıklı ve dirençli kentler oluşturmak. Eğer bu dönüşümü gerçekleştirmezsek başımıza gelecek olanlar belli. Yüksek katlı dönüşüm talep ettiğimizde bize söylenen tek bir şey var;  Yoğunluk artıyor, kat artıramayız. Siz bu katı artırıp bu dönüşümü yapmazsanız eğer enkaz altındaki yoğunluğu artıracaksınız. Biz enkaz altındaki yoğunlukları artırmamak için, her türlü üst yapıdaki yoğunlukları artırarak farklı bilim ve teknikleri kullanarak bu yapıların dönüştürülmesi ve yenilenmesi tarafındayız. Emsal artış kaçınılmaz hale gelmiştir” dedi.



‘235 BİN YAPIYI DEĞERLENDİRDİK, RİSK HARİTASI ÇIKARDIK’

Kocaeli Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mücahit Opan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yapmış oldukları envanter çalışması hakkında bilgi paylaşarak, “Kocaeli’nin yapı envanterini çıkarmaya başlamadan önce 1999 öncesi yapıların ele alınmasını bekliyorduk. Ancak Büyükşehir Belediyesi, ‘2007 öncesi inşa edilen bütün yapılar ele alınsın’ dedi. Toplam 235 bin yapıyı değerlendirdik. Saha çalışmaları gerçekleştirdik, yapılan çalışmaları kontrol ettik, eğitim verdik. Ve sonuç olarak da kentin kentsel dönüşüm ve afet yönetim çalışmalarına ışık tutacak haritalar oluşturduk. Kapsamlı risk haritaları çıkardık.

‘DAHA YÜKSEK KATLARA GİDİLME İHTİMALİ VAR’

Şimdi de dirençli şehir Kocaeli’yi konuşmamız gerekiyor. Biz envanter raporunu hazırladık. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teslim ettik. Şuan kentsel dönüşüm alanları belli, nerelerde yapılması gerektiği de belli. Genel olarak da söylersek kent merkezlerinde yapılması gerekiyor. Kent merkezlerinde de ada bazlı dönüşüme karar verildi. Yerinde dönüşüm değil de ada bazlı dönüşümde karar kılındı. Ada bazlı dönüşümde de imar planlarına müdahale edebilme durumu var. Belki daha yüksek katlara gidilme ihtimali var. Daha yüksek katlı yapılara çıkıldığı zaman yapıların altında izolatör kullanılabilir” dedi.

‘TÜRKİYE’DE SİSMİK İZOLASYON KONUSUNDA BİRÇOK EKSİKLİK VAR’

Sunumuna başlayan Prof. Dr. Gökhan Özdemir, “Hem Türkiye hem de Kocaeli genelinde depreme dayanıklı yapıların sayısını artırmak için hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor” ifadelerine yer vererek, “Hepinizi bir elçi olarak görüyorum. Doktorasını sismik izolasyonlu yapıların tasarımı üzerine yapan Türkiye’de sayılı isimlerden birisiyim. Yurt dışında bu konuyla ilgili eğitimler aldıktan sonra Türkiye’nin bazı açıklarını görüp bunların kapatılması için neler yapılması gerektiğini gerekli otoritelere sunup, adımların atılması için de öncülük ettiğimi gururla söylemek istiyorum. Türkiye’de sismik izolasyon konusunda birçok eksiklik var. Bu izolatörlerin nasıl davrandığını belirlemek için yürütülen bir faaliyet var, test var. Bunların yapılabileceği bir ortam yoktu Türkiye’de. Çok şükür bu testlerin yapılabileceği bir laboratuarın kurulumunu gerçekleştirdik” dedi. Prof. Dr. Özdemir sunumunun devamında; Geçmiş Depremler ve Deprem Şartnamelerinin Tarihsel Gelişimi, Deprem Tehlike Haritasının Gelişimi, 1900 yılından günümüze kadar Türkiye ve yakın civarında meydana gelen hasar yapıcı depremlerin dağılımı, Deprem Tehlikesi Yüksek Bölgelerdeki Nüfus Dağılımı, Yapıların Dirençlilik Esaslı Tasarım Konsepti, Deprem Sonrası Mali Kayıpların Analizi, depreme dayanıklı tasarım seçenekleri, Sismik İzolasyon Yöntemi, Sismik İzolasyon Uygulamaları, Kocaeli’deki Sismik İzolatörlü Yapılar hakkında kapsamlı bilgiler verdi.